Mehmet Yalçın Nane’nin şehit edilmesinden sonra ulusal ve yerel medyada gündeme seçim öncesi Celal Doğan’ın seçim meydanlarında “Silah sıkılırsa istifa ederim” sözü hatırlatılarak kamuoyu tarafından “sözünü tut istifa et” tepkisine yol açması üzerine Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Celal Doğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde Arıl Belde Meclisi tarafından “Celal Doğan Caddesi” olarak verilen isim tepkiler yüzünden “Şehit Mehmet Yalçın Nane” ismiyle değiştirildi.
Konuya nereden bakarsanız bakın baştan sona eleştirilmesi gereken hatalar zinciriyle devam eden bir süreç.
İlk olarak şunu söylemek gerek; neden yaşayan insanların isimleri caddelere, meydanlara verilir anlamış değilim. Eğer ismi verilen zat iyi işler yapmış şehre pozitif katkı yapmış ise ve yaşamıyorsa cadde ve meydanlara vs. İsminin verilmesinde bir beis yoktur. Ancak ismi verilen hayatta ise isminin verilmesi son derece sakıncalıdır. Neden diye soracak olursak: çünkü yaşayan insanların akıbetinin ne olacağı, ömrünün nasıl sonlanacağı, adının yolsuzluk, hırsızlık, ihanet, münafıklık, ahlaksızlık veya ırkçılık gibi kötü hasletlerle anılmayacağı, sapıtmayacağı veya yoldan çıkmayacağı belli olmadığı için isimlerinin de caddelere verilmesi uygun değildir. İşte Kenan Evren, Muammer Güler, Celal Doğan. Kimisinin adı yolsuzlukla anılıyor, kimi darbeci kimi siyasal ırkçı. Dolayısı ile baştan bu isimlerin verilmesi hata. Belediyelerimize tavsiyem veya TBMM ne : Lütfen yaşayan kimliklerin ismi herhangi bir yere verilmesin, herkesin akıbetinin ne olacağı belli değildir.
Ayrıca Celal Doğan samimi olsaydı ve gerçekten şehidimize üzülmüş olsaydı, şehidimiz gerçekten kendisinin de şehidi olsaydı şunu demesi gerekirdi: “benim ismim birçok yere verildi, bu caddeye şehidimiz M. Yalçın Nane’nin isminin verilmesi gerektir” diye bizzat kendisi isminin değiştirilmesi için daha önceden dilekçe verseydi hakikaten samimi olduğuna ve barış istediğine inanırdım. Durumu, lehine çevirebilirdi ama fırsatı kaçırdı. Ancak bunun yerine siyasi polemiği tercih etti. Çünkü aksini yapsa idi taraf olduğu kimselere karşı konumunu izah edemezdi. Bu durum gösteriyor ki kendi yandaşlarına karşı yanlışta olsa samimi, ancak “şehidimiz bizim şehidimiz” derken de bir o kadar samimi olmadığı gözlenmektedir. Sayın Doğan, kucaklayıcı bir politika izlemek istiyorsa samimi ve doğru bildiklerini kendi aleyhine dahi olsa söylemelidir Ama nerede o politikacılar! Siyaset uğruna doğruları ve etik değerleri ayaklar altına alan tüm politikacılardan tiksiniyorum.
Yorum Yazın