NCR İnternational Hospital’den Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdulkerim Üstün, erkeklerin özellikle 40 yaşından sonra herhangi bir şikâyeti olmasa bile düzenli olarak ürolojik muayene yaptırmaları gerektiğini söyledi.
NCR İnternational Hospital’den Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdulkerim Üstün, erkeklerin özellikle 40 yaşından sonra herhangi bir şikâyeti olmasa bile düzenli olarak ürolojik muayene yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Prostat hastalıklarının tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi veren Dr. Üstün, erkeklerde yaş ilerledikçe prostatın yavaş yavaş büyümeye başladığını, bu büyümenin bazı kimselerde idrar yolunu tıkadığını söyledi. ‘iyi huylu prostat büyümesi’ olarak adlandırılan bu durumun idrar çıkarmada zorlanmaya neden olduğunu belirten Üstün “İyi huylu denilmesinin sebebi bu hastalığın bir kanser olmadığının vurgulanması amacını taşıyor. Prostat kanseri ise farklı bir hastalıktır” dedi.
Prostat büyümesinin ortaya çıkardığı şikayetleri; geceler, idrara çıkma, gündüz sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, idrara sıkışma, bekleyerek ve ıkınarak idrar yapma, idrar akımının kesintili olması ve idrar şiddetinin azalması şeklinde sıralayan Üstün, çok ileri durumlarda prostat büyümesinin tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, idrar yapamama, sonda takılması, idrar kesesinde taş oluşumu, böbreklerde şişlik ve böbrek yetmezliğinin gelişimine de yol açabileceği uyarısında bulundu.
Tanı için hastanın öyküsü, fiziki muayenesi, laboratuvar testleri ve çeşitli görüntüleme yöntemlerinin önem taşıdığını anlatan Üstün, hastaların idrar akım hızının ölçüldüğü bir test yapılarak prostat büyümesinin yol açtığı tıkanıklığın ve mesane fonksiyonlarının değerlendirildiğini dile getirdi.
Tedavi seçenekleri 3’e ayrılıyor
Prostat büyümesinde seçilebilecek tedavi yöntemlerinin izlem, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabileceğini Op. Dr. Üstün, “Tedavi kararı verilirken hastanın şikayetlerinin şiddeti, bu şikayetlerin hastanın hayat kalitesini ne kadar etkilediği ve tıkanıklığın derecesi önemli rol oynar. Hafif şikayeti olan hastalarda belirli zaman aralıklarıyla tablonun takibi, yani izlem, seçilebilecek bir yöntemdir. Bu dönemde bazı yaşam şekli değişiklikleri ile hastanın şikayetlerinin hayat kalitesini daha az olumsuz etkilemesi sağlanabilir. İzlemin uygun olmadığı hastalarda çeşitli ilaç tedavileri uygulanabilir. İlaç tedavileri genellikle uzun süreli uygulanması gereken tedavilerdir ve hastanın şikayetlerini geriletmeyi hedefler. İlaç tedavisine rağmen şikayetleri devam eden veya artan hastalar cerrahi tedaviye adaydır” dedi.
Lazer yöntemiyle hızlı iyileşme sağlanıyor
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, ilaç tedavisine rağmen idrar yapamama, mesanede taş oluşumu, böbreklerde şişlik ve böbrek yetmezliğinin kesin cerrahi tedavi gerektiren durumlar olduğunu vurgulayan Üstün, “Cerrahi tedavi ile büyüyen prostat dokusunun idrar yolunda yaptığı tıkanıklık giderilir. Cerrahi tedavi; açık ameliyat, transüretral prostatektomi (TURP) tedavisi şeklinde yapılabilir. Uygun hastalarda her 2 yöntemle de çok iyi sonuçlar alınabilmektedir. Ameliyat esnasında ve sonrasında kanama problemine en az yol açan tedavi şekli ise lazer tedavisidir” şeklinde konuştu.
Op. Dr. Abdulkerim Üstün, Cerrahi tedavi ile prostatın tamamı çıkarılmadığı için hastaların ameliyat sonrası dönemde prostat kanseri kontrolü açısından mutlaka bir uzman doktor takibinde olmaları gerektiğini dile getirdi.
Yorum Yazın