Covid-19 ve Beslenme önerileri

Koronavirüs Hastalığı (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında neredeyse 1 yıl önce solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) ile gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür.

Covid-19 için geliştirilmiş aşı bulunsa da kesinleşmiş etkili bir tedavi yöntemi henüz olmadığından “hastalıktan korunmanın” en etkili yöntem olduğu üzerinde durulmaktadır.
COVID-19 hastalığının bulaşmasını önleyen veya tedavi eden herhangi bir yiyecek ya da içecek olmasa da sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.

Beslenme davranışımızın duygularla ilişkisini ortaya koyan pek çok çalışma yapılmış ve duyguları ile başa çıkamayan insanlarda duygusal yeme alışkanlığı gelişmiştir. 

 Stres,kaygı , kızgınlık, depresyon vb. duygu durumları aşırı bir yeme davranışı olarak kendisini göstermiştir.
Bu dönemde önemli olan değişen duygu durumuna bağlı oluşabilecek yanlış beslenme davranışlarının önüne geçmek ve vücut ağırlık kontrolümüzü sağlamaktır.
Stres, karbonhidratlı gıdalara duyulan yeme isteğini artırır. Karbonhidratlı gıdaların tüketilmesi ise kişide özellikle iyi ruh hali ile ilişkilendirilen ve mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin sentezini artırdığından kişi kendini rahatlamış hisseder.bu yüzden tercih edeceğimiz serotonin içeren besin seçimi önemlidir.

Mutluluk hormonu serotonin içeren sağlıklı besinler; bulgur, nohut, hindi eti, balık, süt ve ürünleri, muz, ananas, erik, ceviz, fındık, kuru meyveler, ıspanak ve yumurta bunlardan bazıları olup beslenmemize yer vermeliyiz.
Besin ve duygu durumu arasındaki ilişkide etkisinden bahsedilen bir diğer besin öğesi de “omega-3” yağ asitleridir.Balık,keten tohumu, chia tohumu, kinoa, semizotu, ceviz de omega-3 ten zengin besinler olup beslenmemizde yer edinmelidir.
Dışarıda geçirilen zaman ve dolayısıyla güneşe maruz kalma sınırlı olduğundan, diyetten daha fazla D vitamini alınması teşvik edilmelidir. 

Çinko bağışıklık fonksiyonunun korunmasında önemli diğer mineral olup,Çinkodan zengin besinleri( kümes hayvanları, kırmızı et, fındık, kabak çekirdeği, susam, fasulye ve kırmızı mercimektir) beslenmemize yer vermeliyiz. 
Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinden sıklıkla bahsedilen prebiyotikler Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, soğan, sarımsak, kurubaklagiller, tam buğday, karabuğday, ceviz, badem, fındık, muz, üzüm, çilek, elma;Probiyotikler ise, doğal yoğurt, kefir, tarhana, turşu ve şalgam suyu olup beslenmemize yer vermeliyiz.
Karantina sürecinde olabildiğince besleyici, raf ömrü uzun, dayanıklı gıdalar satın alınmalı,
Sebze ve meyveler dayanıklı olmadığından, bir kısmının daha sonra tüketilmeye ve/veya pişirilmeye uygun miktarlarda dondurularak saklanmalı,
Alınan sebze ve meyveler, iyi yıkanmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
Tüketimi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler; işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.)