Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; ‘Eğitim alanında Türkiye için yeni ufuklar açacağına inandığım Millî Eğitim Şûrası’nı bu yıl 1-3 Aralık tarihleri arasında toplama kararı aldık. Millî Eğitim Şûrası’nın şimdiden tüm eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.’ paylaşımında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Özyılmaz da, sosyal medya hesabından ‘Eğitim bilimcileri, öğretim üyelerini ve öğretmenleri ‘Milli eğitim nedir?’ sorusuna cevap aramaya davet ettiği yazısında eğitim felsefesi, insan felsefesi ve bilim felsefesi (epistemolojisi) kavramlarının eğitim sistemlerinin temeli olduğunu hatırlattı. Eğitim felsefesi, milletin ‘inanç, tarih ve dünya görüşünün eğitime yansıyan yönü’nü; eğitim sisteminin insan felsefesi ise, temeldeki ‘eğitim felsefesinin insana bakışı’nı; eğitim sisteminin bilim felsefesi (epistemolojisi) de yine eğitim felsefesinin ‘hedeflediği insanı, hangi bilim dalları, hangi bilgi ve yöntemlerle yetiştireceği’ problemlerine çözüm getirdiğini ifade etti. Milletlerin ‘geleceğe hangi kimlikle ve nasıl yürüyeceklerini belirleyen eğitim felsefesi, insan felsefesi ve bilim felsefesi kavramlarının içini kendi dünya görüşü ve felsefi (fikri) birikimiyle doldurduğu’nu vurgulayan Özyılmaz, ‘Bu üç kavram, sadece eğitim sistemlerinin değil, bir bütün olarak sosyal hayatı da ilgilendiren temel kavramlardır.’ diyor.
Eğitim konusunda yıllardır dünyadaki gelişmiş ülkelerden gerideyiz ve pandemi döneminde bile bunu aşamadık. Üniversitelerimiz bile bilim üretmede problemler yaşamaktadır. Okulları bir açtık bir kapattık, ancak kimse kalıcı bir çözüm ve sistem üretemedi. Bugünlerde ise aşı yaptırmayan eğitimcilere haftada iki gün PCR testini zorunlu kılıyoruz. Özellikle son 20 yıldır iktidarda olan AK Parti bile eğitim sistemine kalıcı bir çözüm üretemedi. Sınava dayalı sistemde çocuklarımızı ezber eğitimine boğduk, sosyal aktivitelerden uzak durmalarına neden olduk. Oysa çok uzağa gitmemize gerek yok, Avrupa’daki Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin sistemini öğrenip burada uygulasaydık daha başarılı olurduk diye düşünüyorum. Çocuklarımıza ebeveyn olarak mesleklerini bizler aşılamamalıyız, çocuklarımızın becerilerine göre meslek seçmelerine eğitimciler ön ayak olmalıdırlar. Eğitimimizde sadece bakanlığın isminin önünde Milli ibaresi yazmaktadır, onun dışında verilen eğitimlerin bile millilikle alakası yoktur. Ülkemizde eğitim sistemi baştan aşağıya yenilenmelidir ve öyle bir sistem geliştirilmeli ki, bir daha ki yöneticilerin değişiklik yapmasına imkân verilmemelidir. Kur’an-ı Kerim’in ilk emri; 'İkra' bismi rabbikellezi hâlak.' Yani, 'Yaratan rabbinin adıyla oku.' dur. Gelin bilime ve ilime gereken önemi hep birlikte verelim.
Yorum Yazın