Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu Kahve Molası’nın konuğu oldu. Yoğun çalışma temposuna www.memohaber.com’da kahve içerek mola veren Başkan Fadıloğlu, www.memohaber.com İnternet Haber Sitesi Yayın Koordinatörü Mehmet Taşçı'ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
Şehitkamil’de ikinci dönem Belediye Başkanlığı yapan Rıdvan Fadıloğlu ile yeni projeleri, kentsel dönüşüm çalışmalarını, yeni açılan mahallelere yapılan hizmetleri ve kısa dönemde hayata geçecek mega projelerin yanı sıra siyasi gelişmeleri de değerlendirdik.
Yeni açılan İbrahimli 2 Bölgesi’ndeki alt yapı ve yapılaşma ile ilgili bilinmeyenleri açıklayan Başkan Fadıloğlu, bu bölgedeki yapılaşmanın neden ağır işlediğini Memohaber’e anlattı.
800 bin nüfusu ile bir çok ilden büyük olan Şehitkamil’de yapılan tesislerin artık yetersiz kaldığına değinen Başkan Fadıloğlu, yeni yılda mega projelerle yeni tesislerin müjdesini verdi.
İşte merak edilen bütün soruları cevaplandıran Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ile yaptığımız röportaj.
Memohaber: Önümüzdeki ay mecliste Denetim Komisyonu seçimleri yapılacak. Siz bu seçimlerde muhalefetten komisyonlara üye almayı düşünüyor musunuz?
Bazı şeyleri kızdırıp kızdırıp sunmanın bir manası yoktur. Eğer bunlara girecek olursak bizim normal şartlarda yaptırım uygulayacağımız bir sürü unsur vardır. Benim burada bir tereddüdüm yok. Hesap vermekle ilgili bir sıkıntım da yoktur. Bu belediyeyi Sayıştay başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı ve Mahalli İdareler denetler. Buradaki denetim komisyonları bakar denetler. Sanki bu kamunun yaptığı denetlemelerde hiç biri yoktur. Benim yalnızca kendi iktidar partimin mensupları denetlemesi neticesinde ben buradan geçiyorum veya kalıyorum gibi bir algı yöneltiliyor. Ben işle ilgili şunu yaptım eğer hakikaten ben bu tersten gidecek olsam Disk de var Hak-İiş de var. Gidin bir CHP’li belediyeye bir tane Hak- İş Sendikası var ise, getirin bana.
Memohaber: İbrahimli 2 Bölgesi’ndeki yapılaşmayla ilgili bir sıkıntı var mı? Burada yapılaşma neden hızlanmadı?
İbrahimli 2’de yapılamayacak bir işi yaptık. Mevcutta imar planında geçmiş dönemde, mezarlık olarak gözükmeyen bir yerde 400 tane mezar bulundu. Burası imarda mezarlık olarak gözükmüyordu ancak buranın planı yapılırken, plancılar gelip baktıklarında, burada mezarlık olduğu ortaya çıktı. Böyle olunca oradan yol geçiremedik. Bu dediğim yer, Adnan İnanıcı Bulvarı’ndan yeni açılan 51 Nolu caddenin karşı tarafında bulunuyor. Buradan karşıya geçemiyorsunuz. Sola döneceksiniz, aşağı ineceksiniz ama tekrar sağa döneceksiniz. Olmayan bir kavşaktan tekrar yeniden dağılacaksınız. Biz bu plan geçtikten sonra bunların ihalelerini yaptık. Yol ihalelerini yol açma çalışmalarına başladık. Fakat projeyi yapmak ayrı yerinde bu toprağa basmak ayrı. Biz bu projeyi uygularken yerine bastığımızda baktık ki bu yanlış bir uygulama. Ama plancıda haklı çünkü orada mezar var. Ancak imar planında mezarlık olmadığı için bu mezarlığı kaldırma imkanımız söz konusu değildi. Allah razı olsun İbrahimli Köyü’ndeki hemşehrilerimiz bize destek oldular. Ama 1,5 yıl emek verdik. Buradaki mezarların çoğunun kime ait olduğu belirsiz çünkü mezar taşının üzerinde bir yazı da yoktur. Pankart astık bütün insanlara ulaştık. Ulaştığımız insanlarda köyün resmi mezarlığı olan yerde yeni mezarlar açtı. Müftülük ile beraber buradaki mezarın hepsini götürdük o mezarlığa taşıdık. Bunun içersinde isimsiz olan mezarlarda var onları da taşıdık. Mezarları da yeniden kara taşlarla yaptırdık. Ne oldu bu sefer de bizim bu yolu oradan açma imkanımız çıktı. Yani yola geldik ama acayip bir dere yatağı var.
Dere yatağını aşabilmek için ya bir büyük köprü yapılması lazım veya doldurulması lazım. Şimdi biz o bölgede büyük şehirden rica etmiştik. Komple üst yapısını alt yapısını her şeyini biz üstlendik. Masrafını da biz karşılayacağız. Büyükşehir ve GASKİ ile de irtibata geçerek DSİ ile baypas edecek şekilde oraya menfezlerini yaptık. Biz yaptık ne GASKİ ne de DSİ yaptı. Onun üzerine yaklaşık 15 metre yükseklikte dolgu yapıyoruz. Şu anda araba geçebilecek noktaya geldi. Bunu yapmaktaki kastımız neydi? Eğer biz bunu yapmasaydık yarın mevcut eski köşem kebabın olduğu yer emek uzay çatılı yerin olduğu yer gibi sıkıntı yaşayacaktık. Şimdi Müslüman bir delikten bir kez sokulur, ikinci kere sokulmaz. Çözümü varsa bu çözüm için emek vermemiz gerekiyor. Buna emek verdik onun için bu iş uzun sürdü. Biz hep söylediğimiz bir şey var. Bizim planlama sürelerimiz uzundur ama imalat sürelerimiz kısa olur ve kaliteli olur. Allaha şükür şu ana kadar Şehitkamil Belediyesi’ne gerçekleştirdi ise planlama süresi uzun sürmüş ve bu uygulamalardan birinci sınıf iş çıkmıştır. Bu gün o yolun ucundan bağlandığınızda birincisi hemen çevre yoluna çıkabilecek şekilde bağlantısını hazırladık. İkincisi çevre yolunun üstünden geçip İbrahimli 2’nin ikinci etabına geçip Yamaçtepe’ye dağılabilecek. Oradan Erikçe’ye gidebilecek bir yol aksamı oluşturduk. Bu öngörüde bulunmak zorunluluğumuz var. Eğer biz idareci isek, burada bulunuyor isek, bu günü değil yarını hesap etmemiz lazım. Çünkü şehrin kaderini etkileyecek kararlar alıyorsak, kırk ölçüp bir biçmemiz lazım. Geç oldu ama doğru oldu. Bizden kaynaklanan bir işlem değil. Bana sorarsanız her işte bir hayır var. Belki biz 2009’da göreve geldiğimizde yapsaydık, bu ideali yakalayamazdık. Yanlış bir uygulama yapardık. Biz olanda hayır var diyoruz. Burada müteahhitlerle ilgili sıkıntımız yoktur. Şu anda yapılaşmayla ilgili artık plan notlarımızda da bir problem kalmadı. Ruhsat verilebilecek noktaya geldik. Plan notlarında bir düzeltme vardı. Onu da Büyükşehir Belediyesi’ne intikal ettirdik. Büyükşehir Belediyesi’nden çıktığı anda bizim rahatlıkla ruhsat verebilecek noktaya geldik. Ama dediğim gibi iyi ki de gecikmiş, iyinin iyisi oldu. Her iş de bir hayır var. ‘Geç olsun, güç olmasın’ derler ya bu da onun gibi oldu.
Memohaber: Yeni çıkan Belediye kanunu ile birlikte mahalle olan köylerle ilgili ne gibi çalışmalarınız var? Şehitkamil ilçesinde kaç tane yeni mahalle açıldı ve ne gibi hizmetler götürüldü?
Gaziantep 1989 yılında Büyükşehir olması münasebetiyle oradan bir düzenleme var. En son 2005 yılındaki yapılan düzenlemeyle birlikte yani kilometre sınırı geldi. Geçmiş dönemdeki bir belde meselemiz vardı. Arııl ve Aktoprak vardı. Bunlarla ilgili zaten biz hem kadrolarını alınmasıyla ilgili borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili hiç bir sorunumuz yok. Tabi biz özellikle bu dönem için yani 2014 seçimleriyle birlikte bu yasanın geleceğini bildiğimiz için, 2014’den önce hazırlıklarımızı yaptık. Bu yasa çerçevesinde mahalle olan köylerin ilk yollarını ilçe belediyesi olma sorumluluğu içersinde buraların çöplerinin alınmasıyla ilgili alt yapı hazırlıklarının yapılması gerektiğini biliyorduk. Bundan dolayı bu sorumluluk alanımıza girmezden önce özel idare ile birlikte protokoller yaparak, geçen dönemden biz köylerin kilit taşı döşemesini yaptık.
Özellikle orman köylerini, sahipsiz kalan köyler dahil olmak üzere tamamını biz parke çalışmalarına başladık. Allaha şükür şu an da Şehitkamil sınırları içersinde mahalle olan köylerde dahil olmak üzere 143 mahalle var. Özellikle mahalle olan köylerde sokak işleriyle ilgili sorunumuz kalmadı. Bunların kilit taşları yapıldı. 2014‘ün 30 Mart seçimlerinden sonra bir hafta sonra çöpü alınmayan köyümüz kalmadı. Önceden organizasyonları ona göre hazırlamıştık. Konteynırlarını hazırlamıştık. İhalemizde güzergâhlarımızı hazırlamıştık. Sorumluluk alanımıza girdiği an da hemen devreye girdik. Şimdi bu dönem mahalle olan köylerimiz ile ilgili arazi yollarıyla ilgili vatandaşların talepleri var. Haklı olarak şimdi adı mahalle ama kadastro yol diğer tarafta ama köy içi benim sorumluluk alanım. Nasıl şehir merkezinde belirli ölçekteki yollar bize ait ise bunun üzerindekiler Büyükşehir e ait ise burada da bağlantı yollar ve o yollar benim sorumluluk alanımda değil. Ancak biz hep şunu söyledik. Kaynak milletinse bu kaynak bu millete hizmet edecek. Bunun adı Büyükşehir olur, özel idare olur, ilçe belediyesi olur hiç önemli değil. Bizim bunu yapmamız gerekir. Adana istikametinden başlayarak şu an da bu köylerde arazi yolu açma çalışmalarını adım adım getiriyoruz. Ondan sonra Araban Yavuzeli Nizip hattına doğru böyle devam edecek. 64 köyümüz var.
Memohaber: Yeni yapılan mahallelerle ilgili bir anketiniz var. ‘Mahallenin adını sen koy’ sloganıyla başlattığınız anket ilgi görüyor mu? Vatandaş alışık olmadığı bu hizmete nasıl tepki veriyor? Yeni yerleşim bölgelerinde yapılan alt yapı çalışmalarında ve özellikle Beykent’te nasıl bir yöntem izlediniz?
Öyle bir durum aldı ki, eğer Osmangazi Mahallesi şu anda bölünmez ise, mevcut imar planındaki yapılanma tamamlandığında ehli bir nüfusa ulaşacak. Türkiye de yüzlerce ilçede nüfusunun üzerinde nüfuslu bir mahalle olacak. Bunun yönetilebilmesi mümkün değil. Burada adres tarifleri ile ilgili sıkıntılar çıkıyor. Ana arterleri göz önüne alarak burada bir düzenleme yapılıyor. Yeni adliyeyi çıktıktan sonra Karaca Ahmet Mahallesi’nden sonra Beykent başlıyor. Dağın arkasına kadar gidiyor. Çinçin pompasına kadar gidiyor. Şimdi bu kadar köyün olduğu yeri kapsayan bu mahalle burası. Bunun hepsine de Beylerbeyi dedin mi altından kalkamıyorsun. Bunların etaplanması lazım buna göre orayı böldük. İncilikaya Mahallesi’nden bizim eski asfalt şantiyemizin olduğu noktada bizim imar çalışmamız vardı. Ormandan sonraki olan alanda. O bölgede yine yapılaşma birden mantar gibi çıkacak. Bu uygulamayla birlikte de bizim yapmamız gereken bunları bölmek fakat burada vatandaşımızın katkısını sağlamak adına yarın ‘niye bu adı koydunuz’ deme ortadan kalksın diye vatandaşımızla birlikte karar vermek istedik. İnternet sitemizde İbrahimli 2’de, Osmangazi’de, İncilikaya’da, Beylerbeyi’nde ve Beykent’te bu beş noktada oluşan mahallerle ilgili yeni oluşturacağımız mahallelerimiz olacak. Bu proje ile bu açacağımız mahallelere isim bulacağız. Herhalde 15 tane yeni isme ihtiyacımız var. Şimdi internet sitesine yeni yükledik. Bunu sizin vasıtanızla da vatandaşlarımıza iletmiş olalım. Vatandaşlarımız yeni mahallelerle ilgili isim konusunda bize katkı sağlarlarsa mutlu oluruz. Çünkü yarın bu ismi koyduktan sonra ‘keşke şunu koysaydınız bunu koysaydınız’ diye bir şikayet olmasın istiyoruz. Bu projenin ismini ben koydum. Vatandaşımıza mahallenin ‘Adını sen koy’ dedik. Bu şekilde bir çalışma başlattık. İnşallah bunların düzenlemesini yaptıktan sonra kanunda zaten açık net bir yerde en az 500 kişinin yaşaması lazım ki, mahalle oluşabilsin. 500 kişinin üstünde olacak şekilde yapılan bölümde belki bunlar yarın imarda yoğunluğu artınca içinden yeniden bölünmesi gereken yerler dahi çıkabilecek.
Memohaber: Bu yeni dönemde yapacağınız mega projeleriniz var mı? Varsa bizim aracılığımızla Şehitkamil’deki vatandaşlarımıza bu projelerin müjdesini verebilir misiniz?
Bu dönem içinde güzel projelerimiz var. Şehir çok büyüyor özellikle Şehitkamil 800 bin nüfusla Türkiye’nin 8. büyük ilçesi oldu. Ayrıca çoğu büyükşehirden daha fazla bir nüfusa sahip bir ilçeyiz. Biliyorsunuz bir ilin nüfusu 750 bin olunca büyükşehir oluyor. büyük şehir nüfusundan fazlan nüfusa sahip bir ilçe onun için yapılan tesisler yetmiyor. Biz geçen dönem Şehitkamil Kongre Merkezi’ni yaptığımızda, ‘Ya bu salon bin kişilik kim dolduracak’ diyorlardı. Şimdi öyle aktiviteler oluyor ki ‘Ya başka salon yok mu? iki bin kişilik salonumuz olsa’ diyoruz. Biz yine göreve geldikten sonra dikkat ettiğimiz bir husus vardı. Şehrin üst gelir grubundan olduğu bölge neyse alt gelir grubunu olduğu noktaya da eşit hizmetleri götürdük. Şu anda yeni plan tadilatını bitirdik. Merveşehir tarafına ŞKM’nin bir prototipini biraz daha ölçek olarak küçüğünü oraya götürüp yapacağız. Şu anda proje çalışmaları başladı. Arsa meselesini çözdük, kamulaştırmalarını bitirdik. Neden Merveşehir? Çünkü, Gazikent, Beykent, Basra, Beylerbeyi bu alanın tamamını hesap ettiğimizde, bu kadar insanın ulaşımını da sağlamak adına, kent içi trafiğe yük vermemek adına burayı seçtik. Çünkü artık belirli noktalarda bunları yapmamız gerekiyor. Orada da yine derenin kenarında 35 metrelik iki tane ana boruların aksine denk gelen dört tarafı yol olan bir noktada böyle bir proje hayata geçiriyoruz. Bizim şu ana kadar yaptığımız projelerin tamamı kendi bünyemizdeki mimarlarımız tarafından çözülmüştür. Şu anda oradaki çalışılan projede yine kendi ekibimiz tarafından çözülüyor. Bu dönem içerisinde yerleştireceğimiz en önemli işlerden bir tanesi bu kültür merkezi olacak. Bir diğeri ise, yerini söylemeyeyim ama şu anda bu proje için ulusal yarışma açıyoruz. Bir sanat merkezi yapıyoruz. Bunun mimarisini ulusal bir projeyle yapacağız. Burada çalgılardan, resim atölyesine, heykel atölyesine, sergi salonuna kadar nitelikli bir sanat merkezi yapılacak. Katılımcılık sağlayalım diye fikir projesi yarışması açtık. Bu konuda sağ olsun Mimarlar Odasından da destek aldık. Şimdi onlarla beraber şartnamesini hazırlıyoruz. İnşallah en yakın sürede o yarışmayı başlatmış olacağız. Yarışma sonuçlanır sonuçlanmaz da projesi meydana gelecek. Bunun da yeri ve planı hazır, bir sorun yoktur. Yarışmanın ardından proje ortaya çıkacak ve startını verip hemen orayı hayata geçireceğiz.
Memohaber: Şehitkamil ilçesinde trafik sorunu var mı? Acil eylem planı düşündüğünüz zaman trafik konusunda sizce ne yapılması gerekir?
Ulaşımın tamamı Büyükşehir’in yetkisinde olması münasebetiyle ve Fatma Şahin başkanımızın da sağ olsun göreve gelir gelmez, ilk başladığı şeylerden bir tanesi ulaşım mastır planının yapılmasıydı. Şu anda ulaşım mastır planı belirli noktaya geldi hatta geçen hafta bizim bölgemizle ilgili olan noktada projeyi yapan firmayla ve büyükşehir belediyesiyle oturup bir fikir alışverişinde bulunduk. Bizim de kendimize göre gördüğümüz düzenlemelerin ne olması gerektiğini onlarla paylaştık. Nihai ulaşım mastır planı çıkmadan bir şey söylemek söz konusu değil çünkü herkes iktisabına göre konuşması lazım. Ben trafik veya ulaşım mühendisi değilim. Birey olarak Rıdvan Fadıloğlu olarak, bir fikir beyan edebilirim. Ama bunun teknik haklığı var mıdır? Yok mudur? Ona uzmanların karar vermesi lazım. Biz birey olarak da belediye olarak da görüşümüzü belirttik. O noktada ki çıkan sonuç neyse ona uyacağız ama ben yine buradan bir şey söylemek istiyorum. Alınan kararlarda vatandaşlarımızın mutlaka aleyhine olan şeyler çıkabilir yani bir yerde geçit kapatılabilir. Bu onun işine engel olabilir. Ama şehri kurtarmak istiyorsak, bu işlemleri yapmak zorundayız. Tek yön uygulamasına geçilmesi zaruri olan yerler var. Dört fazla kavşakların iki kavşağa düşürülme durumu var. aksi taktirde her kavşakta 60 saniye beklediğinizde arkadaki kuyruktan hepsi bir zincir oluyor. Geçmek isteseniz de geçemiyorsunuz. Akışkanlığı sağlamak için madem geçmişten böyle bir yapılanma olmuş bunu çözmek adına ne gerekiyorsa burada bizim kabul etme zorunluluğumuz var. Bugün çevre yoluna çıktığımızda bir çıkışı geçirince en az 30 kilometre sonra dönüp gelebiliyorsunuz. Doğru mu, şehir içinde de her isteyen her istediği yerde u dönüşü yapmaması lazım. Eğer kuralları koymazsanız kaos oluşur.
Memohaber: Şehitkamil’de Kentsel Dönüşüm çalışmalarının çok yavaş ilerlediği şeklinde bir şikayet var? Böyle bir durum var mı? Varsa nedenleri nelerdir?
Kentsel dönüşüm ile ilgili ‘salavat kudrete bağlı’ diye bir söz var. İnsanların evini yıkıyorsun. Evini yıkarken mutlu etmeden yıkarsan doğru olmaz. Bunun vebali var. Biz şu ana kadar kentsel dönüşüm alanı içersinde hiç kimseyle mahkemelik olmadık. Gönül rızasıyla insanlarla anlaştık ve yakın tarihte biliyorsunuz, Seyrantepe’de 966 konutu teslim ettik.700 konut da bu ayın sonunda teslim edilecek. Türkiye’de olmadık bir iş yapıldı. Yavaş olabilir. Ancak biz, ‘geç olsun güç olmasın’ dedik. Orada insanların duasını almak ayrı şeydir. Dün yaşlı bir amca özellikle geldi. Tanımıyorum, ‘ben teşekkür etmek için geldim. Allah razı olsun bizim evimizi yıkmıştınız biz Seyrantepe’den ev aldık. Balkonuna çıkıyorum kaloriferi yanıyor. Mis gibi pırıl pırıl rahat ediyoruz’ dedi. Şimdi bu iş bir anda olmuyor. Alan geniş bir alan, tabi mahkeme ile de bu işi çözebilirsiniz. Yaptırımla da çözebilirsiniz. Ben, kentsel dönüşüm alanı diye çöp konteynırlarını kaldırabilirdim. Tedaş’a müracaat edip elektriklerini kestirebilirdim. Deprem yönetmenliğinden ‘bunların evlerinin yıkılması lazım’ diye insanların üzerine gidebilirdim. Bu doğru bir şey değil. Kendi nefisine istemediğin bir şeyi başkasına yapman doğru bir şey değil. Empati kuracaksın kendini onun yerine koyacaksın. Geçmiş dönemde bu işin yavaş gitmesinin sebebi şuydu; vatandaşın 100 metre yeri var üstünde 3 tane oğlu oturuyor, altta da kendisi oturuyor. 4 tane daire küçük olabilir, 60 metrede olabilir. 60 metrelik 4 tane daireye verdiğimiz parayla gidip adam ancak bir daire ancak alabilir. Öbür 3 tane insan ne yapabilir. Bunların bir yerde barınması lazım. Biz TOKİ ile bir formül geliştirdik. Burada kaç tane bağımsız bölümü varsa, kurasız olarak bizden daire alma hakkı verdik. Adamın 4 tane 60 metrelik dairesi var şimdi 4 tane 115 metrelik daireyi aldı. Bizden aldığı parayı götürdü peşinat olarak yatırdı. 10 senede TOKİ üzerinden bugün 700 lira kirası olan yere 500 lira taksit ödeyerek kendi nitelikli evine sahip oldu. Bu bir çözümdür. Bunun olması için burada konutların yapılıp bitirilmiş olması lazım ki biz bunu yapalım. Şu anda evini aldığımız evini yıkmamız gereken 700 vatandaş var. Evi teslim edildiği anda gidecek. Dikkat ederseniz yaklaşık 10-15 gün önce buralarda yıkım arttı. Ford servisinin olduğu o bölgede de insanlar evlerine taşındılar. Şimdi Aralık ayı itibarı ile yine taşınacaklar o zaman da onlar yıkılacak. Tabi o alanın tamamını bir anda temizleyip hepsini yapmak mümkün değil. Doğrusu etap etap yapılacak. Ama bizim derdimiz başta dediğimiz gibi bu millete hizmet etmek için geldik. Beddua almaya gelmedik. İnsanların duasını alacak iş olmazsa olmaz. Bizim yönetim anlayışımız da budur.
Memohaber: Partinizle uyumlu çalışıyor musunuz? Sizi ikinci kez aday göstermelerinde en çok ne etkili oldu?
Partimle aramızda sorun olması mümkün değil. Nedenine gelince, baştan bunu kabullenerek bu işe gireceksiniz. Biz atamayla gelmiş bir Belediye Başkanıyız. Aday gösterilirken bizi siyasi irade ‘sen şuraya sen şuraya adayısın’ derdi. Doğru mu? Ben ‘buraya teşkilat yoklamasıyla kendi kolumun dalımın emeğiyle geldim’ dersem yalan söylerim. İlk 2009 ‘an bahsediyorum. ‘Sen şuraya adaysın’ dediler, biz onu emir telakki ettik. Ondan sonraki süreçte seçimi kazanırken, partimizin verdiği destekle ve milletimize hizmet etmek adına yola çıktık. Bir 5 yıl geçirdik. 5 yılın neticesinde halkımız bize bir karne verdi. Verilen karne neticesinde bizi tekrar aday gösterdiler. AK Parti kesinlikle öyle bir salla pati iş yapmaz. Bizim haberimiz dahi olmadan, 2 ayda bir 3 ayda bir bizim hakkımızda değişik anketler, değişik soruşturmalar yapılıyor. Aylık karnelerimizin hepsi bir kenara yazılıyor. Dönemin sonu geldiğinde bunların hepsi yeniden değerlendiriliyor. Yeniden vatandaşa soruluyor ‘bunun hal ve gidişinden memnun musun?’ diye, eğer vatandaşımız da bu konuda destek vermiş ise, genel merkezimiz kendi kriterlerine göre değerlendirip Allah Razı olsun bizi yeniden aday gösterdiler. Biz ilk atamayla geldik. İkincisinde de atamayla geldik. Niye, ‘vatandaş ben şu şartlardan memnunum’ dedi. Ama benden daha nitelikli bir aday partimizde mutlak suretle vardır. Partim de Rıdvan’ın yerine başka bir şahıs gelsin diyebilir. Bundan daha doğal bir şey yok. Benden önce de burada başka ağabeylerim belediye başkanıydı. Nasıl onlara buyur dediler, sonra da teşekkür ettilerse, yarın da bana teşekkür edecekler. Ama inşallah teşekkür edilecek işler yaparak ayrılırız. Onun için bizim partimize karşı gelmek gibi bir lüksümüz olamaz. Şimdi siz diyeceksiniz ki, ‘biat kültüründen mi geliyorsunuz.’ Böyle bir uygulama değil. Esas olarak hiyerarşik yapı içersinde herkes yerini bilecek. Konumunu bilecek. Ama sizlerin vesilesiyle tüm vekillerime ve siyasi partimizin temsilcilerine teşekkür etmek istiyorum. .Bizi zora taşıyacak hiç bir talepte 7 senedir bulunulmamıştır. Hiç bir vekilimizden il başkanımızdan, ilçe başkanımızdan bizden haksız bir talepte bulunulmamıştır. Bunu laf olsun değil, yürekten söylüyorum. Onun için böyle bir ortamda çalışmış olmaktan büyük bir keyif alıyorum. Memnuniyet duyuyorum. Çünkü seçim atmosferi içersinde biz teşkilatımızın emrinde oluyoruz. Kendi programımızı kendimiz yapmayız. İl SKM bize program yapar, biz o programa harfiyen uyarız. Biz oranın bağlı kuzusuyuz. Seçildik teşkilat sorumluluk alanında çalışır. Biz kendi sorumluluk alanımızda çalışırız. Başta da söylediğimiz gibi, biz şu anda sadece AK Parti üyelerinin belediye başkanı değiliz. Oy veren vermeyen herkesin Belediye Başkanıyım. Nedenine gelince, bir sokağa girdiniz A partili, B partili, C partili karışık oturuyor. Bu sokağa yatırım yapmayacak mıyız? Böyle bir şey aklınızın ucundan dahi geçemez. Bu bizim partiden değil diye suyunu mu keseceksiniz? Yok böyle bir şey çünkü insanlığa sığacak bir şey değil. Bu partizanlık bizim yapımızda yok. AK Parti’nin yapısında yok. İşini en iyi şekilde yaparak çalışmak vardır. Bize söylenen ne aldatan olacağız nede aldanan olacağız. Ne kimseyi aldatırız nede kimsenin bizi aldatmasına müsaade ederiz. Kapasitemizin el verdiğince yaparız. İnsanız hata yapabiliriz ama şunu bilir şunu söylerim. Bile bile hata yapmayız. Çünkü şunu biliyoruz, oruç tutuyoruz farkında olmadan su içtiniz cezası var mı? Unuttuğun an tükürürsün biter. Bile bile orucu yersen cezası 61 gündür. Eğer bile bile hata yapıyorsan hem bu dünyan berbat hem de ahretin berbat. Bundan dolayı bunu hiç kafamızdan çıkarmıyoruz. Burası hizmet edilecek yer. Burası dünyalık için gelinecek bir yer değil. Dünyalığını hesap edecek isen hiç buraya gelme. Çünkü Allah hepimize bir rızık biçmiş zaten. Bu rızkı nerede istersen orada bulursun. Bunu gelip devlet kapısında bulmana gerek yok. Sen doğduğunda rızkın bellidir. Nereden gelecekse gelecek o sana bir şeyi bir şeye vesile edecek. Ama bu makamlar hizmet makamıdır. İnşallah bizlere de hepimize ekibimizle beraber hayır işi yapıp arkamızdan hayır söz söylenmesini nasip etsin. Ana felsefemiz budur.
Yorum Yazın