Cahit Nakıboğlu ve Taner Nakıboğlu’nun yargılandığı FETÖ davasında, tanık Özgül Avcı’nın ifadeleri dikkat çekti. Avcı, 17/25 Aralık sonrasında, Zirve Üniversitesi’ndeki personel toplantılarında “Oyunuzu Ak Parti’yi vermeyin, gerekirse HDP’ye verin ama Ak Parti’ye vermeyin” diye baskı gördüklerini söyledi. Cahit Nakıboğlu ise ifadesinde kendilerine çift taraflı kumpas kurulduğunu belirtti.
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "para kasası" olduğu öne sürülen Naksan Holding'in eski yönetim kurulu başkanı tutuklu sanık Cahit Nakıboğlu'nun da arasında bulunduğu 4'ü tutuklu 27 sanığın yargılanmasına devam edildi. 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, "silahlı terör örgütü yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet", "suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama" ve "vergi usul kanuna muhalefet" gibi suçlarından cezalandırılması talep edilen tutuklu 4 sanık ve tutuksuz 13 sanık ile avukatları katıldı.
İPEK VAKFI DAVASI BİRLEŞTİ
Duruşmada, sürpriz bir gelişme yaşandı. İpek Vakfı dosyası, Naksan dosyası ile birleştirildi. Bu nedenle, İpek Vakfı dosyasından dolayı tutuklu yargılanan Cihan Dağcı ile Murat Zar’da, Cahit Nakıboğlu ve Taner Nakıboğlu ile birlikte duruşmada hazır bulundu. Daha önceki duruşmada ifade vermeyen işadamları, duruşmaya gelerek ifadelerini verdiler.
GİZLİ TANIKTAN ŞOK İDDİA
İşadamları ifadelerinin ardından, Gizli tanık "Papatya", Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile sesi ve görüntüsü değiştirilerek duruşma salonuna bağlandı. Nakıboğlu ailesinin FETÖ'ye maddi ve manevi destek verdiğini ifade eden gizli tanık, "Örgütün temsilcileri geliyordu, onları şahsen tanımıyorum. Nakıboğlu ailesi onlara elden nakit para veriyorlardı. Kendilerine bağlı oldukları okullar vardı. Kendilerine yakın kişi ve kurumlarla daha yakın ilişkilere giriyorlardı. Sosyal konumlarını kullanarak nüfuz ediyorlardı. Fabrikada çalışanlarının hepsini Zaman gazetesine abone yaparlardı. Bunu baskı olarak değil de manevi yönden yaparlardı. 'Bu sizin himmetiniz olur' derlerdi ancak bazıları da kovulmamak için abone olurdu. Ayrıca kendilerinin bursuyla okumuş öğretmenlerden imam atayarak işçilere sohbet veriliyordu” dedi.
YILDA 2-5 MİLYON PARA AKTARILDI
Mahkeme başkanı, sanığın daha önce soruşturma aşamasında, "Naksan Plastik A.Ş, Cahit Nakıboğlu'nun (tutuklu) kontrolündedir. Kendisinden habersiz kuş uçmaz. Osman (firari) personelden, Mehmet Hilmi (firari) arsa alım satımlarından, Taner (tutuklu) de Royal Halı ve Zirve Üniversitesine bakardı. Personel maaşının asgari ücreti bankaya ödenir, kalan kısmı elden ödenirdi. Bu şekilde SGK primi az ödenerek devletten vergi kaçırılırdı. Firma satışları faturasız ya da düşük miktarda faturalandırılarak satış yapılırdı. Nakıboğlu ailesi FETÖ'ye bağlı bir ailedir. FETÖ'ye bu aile tarafından yıllık 2-5 milyon lira para aktarılırdı. Şirketin kaydedilmeyen paraları örgüte aktarılırdı." şeklinde ifade verdiğini hatırlatarak, bu ifadesinin doğru olup olmadığını sordu. Gizli tanık, ifadesinin doğru olduğunu söyledi.
MASAK’IN TESPİT ETMESİNE İMKAN YOK…
Ne zaman yaşandığının sorulması üzerine gizli tanık "Papatya", kimliğinin açığa çıkmaması için cevap vermek istemediğini ifade etti. Mahkeme başkanının 17-25 Aralık'tan önce mi sonra mı olduğunu sorması üzerine gizli tanık, öncesinde olduğunu belirtti.
Sanık avukatı, tanığın yıllık 2-5 milyon lira yardım yapıldığını söylediğini, bunun MASAK raporlarında bile olmadığını belirterek, nereden bildiğinin sorulmasını talep etti.
Söz hakkı verilen gizli tanık, "Ödemeler kayıt dışı ödendiği için MASAK'ın bilmesinin imkanı yok. Muhasebe kayıtlarına girmeden nakit elden ödemeler yapılmaktaydı." dedi.
LİSTEYİ YIRT AT…
Sırasıyla Arslanoğlu İnşaat, Sunguroğlu Koleji ve Zirve Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde sekreter olarak çalışan tanık Özgül Avcı, ifadesinde önemli bilgiler verdi. Avcı, 2002 yılından önce inşaat firmasında çalıştığını ifade ederek, "Patronum bana sohbet toplantısına katılacakların listesini veriyordu. Onların sekreterini arayarak toplantının bilgisini veriyordum. Kişiler arasında Nakıboğlu ailesi de vardı. Patronum bunu yaptıktan sonra 'isimlerin yazdığı listeyi yırt at, durmasın' diyordu. Duyduğum kadarıyla bu toplantılarda burs, kurban toplanması, gazete ve dergi aboneliği yapılması gibi konular konuşuluyordu” açıklamalarını yaptı.
“AK PARTİ’YE OY VERMEYİN” BASKISI
Daha sonra örgüte ait kolejde ve Zirve Üniversitesinde çalıştığını kaydeden Avcı, bu okullarda da "cemaat" toplantıları yapıldığını aktardı. Avcı, “Zirve Üniversitesi’nde haftada bir salı günleri 2 saat personel toplantısı yapılırdı. Bu toplantıda, bizlere Ak Parti’ye kesinlikle oy vermeyin. Gerekirse HDP’ye oy verin ama, sakın Ak Parti’ye oy vermeyin. Akrabalarınız, yakınlarınızla konuşun ve Ak Parti’ye oy verilmemesi için ikna edin. Bu şekilde bize baskı yaptılar. Ben bunu kabul etmeyince, bana cephe aldılar” dedi.
KİMSENİN FİKRİNİ BİLEMEM
Tanık ifadeleri üzerine savunmasını yapan Cahit Nakıboğlu, oğlu ve kendisine çift taraflı kumpas kurulduğunu ifade etti. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Nakıboğlu, “7 bin kişi çalışıyor. 3 bin kişi fason olarak çalışıyordu. 10 bin kişinin fikrinin ne olduğunu bilemeyiz. Bana ve oğluma yapılan suçlama yok. Hepsi iddia üzerine. Amcam oğlu Beyhan Nakıboğlu’nun dosyası neden birleştiriliyor? Ortaklığımız yok. Gaziantep’te soyadı Nakıboğlu olan 1.200 kişi var” dedi.
BİZE KUMPAS KURULMUŞ
Nakıboğlu, savunmasına şöyle devam etti: Özgül Avcı daha önce Zirve’de çalışıyormuş. İşten çıkartıldıktan 6 ay sonra bizi mahkemeye vermiş. Mahkemeyi kaybetmiş, bize kin güdüyor. Himmet toplantısına katıldığımı iddia etti. Ben hiç bir toplantıya katılmadım. Bana ve oğluma çift taraflı kumpas kuruluyor. 15 Mart ve 15 Nisan tarihleri arasında FETÖ’cülere gidilmiş, oğlum ve benim hakkımda ifade verilmesi istenmiş. 2012 yılında FETÖ ile aram bozuldu. Bir taraftan FETÖ’cüler saldırıyor, diğer taraftan da FETÖ’cülerin yanına giden polisler saldırıyor. Çift taraflı kumpas içerisindeyiz. Ne oldu da 15 Mart 2016’dan sonra hakkımda ifadeler verilmeye başlandı, merak ediyorum” dedi.
İDDİALARIN HEPSİ DUYUM
Taner Nakıboğlu ise savunmasında Özgül Avcı’yı tanımadığını belirtip, “Kendisini tanımıyorum ilk kez burada gördüm. İfadeleri tutarsız. Duyum üzerine konuşuyor. Ortada belge olması gerekiyor. Holdingde bulunan materyallar şahıslara aittir. Bana ait değildir. Bu içerikleri delil olarak kabul etmiyorum” ifadesini kullandı.
Yorum Yazın