AlpAslan Group Üst Bant
Bosychef Sol Sabit
Bosychef Sağ Sabit
Gaziantep
BIST9833.22
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
BTC/USD57646.841
KAHVE MOLASI

KAHVE MOLASI

Mail: kahvemolasi@memohaber.com

GAÜN Çocuk Hastanesi 3 ay içinde açılacak

Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat Kahve Molası’nın konuğu oldu. Yoğun akademik ve bilimsel çalışmalarının temposuna www.memohaber.com’da kahve içerek mola veren Prof. Dr. Ayşe Balat, www.memohaber.com İnternet Haber Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı’nın sorularını yanıtladı. 

Gaziantep Üniversitesi’ne Rektör olarak atandıktan sonra liyakatli bir idareci ve akademisyen kadrosu kurma yolunda kararlı adımlar atan ve bu konuda şu ana kadar takdir toplayan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, ilk Rektör Yardımcısı atamasında Prof. Dr. Ayşe Balat’ı tercih etmişti. Balat’ın GAÜN Rektör Yardımcılığı görevine atanması akademik ve bilimsel camiada olduğu gibi Gaziantep Üniversitesi ve Gaziantep genelinde büyük bir sevinçle karşılanmıştı. Geride bilime adanmış uzun yılları olan, akademik camiaya ve bilim dünyasına katkılar sunmaya devam eden Prof. Dr. Ayşe Balat, GAÜN’e Rektör Yardımcısı olarak atandığı andan itibaren de GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de aksayan yönlere el atmış ve Gaziantep’in Ortadoğu’nun sağlık üssü olması yolunda ciddi adımlar atmıştı. Tüm bu çalışma temposunun içinde www.memohaber.com’a vakit ayıran ve sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Prof. Dr. Balat ile GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi’nin durumundan akademik kadroya, Covid-19 salgını için alınan önlemlerden sağlık turizmi alt yapısına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

İŞTE O SÖYLEŞİ

MEMOHABER: Prof. Dr. Ayşe Balat kimdir, kendinizden bahseder misiniz?

PROF. DR. AYŞE BALAT: İlk-orta-lise öğrenimini Gaziantep’te tamamladım. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden dönem birincisi olarak mezun oldum, uzmanlık eğitimimi de aynı üniversitede tamamladım. 2 yıl süreyle Houston, Texas Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Nefroloji eğitimi aldım, aynı zamanda Çocuk Romatoloji uzmanıyım. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Nefroloji ve Çocuk Romatoloji Bilim Dallarının kuruculuğu görevim oldu. 17 yıl burada görev yaptım. Ulusal ve uluslararası bilimsel derneklerde, alanımla ilgili aktif görevler aldım. Uluslararası “Mediterranean Kidney Society’nin eski başkanıyım ve hala bu kuruluşun sekreterlik görevini yürütmekteyim. “International Association for the History of Nephrology” Derneği’nin 2021-2024 yılları arasındaki seçilmiş başkanıyım. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaptığım dönemde ulusal sempozyum ve panellere, uluslararası bir kongreye başkanlık ederek üniversiteyi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Mantığım ve felsefem genel olarak “üretmek, iyi öğrenci ve iyi asistan yetiştirmek, hastalara en kaliteli hizmeti sunmak” şeklindedir. Ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış 142 makalem, ulusal ve uluslararası toplantılarda sunulan 164 çalışmam bulunmaktadır. Uluslararası 17 bilimsel toplantıya davetli konuşmacı olarak katıldım. 

MEMOHABER: Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde Covid-19 sürecinde sağlıkla ilgili ne gibi tedbirler alındı?  

PROF. DR. AYŞE BALAT: Pandemi ile birlikte ülkemizdeki bütün sağlık kuruluşları Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda iç düzenlemeler yapmaya başladı. Hastanemizde de hasta acil girişinden başlayıp yoğun bakım sürecine kadar olan bütün basamaklarda Covid-19 hastalarına hizmet vermek, ancak bu hizmeti yaparken diğer hastalarımızı da riske atmamak için her türlü tedbirler alındı. Poliklinikler, servisler ve yoğun bakımlarda ciddi anlamda düzenlemeler yapıldı. 

MEMOHABER: Hastanede yeniden bir yapılanma görüyoruz. Bu konuda bilgi alabilir miyiz?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Üniversiteler, kaliteli, güncel, ülke ve dünya standartlarına uygun eğitim ve öğretim veren kurumlardır. Üniversitelerin verimliliği kurumsal kimlik kazanmaları ve öğretim üyesinin motivasyonu ile doğrudan ilişkilidir.  Kurumsallaşma; bir kurumun faaliyetlerini kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturulması, her türlü etkileşim ve iletişimde belirli kuralların hakim olmasıdır. Bizim de birinci önceliğimiz kurumsallaşma yolunda gerekenleri yapmak olacaktır. İnsan üzerinden bir benzetme yapmak isterim; ekonomi bedenin kalbi, öğretim üyeleri de beyindeki hücrelerdir.  Beyin hücrelerinin yenilenmesi neredeyse imkansızdır.  Bir öğretim üyesinin yetişmesi de kolay değildir. Hepsi birer milli servettir. Dolayısıyla öğretim üyeleri baskı altında olmadan görevinin gereğini yapar, doğru kararlar alır, vicdanları rahatsız eden faaliyetler içinde olmazlarsa üretir, iyi insan yetiştirir ve ideal bir rol model olurlar. Bu nedenle öğretim üyesi motivasyonuna önem vereceğiz.  Başarıya giden yoldaki engelleri belirleyip, kaldırmaya çalışacağız.

MEMOHABER: Sağlık turizmi alanında ciddi bir yapılanma söz konusu, bu alanda ne gibi planlarınız var?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Dünyanın globalleşmesi, seyahatlerin kolaylaşması, kaliteli sağlık hizmeti arayışı sağlık turizminin giderek önem kazanmasını sağlamıştır. Doğal olarak bireyler dünyanın herhangi bir yerinde özellikli ve kaliteli hizmet veriliyorsa oraya ulaşmaya çalışmaktadır. Gaziantep Üniversitesi’nin bu arayışa hitap edebilecek önemli merkezlerden biri olduğunu düşünüyorum.  Sağlık hizmetlerinin hemen her alanında yetenekli, özverili, işine saygılı öğretim üyeleri, hemşireler ve diğer yardımcı sağlık personelimiz bulunmaktadır. Dolayısıyla sağlık turizminde aranılan merkezlerden biri olmamız için bir engel göremiyorum. Sadece mevcut potansiyelin iyi tanıtılması gerekiyor. Bizler de bunun için gerekli özeni göstereceğiz.

MEMOHABER: Tıp Fakültesi öğrencileri pandemi sürecini nasıl geçiriyorlar, eğitimler ne şekilde sürdürülüyor? 

PROF. DR. AYŞE BALAT: Bildiğiniz gibi Covid-19 pandemisi bütün ülkeleri özellikle ekonomik anlamda ve eğitimin sürdürülmesi adına yeni önlemler almaya yöneltti.  Dünya bir değişim sürecine girdi. Bu sürecin bir parçası olarak kurumumuzda da eğitim-öğretim faaliyetleri yeniden düzenlendi. 11 Mart 2020 tarihinden sonra, 2019-2020 eğitim öğretim döneminin 2. yarıyılında Tıp Fakültemiz de hızlı bir şekilde organize oldu ve eğitim-öğretim faaliyetlerini Üniversitemiz Uzaktan Eğitim Merkeziyle (GAUZEM) iş birliği içinde yürütmeye başladı. Dönem 1, 2, 3, 4 ve 5 öğrencileri için ilgili anabilim dalları tarafından online hale getirilmiş ders notları, sesli slaytlar, videolar hazırlandı ve öğrencilerimizin erişimine olanak sağlandı. Son sınıf öğrencilerimizin (İntörn) eğitimi doğrudan hasta bakımıyla ilgili olduğundan özellik gösteriyordu ve ayrı bir planlama gerektirdi. Pandeminin ilk ayından 1 Haziran 2020 tarihine kadar öğrencilerimize vakalar üzerinden ödev verildi ve canlı tartışma dersleriyle eğitim öğretim faaliyetleri sürdürüldü. 1 Haziran 2020 – 01 Temmuz 2020 tarihleri arasında ise sıkıştırılmış bir program ile yüz yüze eğitime başlanarak pratikler yaptırıldı ve intörnlerimizin eğitimlerindeki eksikler kapatılmaya çalışıldı. Dönem 4 ve 5 öğrencilerimizin pratik eksiklikleri de yine sıkıştırılmış bir programla, pandemi kurallarına dikkat edilerek yapıldı. 2020-2021 eğitim öğretim dönemi başladığında da pandemi koşulları altında alınan kararlar doğrultusunda, Dönem 1, 2 ve 3 öğrencileri online eğitime devam etti. Dönem 4 ve Dönem 5 öğrencilerimiz ise uzaktan eğimdeki pratik eksiklerini telafilerle tamamladıktan sonra, 15 Ağustos 2020 tarihinden itibaren örgün eğitimlerine (yüz yüze) başladı. İntörn öğrencilerimiz ise pratik eğitimlerine seyreltilmiş şekilde, yüz yüze devam etmektedirler. Bu yeni süreçte sanırım hepimizin aklındaki soru öğrencilerimizin yeterli eğitim-öğretim aldıklarından nasıl emin olacağımızdır. Bunun yolu ölçme ve değerlendirmenin iyi yapılmasıdır. Fakültemiz ölçme değerlendirme sisteminde çeşitli uygulama ve ölçme değerlendirme araçlarını kullanmaktadır. Bunlar ödev verme, yüz yüze olgu tartışmaları, küçük grup çalışmaları, OSCE (objektif yapılandırılmış klinik sınav) sınav uygulaması, olgu temelli değerlendirmeler, sözlü yapılan elektronik sınavlardır. Gaziantep üniversitesi Tıp Fakültesi ölçme değerlendirme yaparken diğer üniversitelere örnek olabilecek kendi alt yapısını kullanmaktadır. Bu yapı ile uzaktan sınav yapılabilmekte, soru bankası oluşturulmakta, sınav analizi ve soru analizi mümkün olabilmektedir. 

MEMOHABER: Gaziantep Üniversitesi Çocuk Hastanesi ne zaman açılacak? Hastane hangi alanlarda hizmet sunacak?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Üniversitemiz bünyesinde bir çocuk hastanesinin olması, çalışma arkadaşlarımla birlikte önemli bir ortak hayaldi. Bu hayali gerçekleştirebileceğimiz için çok mutluyum. İnşaatı yaklaşık 5 yıldır devam eden hastanemizin en kısa sürede (yaklaşık 2-3 ay) hizmete açılması için gayret sarf ediyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 verilerine göre bebek ölüm hızı en yüksek olan il Gaziantep’tir.  Bu oranı azaltmak ve bütün çocukların önce sağlığını korumak, hasta olduklarında da en etkin tedavisini sağlamak hepimizin birincil görevidir. Çocuk hastanemizin bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı çatısı altında sağlıklı çocukların takibi ve acil hizmetlerin yanı sıra, çocuk alerji ve immünoloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, hematoloji - onkoloji, kardiyoloji, nefroloji, nöroloji, romatoloji, yenidoğan ve çocuk yoğun bakım üniteleri, çocuk ve ergen psikiyatrisi ve çocuk cerrahi alanlarında güçlü bir kadro ile şehrimize ve bölgemize hizmet vereceğiz.

MEMOHABER: Çocuk yoğun bakım ünitelerinin azlığı bölgemiz için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Çocuk hastanesi bu ihtiyaca cevap verebilecek mi? 

PROF. DR. AYŞE BALAT: Çocuk hastanesinde yoğun bakım yatak sayımız mevcut duruma göre yaklaşık 3 kat artacaktır. Ancak Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin çevre illerden gelen hastalara da hizmet verdiği dikkate alındığında ihtiyacı tam karşılayamayacağı açıktır. Bu konuda şehrimizdeki diğer hastanelerin yoğun bakımlarıyla iş birliği içinde çalışılması hastalarımıza hizmeti kolaylaştıracaktır.

MEMOHABER: Sağlık çalışanları Covid-19 sürecinde çok yoruldu. Onların mutluluğu için rektörlüğün bir çalışması var mıdır? 

PROF. DR. AYŞE BALAT: Bu zorlu süreçte sağlık çalışanları virüse karşı canlı kalkan olarak mücadele etti ve etmeye devam ediyor. Hepsine minnettarız. Bu yolda hayatını kaybeden meslektaşlarımı ve sağlık çalışanlarını rahmet ve minnetle anmak isterim. Yasalar çerçevesinde belirlenen maddi destek dışında yapabildiğimiz tek şey, çalışma koşullarını iyileştirmek, motive etmek ve her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek olacaktır.

MEMOHABER: Sizin GAÜN’e rektör yardımcısı olarak geleceğiniz duyulduğunda akademik ve idari personel tarafından sevinçle karşılandı. Bunu nasıl sağladınız?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Onur duydum. Beni sevgi ve saygıyla karşılayan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Ben şeffaf biriyimdir. Her zaman olduğum gibi göründüm. Dürüstlük, güzel ahlak, liyakate önem, hak yememe ve hakkı yenenlerin de sesi olabilme ilkelerimden ödün vermedim. Ülkemi, çalıştığım kurumları en güzel şekilde temsil etmeye, öğrencilerim ve asistanlarım için iyi örnek olmaya çalıştım. Birlikte çalıştığım herkese saygı ve sevgi ile yaklaştım. Sorun varsa en nazik şekilde çözülmesi için uğraştım. Hatalı olduğumda bunu açık yüreklilikle söyleyebildim. İnsana ve insanlığa değer veririm. Birlikte çalıştığım herkesin sorunlarını dinler, sevinçlerini paylaşır ve önemserim. Beni bu halimle seven, saygı gösteren bütün çalışma arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. 

MEMOHABER: Sizce GAÜN’ün akademik kadrosu yeterli mi? Bilimsel araştırmaya yönelik ne gibi çalışmalarınız var?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Akademik kadroda çok değerli öğretim üyesi arkadaşlarımız mevcut ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Varsa, eksik olan alanları ilgili anabilim dallarıyla görüşerek gidermeye çalışıyoruz. Bilimsel araştırmalar olmazsa olmazımızdır. Bu konuda öğretim üyelerine proje desteği sağlanmakta ve yayımlanmış eserler için teşvik verilmektedir. Öğretim üyesinin motivasyonu çok önemlidir. Bu motivasyonu en üst düzeyde tutmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü motive olmayan bir öğretim üyesi üretemez. Daha önce değindiğim gibi, bu konuda engel varsa engelleri kaldırdığınızda başarı kendiliğinden gelecektir.

MEMOHABER: Gaziantep Ortadoğu’nun sağlık üssü olma yolunda ilerliyor. Buna yönelik ne gibi çalışmaları var?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Akademik kadrosu, fiziki koşulları, sağlık çalışanları ile birlikte, kurulduğu günden itibaren sadece Gaziantep’e değil Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesine de hizmet veren bir üniversite olarak oldukça iyi durumdayız. Sağlık turizminin canlanması ve iyi bir tanıtım ile üniversitemiz hastanesinin Orta Doğu’da lider sağlık kurumlarından biri olacağına inanıyorum.

MEMOHABER: Gaziantep Üniversitesi’ne bağlı Onkoloji hastanesi yeterli mi, daha geniş kapsamlı kampüs içerisinde bir yer düşünülüyor mu?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Maalesef mevcut onkoloji hastanesi, konumu nedeniyle istediğimiz düzeyde hizmet vermekte zorlanmaktadır. Bu hastalarımıza daha iyi hizmet verebilmek için mevcut hastanemizde alan açılması, daha sonra da kampüs içinde Onkoloji Hastanesi’nin kurulması gerekecektir. Bu nedenle öncelikli olarak Çocuk Hastanesi’nin taşınması ile boşalan servisler kullanılacak, eş zamanlı Onkoloji Hastanesi’nin projesi üzerinde çalışılacaktır.

MEMOHABER: Gaziantep Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası arenadaki yeri nedir? Bu alandaki hedefleriniz nelerdir?

PROF. DR. AYŞE BALAT: Dünya Üniversite Sıralamaları değişik kriterlere göre yapılabilmektedir.  En geniş çaplı ve çeşitliliğe sahip olan sıralamada bir üniversitenin; eğitimi (%30), araştırması (%30), alıntı oranları (%30), sektörle bağlantıları (%2,5) ve uluslararası duruşu (%7,5) dikkate alınır. 2020 Dünya Üniversite Sıralamaları içinde ülkemizden maalesef hiçbir üniversite ilk 400’de yer alamadı. Türkiye’den sadece 34 yükseköğretim kurumu 400-1000 bandında yer alabildi. Üniversitemiz bu sıralamanın içinde değildi. Yükseköğretimde uluslararası düzeyde rekabet edebilmemiz için ülkemizdeki bütün üniversitelerin eğitim ve araştırmada kaliteyi ve sektörlerle ilişkiyi geliştirmesi gerekiyor.  Hedefimiz önümüzdeki yıllarda bu sıralamanın içinde yer alabilmektir. Öğretim üyelerimize bunun için gerekli her türlü desteği vermeye hazırız. Ülkemizde yapılan 2020 yılı sıralamasında (üniversitedeki öğretim üyeleri ve öğrencilerin makale, atıf, bilimsel araştırma, doktora, öğretim üyesi ve öğrencilerin puanları dikkate alınarak yapılmaktadır) üniversitemizin 37.sırada yer aldığını görmekteyiz.  Mevcut kapasiteyi dikkate aldığımızda, en büyük dileğim kısa vadede üniversitemizi ilk 10 içinde görmektir. Doğru planlama yaparak eğitim-öğretimde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalarla ve öğretim üyelerini üretmeye teşvik etmekle bu hedefin yakalanabileceği kanaatindeyim.

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar