Sen imzala bir şey olmaz, ev sahibi şu an müsait değil, adam tamam demişken iş uzamasın ne olacak imzala geç, yahu sözleşmeye bile gerek yoktu da elektrik su aboneliği için gerekiyor maksat bir evrak olsun imzala geç ne olacak………

Bu cümleler tanıdık geliyor değil mi değerli kiracılar. Kiracı olmakla zaten hayatın sillesini yemişim ben bir imzadan bir şey olmaz demeyin. Olur. Başkasının yerine imza atmak sahte imza atmak oldukça sıkıntılı işler. Nitekim evrakta sahtecilik ciddi bir suç ve en olmadık yerlerde canınızı yakabilir. 

Çoğu zaman da daha önce sözleşme yapmadan ev kiralamış ve sonraki dönemde de ev sahibi ile sorun yaşayan kiracılar abonelikleri (elektrik, su, doğal gaz) almak için sanki ev sahibi ile yapılmış gibi bir kira kontratı İle abonelikleri almaktadır. Abonman sözleşmelerini yapan kurumlar kira sözleşmesinin gerçeğe uygun olup olmadığını sorgulamaz/sorgulayamazlar. Gerçekliğini araştırma şansları da yoktur açıkcası.

Bu durumda aslında kiracının yapmış olduğu eylem gerçeğe aykırı olarak doldurmuş olduğu kira kontratında özel belgede sahtecilik suçuna vücut vermektedir. Bu hususta ev sahibinin ıslak imzası bulunmaksızın bir kira kontratı yapılması telafisi imkansız hasarlara yol açabilecektir.

Her zaman söylüyorum, yargının kalbi yoktur, cızlatır ve de sızlatır valla. Bakın anlattığımız olaya ilişkin Yargıtay ne demiş görün;

Yargıtay 11.Ceza Dairesi Esas : 2016/11975 Karar : 2018/4841 Karar Tarihi : 22.05.2018 sayılı kararında 

“………..Sanığın, katılandan kiraladığı konutun elektrik, su ve doğalgaz abonelikleri için kira sözleşmesi gerektiğini, bacanağı olan diğer sanığa “sen benim yerime abone ol ben ev sahibiyle anlaştım” dediğini savunması; sanık …’nın, sanık …’in savunmasını doğrulayarak ev sahibi katılanın bilgisinin bulunduğunu düşünerek katılan …’nın kiraya veren, kendisinin kiracı olduğu 03/10/2012 tarihinden başlayan kira sözleşmesini sahte olarak düzenleyip katılanın yerine imza attıktan sonra elektrik, su ve doğalgaz idarelerine abone olduğunu belirtmesi karşısında; sanık …’nın, sanık …’nı, katılanın rızası olduğu yönünde hataya düşürüp özel belgede sahtecilik suçunu işlemeye azmettirdiği gözetilerek sanığın cezalandırılması yerine beraatine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA……………”

Demiştir. Biraz basit anlaşılması için şöyle anlatalım. Karar konu olayda alt derecedeki mahkeme kişi hakkında beraat kararı vermiş, suç işlerken hataya düşmüş, yanılmış olabilir böyle şeyler demiş. Ama üst mahkeme orada dur kardeşim, yanılma hata vs.yok, düpedüz evrakta sahtecilik var ve gerekli cezayı ver demiş ve beraat kararını bozmuş.

İşin özü kimsenin yerine hangi amaçla olursa olsun imza atmayın,ev sahibi kiracısına ben şehir dışındayım, yurt dışındayım sen imzala dese dahi asla kiracı olarak ev sahibi yerine bu sözleşmeleri imzalayın. Ev sahibin bizzat gelmesini veya bir üçüncü kişiye vekaletname vermesini isteyiniz. Bizden sizi uyarması. Faydalı olması dileğiyle. Saygılarımla…