Bizim için yenilenme ayı olan ramazan, beslenme alışkanlıklarımızın düzene girmesi için mükemmel bir fırsattır. Bu mübarek ayda, oruç ile vücudumuz sıhhatine kavuşur. Yaklaşık 16-17 saat süren açlık otofajiyi tetikler ve hücreler hasarlı bileşiklerini yok eder.
Ramazan haricindeki zamanlarda da olduğu gibi, Ramazan boyu bilinçli yeme davranışı da çok önemlidir.
Aslında insan gündüz beslenen bir varlıktır. Bunu hava karardıktan sonraki zamana dönüştürmek ise ister istemez metabolizmamız üzerinde ciddi bir stres oluşturur. Buna uyum göstermek için, oruç tuttuğumuzda gündüzleri aktivitelerimizi minimuma çekeriz. Bu durum hem zihnimizi hem de bedenimizi farklılaştırır. Bununla başa çıkmak için ise çok karmaşık yollar takip etmemize gerek yok!
Uyku ve yeme-içme düzenimizin çok değiştiği bugünlerde durumu fırsata bile dönüştürebiliriz.
Ramazan ayında yapılan ve “American Journal of Clinical Nutrition” dergisinde yayımlanan bilimsel bir çalışmada, dinlenme metabolizma hızında (REH) ve toplam enerji harcamasında (TEE) herhangi bir değişme olmadığı, kilo alımı veya veriminin tüketilen yiyecek miktarına göre değiştiği belirlenmiştir.
Peki Ne Yapmalıyız ?
Bütün alınması gereken yiyecek ve içecekleri iftara yüklememek için, iftar ve sahur arasına yine iki ve daha fazla öğüne bölünmeli gece uykudan 2-3 saat önce meyve gibi ara öğünler eklemeliyiz.
sahur yapmadan oruç tutmaya çalışmak kendimize vereceğimiz en büyük zarardır,mutlaka sahur yapmalıyız.
Bir insan hiç yemek yemeden 2 ay yaşayabilir ancak su içmeden sadece 4 gün yaşayabilir. Vücudumuzdaki yağ oranı arttıkça, su oranı azalır.Bu yüzden iftar ile sahur arasında en az 8-10 bardak su tüketimine özen gösterelim.
İftar sofrasında sakin olmak çok önemlidir, Uzun süren açlık sonrası düşen kan şekeri bir an önce yemek yeme isteği oluşturacağından hızlı yemek kan şekerinizin bir anda yükselmesine ve yorgunluk,baş ağrısı,uyuma isteği uyandıracağından sofralarınızda sırasıyla hurma ile su ilk gıda tercih etmelisiniz.
Midenizi yoracak acı, bol baharatlı, asitli, çok yağlı, çok şekerli, aşırı tuzlu besinlerden uzak durun.
Beyne gidecek sinyallerin hızlı olmasının aksine midemizin dolgunluk hissini yavaş bir süreç olan hormon sistemi kontrol eder. Yeterli hormonun üretilmesiyle sinirsel bildirinin oluşması için yaklaşık 15-20 dakika gereklidir.
Japonya da yapılan araştırmalara göre, çok hızlı yemek yemenin aşırı kilolu olmakla güçlü bir şekilde ilişkili olduğu ve obez bireylerin %72’sinin yanlış beslenme alışkanlıklarına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Hindistan’da yapılan son çalışmada oruç tutmanın zararlı olmadığı gibi kardiyak metabolik hastalıklara sahip bireylerde olumlu etkilere sebep olabileceği ortaya konulmuştur. Beslenme alışkanlıkları refah seviyesiyle birlikte düşünüldüğünde, iftar ve sahur sofralarında aşırı yemeden kaçınmalı bu ayı olabildiğince verimli geçirmeliyiz.
Yorum Yazın