Kazak: 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştır

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kazak: 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştır
Abone ol
Türkiye Kamu-Sen üyeleri bir kez daha alanlara indi. Yeşilsu (Şehitler Abidesi) önünde toplanan Kamu-Sen üyeleri 2020 maaş zammı artışını protesto ettiler.

İl Temsilcisi Kemal Kazak yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştır.

Kamu görevlileri bugün, Ağustos ayındaki toplu satış sözleşmeden beri, ifade ettiğimiz acı gerçekle yüz yüze kalmıştır.  Toplu sözleşmeye göre memurlar ortalama 160, emekliler ise 100 TL zamla 6 ay boyunca idare etmek zorunda kalacaklardır.

TÜİK’in resmi rakamlarına göre geçtiğimiz yıl gıda fiyatları ortalama %10,9, mutfak tüpü %17,6, doğalgaz %22, elektrik %18,3 zamlanmış iken; maaşlara %4 zam yapmak, adeta memur ve emeklilerle alay etmek demektir. 

Ekonomi iyi yolda, istikrar sürüyor, enflasyon düşüyor masalı, çarşı pazardaki gerçek fiyatlarla kâbusa dönüşmüştür.

Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir.

İktidar 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam %9,2 zam yapmıştır.

2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise %11,84 olmuştur.

Buna göre memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir.

Kaldı ki bu oran, TÜİK’in enflasyon sepetindeki, çoğunu halkın tüketmediği 895 çeşit ürünün ortalama artışını göstermektedir.

Milletimizin tüketmek zorunda olduğu gıda, temizlik, sağlık, ulaşım, haberleşme, ısınma, kira gibi ürünlerdeki fiyat artışları ise 2019’da gerçekleştiği ilan edilen, resmi enflasyonun kat be kat üzerindedir.

 Eğitim, sağlık ve ulaşım gibi harcamalar enflasyonun üzerinde zamlanmıştır.

 Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir.

 Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır.

 Sebze, meyve el yakmaktadır.

İlaca %46, giyime %33 zam gelmiş memurun, emeklinin beli iyiden iyiye bükülmüştür.  

Ekmeğimiz bile %13,5 zamlanmıştır.

Buna rağmen memurlara 2020 yılı için %4+4, 2021 için ise %3+3 zam yapılması öngörülmüş ve ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir.   

TÜİK’in bu rakamları aldığı yerleri doğrusu merak ediyoruz.

 

Eğer TÜİK’in rakamları gerçekse TÜİK bir market açsın, hepimiz oradan alışveriş yapalım, bizim de enflasyonumuz TÜİK’in enflasyonu ile eşitlensin.

Yeniden değerleme oranları %22,58 olarak belirlenir İken memur maaşlarına %4+4 zam yapmak hangi vicdanla, hangi adalet anlayışıyla bağdaşır?   

Gerçekler ortada iken çocuk parası, aile yardımı, doğum, ölüm yardımları, ek ödemeler, ek dersler, fazla mesai ücretleri ve tazminatlara da ayrıca bir artış yapılmamıştır.   

Duruma bakıldığında bu yıl da maaşların eriyeceği ve alım gücünün düşeceği açıktır.

Toplu sözleşme tiyatrosuyla memurlarımız, 2021 yılı sonuna kadar devreden çıkarılmıştır.

Memurların ekonomik ateşin ortasına atıldığı şu günlerde dahi malum konfederasyon memurların haklarını korumayı akıl edememekte, başını kuma gömmektedir. 

Kıymetli arkadaşlarım,

Bugün memurlarımız maaşlarını aldılar ve acı gerçekle yüzleştiler.

Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak sürekli gerçekleri dile getiriyor, maaş zamlarının yetersiz olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını ifade ediyor, acil çözüm bekleyen sorunlar için bir memur paketi hazırlanmasını istiyoruz.

Malum konfederasyon ise durumdan hoşnut olacak ki, eriyen maaşlara, unutulan 3600 ek gösterge vaadine, yardımcı hizmetlilere, haksızlıkların kaynağı mülakata, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine, gelir vergisi mağduriyetine, bayram ikramiyesine ve emekli maaşlarına dair tek bir kelime etmiyor.  

Yani takke düşmüş, kel görünmüştür.

Türkiye Kamu-Sen dün de meydanlardaydı; bugün de meydanlarda…

Dün ne dediyse, bugün de aynısını söylüyor.

Memurların haklarının budanmasına seyirci kalan hatta pasif tutumuyla üstü örtülü şekilde destek olan malum konfederasyon ve yetkililer, bugün neredeler?

Bugün, hormonlu sendikalar, gerçekler karşısında saklanacak delik arıyorlar.

Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları ortalama 730 lira, oransal olarak da %12,3 artmış iken, %4 zamma yani 160 liraya tek kelime edemeyenler memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

Sözleşmeliyi, hizmetlileri yok sayanlar, vekil ebe, hemşire, imam ve aile sağlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler, öğretmeni, akademisyeni, sağlık çalışanını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar,

Postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, diyanet çalışanına kör bakanlar, Emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, tek bir konuyu dahi müzakere etmeden 1 ayı heba edenler bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

Memurlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullananlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? 

Kış soğuğunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doğalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaş artışına seyirci kalan bir eli yağda, bir eli balda tatlı su sendikacıları, soğuktan donan memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?

Elbette, sendikacılığın yüz karaları bir deliğe gizlenecek ve Türkiye Kamu-Sen’in mücadele etmesini bekleyecek.

 

 

Gördük ki, memur ve emeklilerin bir 730 günü daha heba olmuştur.

Kamu çalışanları ve emekliler bu 2 yılı da bin bir güçlük içinde, biraz daha borç batağına saplanarak, kredi kartına yüklenerek, yediğinden, içtiğinden keserek, çocuğunun harçlığından kısarak, soğukta üşüyerek geçirmesinler.  

Geçtiğimiz yıl, bizleri %4+5’e mahkûm edenler, bu yıl da %4+4’e mahkûm etmiştir.

Memurları ve emeklileri enflasyonun altında ezdiniz; bilesiniz ki, memurlar bir darbeyi daha kaldıramaz. 

Hak mücadelesi kutlu bir mücadeledir.

Biz, yalnızca memurlarımız ve emeklilerimiz için değil, gelecek nesillerimiz, beşikteki bebeklerimiz ve genç kuşaklarımız için de mücadele ediyoruz. 

Türlü menfaatler için bu kutsal hedeften uzaklaşan çakma sendikacılara, şu dizeleri hatırlatmak istiyorum:

Karacoğlan der ki her sözüm haktır.

Yiğit olmayanın yalanı çoktur.

Cehennem yerinde hiç ateş yoktur,

Herkes ateşini buradan götürür.

Bu dizelerde olduğu gibi, milyonlarca memurun, emeklinin, masumun hakkının yenmesine göz yumanlar da kendi ateşlerini, milyonlarca memurun bordrolarında göreceklerdir.

Bilinmelidir ki; memurun bordrosunun ateşi tüm vicdanları yakacaktır.  

 
Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Kongrede, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri dikkat çektiÖnceki Haber

Kongrede, Büyükşehir Belediyesi’nin proj...

GSO'da Akkuyu Nükleer Güç Santrali toplantısı yapıldıSonraki Haber

GSO'da Akkuyu Nükleer Güç Santrali topla...

Yorum Yazın

Gaziantep FK'da O futbolcunun bileti kesildi
Çelikaslan: 25 Aralık tarihimizin destansı sayfası 
Kazakistan'da 72 kişinin bulunduğu yolcu uçağı düştü
Gaziantep protokolünden 25 Aralık mesajı
Türkiye'de en çok çay Gaziantep'te tüketiliyor
 Prof. Dr. Şahiner: “Safra kesesi taşı hastalığında belirgin bir artış var”
SANKO
25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluş Günü
Gülsan
25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluş Günü Mesajı
Gaziantep'te zehir taciri yakalandı
Gaziantep'in Kurtuluş programında değişiklik 
Rektör Dağlı'dan Gaziantep’in Kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümü Mesajı
NTO Başkanları Gaziantep'in Kurtuluşunun 103. Yılı Kutlamalarına Katıldı
Ünverdi: Şanlı Ecdadımızın Yolunda Yürümeye Devam Ediyoruz
 Şehit Kamil ve Özdemir bey minnetle anıldı
HKÜ, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi'ni yeniledi
Yargıtay'dan TAG Otoyolu faciası kararına onay
Şamil Tayyar’dan Asgari Ücret Tepkisi
Gaziantep spor camiasını şok eden vefat