Evet her geçen gün artan hayat pahalılığı belimizi bükmeye devam ediyor. Küresel ısınmayı bahane eden güçler dünya geneli tüm ürünlere dolar bazında zam yapmaya devam ediyor. Ülkemizde bu zamlardan daha çok etkileniyor, bir yandan dolar bazlı zamlar yapılırken bir yandan da yüksek kurdan zamlar yapılıyor. 2020 yılı sona ererken 2021 yılında arayabiliriz demiştim, şimdi bu sözüme bir daha ekleme yapıyorum ve bu hayat pahalılığında bile 2022’ye girdiğimizde 2021’i arar olacağız. Alım gücünün ülkemizde hiç bu kadar düştüğüne şahit olmamıştım. Ülkemizde her 10 yılda bir maalesef krizler yaşanır ama piyasalar otururdu, Ak Parti iktidarı öncesinde 2001 krizi ile birlikte iktidar ortakları DSP-MHP-ANAP koalisyonu 3 Kasım 2002 seçimlerinde vatandaşlar tarafından sandığa gömülmüştü. 2008 yılında dünya geneli yaşanan krizi ülkemizde çabuk atlatmıştı. Şu anda yine dünya geneli bir kriz havası yaşanıyor ve emtia fiyatları aşırı yükselmiş durumda, gelişmekte olan ülkelerde ise birde döviz kurundan dolayı ikinci bir kriz yaşanmaktadır. Son zamanlarda buğday fiyatları dolar bazında yükselince ülkemizde de yüksek kur uygulandığından dolayı hem ekmek üreticileri fiyat artışından şikayetçi hem de tüketici olarak vatandaşlarımız artan ekmek fiyatlarından şikayetçi olmaktadır.
ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ
Ham maddede dışa bağımlı olmamız fiyat artışlarının en büyük sebebi olarak karşımıza çıkıyor. İhracat rakamlarının artması ve ülkeye yatırımcı çekmek için yüksek döviz kuru hesabı yatan iktidar vatandaşlarının alım gücünü hesaba katmayınca vatandaşın beli bükülmek zorunda kalıyor. Tüm sektörlerde üretimi artırmadığımız sürece bu problemleri yaşamaya devam ederiz.
YILBAŞINDA YÜZDE 36 ZAM DAHA GÖRÜNÜYOR
Her yıl vergi, harç, ceza ve değerli kağıt bedelleri zamlanır. Üretici fiyat endeks oranlarına göre belirlenen fiyatlar geçen yıl yüzde 9,11’di, ancak 2021 yılında yaşanan kriz bu oranları çok etkiledi ve şu an için bu oran yüzde 36,2 oranında bulunuyor. Bu ay sonuna kadar Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması beklenen bu artışları Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak artırabilir veya düşürebilir. Eğer enflasyon oranına bakılırsa yüzde 20 civarında bir artış yapılması gerekir. Eğer bu oran yüzde 36,2 olursa vatandaşı önümüzdeki yıl daha zorlu bir süreç bekliyor demektir.
Üretici fiyat endeksi oranında memur, emekli ve işçiye zam yapılması gerekir. Aksi halde memur, emekli ve işçi kardeşlerimizin önümüzdeki yıl alım güçleri daha da azalmış olacaktır.
Yorum Yazın