Ataerkil toplumlarda bu soruyu sormanıza bile müsaade edilmez. Faraza sordunuz, hooooop dedik, erkekliğin bir şanı şerefi var, kadından para mı alınır cevaplarını da bolca duyarsınız. Bununla da kalınmaz , başka başka şeyler de duyarsınız. Misal ; “……..Erkek dediğin çalışacak evine ekmeğini getirecek, ailesine sahip çıkacak, kadından nafaka istemeye utanmıyor musun, bire sen nasıl bir insansın !...........”
Ben böyle bir talepte bulunana değil, böyle bir talepte bulunabilir miyim diye soran kişiye verilebilecek muhtemel cevapları çok çok kibarlaştırarak size örnekledim. Daha sert ve argo söylemler de duyacağınız kesin.
Peki, gerçekten böyle mi değerli okurlar? Nafaka istemek parantez içinde belirtiyorum “……erkekliğin şanına…….” yakışmaz mı yani ? Nafaka istemek kadının mı hakkı sadece, ya da çalışmak para kazanmak yalnızca erkeğin sorumluluğuna ya da hakkına giren bir kavram mı ?
Elbette değil. Bu öncelikle bir ihtiyaç ve karakter meselesi. Nafaka mevzusu son dönemlerin de çok tartışılan bir konusu. Kanayan bir yara ayrıca. Gerek kadın gerek erkek fark etmeksizin nafaka mağdurları adında bir dernek kurulsa üye sayısı herhalde milyonları bulur. Belki de böyle bir dernek vardır ben bilmiyorum.
Yukarıda dedik ya bu bir ihtiyaç ve karakter meselesi diye. Bunu çok kısa izah edeyim. Öncelikle boşanmada eşlerden biri diğerinden yoksulluk nafakası alabilmesinin ön koşulu boşanmayla birlikte yoksulluğa düşecek kişi olmasından geçer.. Sonra diğer şartlar var. Kadın olsun erkek olsun boşanmayla birlikte yoksulluğa düşme durumu varsa yani ihtiyaç hali hasıl oluyorsa ve nafaka isteyen kişi boşanmada daha ağır kusurlu değilse ve diğer eşin durumu daha iyi bir pozisyonda ise iyi durumda olandan yoksulluk nafakası alınabiliyor. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin, ama muhtaçlık varsa bu işin cinsiyeti yok.
Diğeri de karakter meselesi. İşin özü çalışabilecekken, hiçbir sağlık problemi yokken ve hatta yapabileceği bir mesleği bile varken çalışmayan, sırf nafaka devam etsin ve karşı tarafa zarar vereyim diye kendisini bilerek yoksulluk seviyesinde bırakan birine yine cinsiyet farkı olmaksızın en kibar ifadeyle kötü niyetli denilir. Ama ortaya bir karakter koyup, ihtiyaç hali bitmesi için çaba gösterip devam eden süreçte bir an evvel iş bulup hatta gerekirse ekmeğini taştan çıkarıp nafaka istemiyorum veya artık nafaka vermene gerek diyen çok fazla insan da var.
Bu işin bize göresi size göresi vardır elbet. Ama kanun koyucuya özellikle nafaka konusunda yeni düzenlemeler yaparak mağduriyetlerin önüne geçmek için çok iş düşüyor. Bilhassa süresiz nafaka mağdurları görülmeli. Yahut enflasyon karşısında aldığı nafaka çok çok komik tutarlarda kalan mağdurlar da düşünülmeli. Veyahut özellikle iştirak nafakası yani çocuklar için verilen nafaka konusunda detaylı kapsamlı düzenlemeler olmalı. Bunlar ziyadesiyle gecikmiş acil gereklilikler.
Konumuza tekrar dönelim;
Erkek Kadından Nafaka İsteyebilir mi?
Cevap; evet isteyebilir. Kanunda nafaka konusunda cinsiyet ayrımı yapılmamıştır. Yalnızca kadın nafaka alabilir gibi bir düzenleme yok. Her iki tarafa da nafaka şartların oluşması halinde tanınmış bir hak. Peki erkek hangi şartlarla kadından nafaka alabilir.
Boşanmayla yoksulluğa düşecek olmalı( mevcut konumundan daha aşağı bir pozisyona düşmüyorsa yoksulluğa düşmüş sayılmıyor )
Boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmamalı ( yani örneğin kişi hem karısını aldatıp hem de ben boşanmayla yoksulluğa düşüyorum diyerek kadından nafaka istiyorum diyemez vb.)
Konunun daha anlaşılır olması için bir Yargıtay kararı verelim;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/6525 E. 2016/16201 K. sayılı kararına göre;
“………………….Mahkemece davalı-karşı davacı erkek lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının doktor olarak çalıştığı aylık 9.000 TL gelirinin, evi ve arabasının olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin ise her hangi bir işinin, gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı erkek lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır………………..”
İlgili karara konu olmuş olayda geliri olmayan erkeğin karşısında ekonomik olarak daha iyi durumda olan kadının erkeğe nafaka vermesi kararlaştırılmıştır.
Değerli okurlar; kanunda var olan bir hakkı kullandığı için kimseyi ayıplayamayız. Erkek ihtiyaç halinde ise ve kadın da daha iyi durumda ise ve erkeğin kadına nazaran boşanmada ağır bir kusuru yoksa şu halde erkeğin nafaka istemesi ayıp değil. Bu kişiyi ayıplamak ayıp. Ancak her şeyin bir haddi hududu sınırı olmalı. O sınır şimdilik kişinin vicdanında ve hakkını dürüst kullanmasında. Bir de nafaka kaldırılsın diye dava açılırsa hâkimin vicdanlı ve hakkaniyetli bir şekilde karar vereceği kaleminin ucunda. Bu sınırlar acilen hakkaniyete uygun ve mağduriyetleri engelleyecek yeterlilikte KANUNLA çizilmeli vesselam….Saygılarımla…….
Yorum Yazın