“Marka şehir Gaziantep” parolası sanayileşme hamlelerini bütün güçlükler ve engellemelere rağmen aşmaya çalışan şehrimiz, maalesef aynı beceriyi eğitimde gösteremiyor.
Şehrimizde yatırımcıların en büyük sorunlarından birisi de kalifiye ara elaman ihtiyacıdır. Bu sanayiden, sağlığa, hizmet sektöründen, ticaret sektörüne kadar bütün sektörlerin ortak sorunu haline gelmiş durumda.
Kalifiye ara eleman yetiştirmenin 2 kaynağı var. Bunlar Halk Eğitim Merkezleri ile Mesleki Teknik Liseler.
Hükümet çıkarmış olduğu kanunlar, düzenlemiş olduğu Yönetmelikler ile Mesleki ve Teknik Eğitim Öğretimin önündeki engelleri birer birer kaldırırken, maalesef aynı duyarlılığı ilimiz Milli Eğitim camiası ve yöneticilerinden görmek mümkün değil.
Devlet okul açıyor, hayırsever okul yaptırıyor, veliler çocuklarım kısa yoldan meslek sahibi olsun diye Mesleki ve Teknik liselere gönderiyor.
Buraya kadar her şey çok güzel .
Öğrenciler okulda almış oldukları teorik eğitim ve öğretimi, beceri eğitimine dönüşmesi aşamasına gelindiğinde sorun başlıyor.
Son sınıf öğrencileri okulda 2 gün gördükleri teorik dersleri 3 gün işletmelerde pratiğe dönüştürmesi lazım.
Okul yönetiminin ‘Kendinize staj yapacak yer bulun’ talimatı ile işletmeyi bulmak öğrenci ve veliye düşüyor.
Gaziantep kazan, öğrenci kepçe işletme aramaya başlanıyor. Kovulmak, azarlanmak, istismar edilmek, sömürülmek de işin cabası.
Oysa 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na bağlı olarak çıkartılan Mesleki Eğitim Yönetmeliği’nin 60. Maddesi, “Staj Yapacak İşyerini Belirlenmesi” 61. Maddesi “Staj Kontenjanlarının Belirlenmesi”, 62. Madde “Öğrencilerin Belirlenmesi” görevlerini Milli Eğitime yükler iken, ilimizde bu görevler öğrencinin ve ailelerinin üzerine yükleniyor.
Kim tarafından?
Söyleyeyim; işgüzar, iş bilmez, liyakatsiz, siyasi oyunlarla işbaşına getirilen belki de kendisi eğitime muhtaç olan bilumum okul müdürleri tarafından.
Durum böyle olunca öğrenci ve velisi, dost, ahbap, komşu, amca - dayı aracılığıyla arayışına başlayarak staj yeri bulmaya çalışır.
Olmadı mı?
Bu sefer politikacıların kapısını çalar. Bir yer buldu mu Yaz Stajını yapan şanslıdır.
Asıl sorun Dönem Stajı’dır. Çünkü dönem stajı 8 ay sürecek bir stajdır. İşletmeler öğrenciye yemek ve asgari ücretin 1/3’ü kadar parada kanunen vermek zorundadır.
Öğrenci ve velisi kapı kapı işletmeleri dolaşır.
Bir kısmı kapıdan geri çevrilir.
Bir kısmı ise ‘bak para ve yemek veremem’ diye pazarlığa başlar.
Bir yer buldu mu o an dünyanın en mutlu öğrencisidir.
Staj başlar öğrenci memur, maaşının asgari ücret kadar ders ücretinde alacak olan denetmende memnun.
Ey Milli Eğitim Yetkilileri!
16–17 yaşında çocuklarına ve ailelerine yüklediğiniz yükün farkında mısınız?
Ya çocuk hem yetim, hem öksüz ise tüm bunları öğrenci ve ailesi yüklenecek. Denetmenler- öğretmenler- idareciler 700–800 TL ek ders ücretini alacak, sizler de duruma seyirci kalacaksınız. Hal böyleyken vicdanınız rahat edecek mi?
Asgari ücret kadar aldığınız ek dersi hak ettiğinize inanıyor musunuz?
Duyarlı olan Okul Müdürlerine sözüm yok elbette.
Sözümüz, yaptığı işin hakkını ver(e)meyenlere…
Yukarıdaki tablo Gaziantep’in eğitimde Türkiye sıralamasında bulunduğu yere de ayna tutacaktır.
Eğitim konusunda hassasiyetini bildiğim Gaziantep Valisi Sayın Ali Yerlikaya’yı vakit geçirmeden meseleye el koymaya davet ediyorum.
Gaziantep, Gaziantepli bu durumları kesinlikle hak etmiyor Sayın Valim…
Yorum Yazın