Ölüm hak, dünya fani, Hakk ( c.c.) baki. Mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan.
Değerli okurlar, malvarlığı tamamen önemsiz bir şey dersek kendimizi kandırmış oluruz. Mutlaka belirli ve bazı noktalarda hayati öneme sahip. Ama dünyada en önemli şey değil. Yalnızca onun için yaşamıyoruz ve öyle yaşayanlar da hata ediyorlar. Bütün enerjisini mal biriktirmek için harcayan insanlar biriktirdikleri malın hamalı oluverirler de farkına varmazlar. Sonra ne olur? Ölüm gelir o insanı bulur ve daha cenaze evi dağılmadan biriktirdiklerinin nasıl dağıtılacağı konuşuluverir. Ölüm hak ve miras helal.
İşin felsefesini geceden sabaha kadar konuşabiliriz elbet. Miras meselesini de hukuki açıdan sabahtan geceye kadar konuşabiliriz. Miras hukuku diye koca bir branş var neticede. Bizim konuşacağımız mesele çocuğu olmayan bir çiftin mirası nasıl paylaşıldığı hakkında.
Yahu bu olsa olsa Avrupalıların sorunudur, bizim ülkede maşallah çocuk düşünmeyen olmaz, genç nüfusumuza bak görürsün, diyebilirsiniz. Öyle değil ama. Dünyada herkesin bir imtihanı var. Tüm yollara başvurmasına rağmen çocuğu olmayan insanların sayısı bir hayli artış gösteriyor. Hatta tıp dünyasında belli bir aşamadan sonra doğal yöntemlerle çocuk sahibi olan insan kalmayacağı endişeleri var. Zamanla tedavi yoluyla çocuk sahibi olan insanların sayısı da çok artığını görebilirsiniz. Bu besin genetiğiyle oynanması sonrası yaşanan bir süreç mi veya işin içinde başka şeyler mi var O kadarına aklım yetmez? Ama öyle ya da böyle son dönemlerde çocuğumuz yok, eşimin mirası kime kalır sorusu biz hukukçulara çok sorulmaya başladı. Sorunun cevabı çeşitli ihtimallere göre değişmekte.
1.Ölen kişinin çocuğu yoksa mirası kime kalır?
- Eğer vefat eden bir kimsenin çocuğu yoksa; miras eşine ve ölen kişinin anne ile babasının sağ olması halinde hem eşine hem anne ve babasına kalıyor. Bu ihtimalde mirasın yarısı eşe kalır, diğer yarısı anne ve babaya kalır.
2. Ölen kişinin eşi sağsa ancak anne ve babası yoksa mirası kime kalır?
- Şimdi olmaz da belli de olmaz ölen kişinin anne ve babası ölmüş ancak eşi yanında büyükanne ve büyükbabası varsa miras bu sefer de eşi ile büyükanne ve büyükbaba arasında paylaşılıyor. Bu ihtimalde mirasın 3/4 ü sağ kalan eşe, kalan dörtte birlik kısmı ise dede ve neneye düşer. Bu demek oluyor ki; vefat eden kişinin anne ve babası yoksa büyükbaba ve büyükannesi mirasta hak sahibi oluyor. Yani zümre başının hayatta olması nedeniyle kardeşlerine mirastan pay kalmıyor. Yani zümre başı, alt soyun miras almasına engel oluyor.
3.Vefat eden kişinin eşi ve çocukları yoksa mirası kime kalır?
Yahu bu adam kimsesiz kalmış yazık, hiç mi kimsesi olmaz bir insanın. Ama bazen böyle insanlara rastlıyoruz.
Bu ihtimalde zümre başı olarak anne ve babası da yoksa miras kardeşlere kalıyor.
Bunun yanı sıra yukarıda sayılan akraba hısımlarından hiçbiri yoksa yani; eşi, çocukları; anne ve babası; kardeşleri yoksa söz konusu miras devlet hazinesine kalıyor.
4.Vefat eden kişinin eşi sağ ancak anne baba büyükanne ve büyükbaba vefat etmişse miras kardeşlere ya da yeğenlere geçer mi ?
En çetrefilli soruya geldik. Miras hukukunda zümre kavramı var. Miras belirtilen kurallar çerçevesinde ilk hak sahibi olan zümre hangisiyse ona bölüştürülür. O zümre yoksa ondan sonraki zümreye yine belirtilen kurallar çerçevesinde bölüştürülür. En çok hukuki problemlerin yaşandığı ihtimal de çocuğu, anne ve babası ile nene ve dedesi olmayan kişinin mirasının bölüşülmesinde karşımıza çıkıyor. Çünkü yukarıda izah ettiğimiz olaylarda bir şekilde mirası paylaşanlar arasındaki bağlar daha güçlüyken bu kişiler dışında kardeş yeğen vs işin içine girince husumet artıyor. Yengeler, kayınlar, eltiler, hayırsız yeğenler vs. bu filmin ana karakterleri olunca ortaya tabi ki de savaş filmi çıkıyor. Bu kişiler arasında sürekli birileri birilerini ( sizlerden özür dileyerek ) akbaba olarak görüyor.
Çocuğu olmayan kişinin anne ve babası ile nene dedesi sağ değilse mirasın yarısı sağ kalan eşe diğer yarısı da kardeşlere ( ölen kardeş varsa onun çocuklarına yani yeğenlere ) kalır. Burada özellikle yalnızca başlarını sokacak bir ev almış olan bir çiftin birinin vefatı halinde kalan eş çok sıkıntı yaşıyor. Düşünün ki yıllarca birbirine kol kanat germiş, iki göz oda bir ev alabilmiş çiftten birisi vefat ediyor, zaten hayatının anlamı sönüp giden sağ kalan eşe bu evi için de birdenbire kayınları ya da kayınlarının çocukları ortak oluyor. Bunlardan bazıları maalesef çok vicdansız olabiliyor ve bir anda büyük mağduriyetler ortaya çıkabiliyor.
Özellikle bu tarz durumlar için yeni kanuni düzenlemelerin şart olduğuna yürekten inanıyoruz. Aile kurumuna oldukça önem veren bir kanun sistematiğimiz var ve böyle bir ihtimali de gözetmesi çok çok yararlı bir iş olacak.
5.Çocuğu ve Anne Babası Olmayan Çiftler Hayırsız Kardeş Ve Yeğenleri De Varsa Vasiyet Versin
Değerli okurlar, maksadımız birilerini birilerine düşürmek ya da kardeşleri yeğenleri kötü göstermek değil. Ancak hayırsız kardeş ve yeğenleri olan insanların da olduğunu unutmayalım. Hayatınızın anlamı eşinizden başka kimseniz yok, bir gün bile yanınıza gelip gitmemiş, bir ihtiyacınızı sormamış, hastalığınızda yanınızda bulunmamış birilerinin siz ölünce mirasınıza konmalarını istemeyen kişilerin bu isteğini gayet anlayışla karşılamak lazım. Kanunda saklı pay diye bir şey. Saklı pay mirasçıları anne, baba, çocuk, eş ve torunlar. Bunların hakkı belli bir orana kadar korunur. Vasiyetle bile o oran ihlal edilemez.
İşte olayımızda eşi sağ kalmış, anne ve babası ölmüş kişilerde saklı pay mirasçısı yalnızca eş. Yani kardeşler ve onların çocukları saklı pay mirasçısı değil. Bu da size vasiyet düzenleme konusunda bir özgürlük veriyor. Yani siz öldükten sonra özellikle eşinizin mağduriyet yaşamasını önlemek için malvarlığınızı eşinize vasiyet yoluyla bırakabilirsiniz. Bu durumda kardeşler ya da yeğenler mirasta hak sahibi olamaz. Eşinizin saklı pay oranını ihlal etmedikten sonra başkalarına da mirasınızdan vasiyet ile pay ayırabilirsiniz.
İşte bu noktada hayırsız olarak gördüğünüz kardeş ve yeğenleri mirasınızdan uzak tutmuş olursunuz. Bu kişiler saklı pay mirasçısı olmadığı için vasiyetnamenin iptali davası da açamazlar. Bu meseleleri yaşarken düşünmek lazım, çoluk çocuk nasip olmadıysa ve anne babada vefat ettiyse yahu ben ölsem eşim ne olacak diye hesaplamak lazım. Biricik olan, yanınızda tek ve her zaman bulunmuş hayat ortağınızı siz öldükten sonra da düşünmeniz önemli . Avukat bey canımızı sıktın demeyin, hayatın gerçekleri bunlar. Kim kimden önce ölür bilemeyiz ama güzel yaşayan ve eşini düşünen iyi eder, net !
Saygılarımla…
Yorum Yazın