Enflasyon rakamları tırmandıkça ortaya yeni icatlar çıkarılıyor. Asgari ücret artışından tutunda, emekli ve memur maaşlarında da artışlar yapılmasını savunanlar var. Bazı memur sendikaları memur maaşlarının her ay belirlenmesi gerektiğini bile söylüyorlar. Evet bugünkü rakamlarla bu ücretler düşük, ancak bunun sebebi alım gücünün düşüklüğünden kaynaklanmasıdır. Ücret artışı bile geçici çözüm olduğu için kalıcı çözüm yolu maliyetlerin düşürülüp alım gücünün yükselmesi gerekmektedir.
Daha önceleri asgari ücret yılda iki kez yükselirdi. 1 Ocak ve 1 Temmuz olmak üzere asgari ücretli iki farklı ücret alırdı. Hatta 16 yaş altı ve üstü diye iki kademede değerlendirilirdi. 2014 yılında ise 16 yaş altı ve yaş üstü kaldırılarak asgari ücret tek kategoride belirlendi. 2016 yılının girmesiyle de asgari ücretler 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere yılda bir kere ücretlenmesine karar verilmişti.
2021 yılının son çeyreği ekonomik olarak çalkantılı geçmişti. Özellikle döviz kurundaki artış maliyetlerin yükselmesine sebep oluyordu. 2022 yılının ilk çeyreği ise adata ekonomik çöküş olarak gözlemleniyor. Yüksek kur baskısı ve asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik zamla yeni yıla girildiğinde maliyetler biraz daha artmıştı. Şubat ayı içerisindeki Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekatı ile başta akaryakıt ve enerji olmak üzere birçok emtia fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Mart ayına girilmesiyle birlikte dünya geneli yağ, şeker ve un başta olmak üzere gıda fiyatlarının da tırmanmasına sebep oldu. Türkiye daha önce un,şeker ve yağ gibi ürünleri kendine yetecek ve ihraç eden 7 ülkeden birisiydi. Daha sonra yapılan yanlış tarım politikaları yüzünden bu ürünleri ithal etmeye başladı. Dünya geneli pandemi dönemi ve akabinde kuraklık nedeniyle ürün üretimi ve verimi çok düşük olmuştu. Şimdi yapılması gereken ücret artışı yerine maliyetlerin düşürülmesidir. Geçmiş dönemlerden dersler çıkarılmalıdır. Refah-yol iktidarında asgari ücret, işi, memur ve emekli maaşları rekor seviyede artırılmasına rağmen o yıllarda bile enflasyon rakamlarında artış yaşanmıştı.
Maliyetler Düşürülmeli
Üretim sektöründeki girdi maliyetlerin yüksekliğinden dolayı pahalı satılan ürünler enflasyon rakamlarının yükselmesine sebep olmaya devam ediyor. Yüksek kur, yüksek enerji ve yüksek akaryakıt fiyatları ürünlerin maliyetlerini artırdığından dolayı yüksek fiyatla satılmaktadır. Tabii birde insafsız bir satıcının eline düşerseniz ürün almak neredeyse imkansız hale dönüşüyor.
Gıda fiyatlarındaki esneklik marketler arasında bile farklı fiyatlarla satılmasına sebep oluyor. Aynı markanın aynı gramajlı bir ürünü değişik marketlerde 49 lira, 58 lira, 62 lira ve 70 liradan satılabiliyor. Alım gücü düşen tüketici bakkal ve marketleri gezip en uygun fiyatlı olanı seçiyor.
Enflasyonu düşürmenin ilk aşaması girdi maliyetlerinin düşürülmesinden geçmektedir. Aksi halde enflasyon rakamları tırmanışını sürdürmeye devam edecektir.
Yorum Yazın