Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hocası Teymur’un kızı Kahve Molası’nda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hocası  Adil Teymur’un kızı Rabia Nur Teymur Büyükbeşe, www.memohaber.com’un, “Kahve Molası”na konuk oldu. www.memohaber.com İnternet Haber Sitesi Yayın Koordinatörü Mehmet Taşçı’nın sorularını yanıtlayan Büyükbeşe, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Gaziantep inşaat sektöründe yaptığı başarılı çalışmalarla adından sıkça bahsettiren Rabia Nur Teymur Büyükbeşe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hocası olan babası Adil Teymur ile ilgili de ilk kez duyacağınız önemli açıklamalarda bulundu.  İşte oldukça keyifli bir ortamda gerçekleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hocası Adil Teymur’un kızı Rabia Nur Teymur Büyükbeşe ile yaptığımız röportajımız…

BAŞARILARLA DOLU BİR İŞ HAYATI

Ben Rabia Nur Teymur Büyükbeşe Adil Teymur Hocanın yedi çocuğundan en küçük kızıyım. İstanbul’da doğdum ve büyüdüm. İstanbul İmam Hatip de okudum ve lise tahsilindeyken inşaat mühendisi Mehmet Metin beyle tanışıp Gaziantep’de evlendim. Üniversite tahsilini de İşletme Fakültesinde bitirdim. Tahsilim sürerken eşimle birlikte Büyükbeşe İnşaat firmasını kurduk. 1997 Yılında Gaziantep ilinde Büyüukbeşe Yapı adı altında iş dünyasına adımımız attık. Basarıyla dolu bir iş hayatımız oldu. Gaziantep ilimizin mimarisine eşimle birlikte katkı sağlamaya devam ediyoruz. Kızım ve oğlum Mimar diğer kızım ise ilkokul 2.sınıfta okumakta. Bu arada uzun süredir istediğim yüksek lisansıda Hasan Kalyoncu Üniversitesinde yapma imkânı buldum. Halen Gaziantep’te eşimle birlikte Büyükbeşe İnşaat olarak faaliyetlerimiz devam etmektedir.

EVİMİZ KİTAPLARLA DOLAR TAŞARDI

Cumhurbaskanımızın Hocası Adil Teymur ‘un kızı olarak duygularınızı alabilir miyiz?

Babamın en küçük kızı olmam nedeniyle ben babam için torun gibiydim. Babam her fırsatta ailemize dini sohbet ortamları hazırlar ve onun bu hoş etkileyici konuşmasını bütün aile pür dikkat dinlerdi. Sohbet biter ve namazlarımızı cemaatle onun arkasında ona uyarak kılardık. Babamın namaza karşı olan hassasiyeti ve sevgisi onun namazına da yansır ve onun arkasında namaz kılmak başka bir güzel olurdu. Namazı ve cemaatle namaz kılmanın güzelliğini onun sayesinde bütün aile öğrenmiş bulunmaktaydık. Halen ne zaman cemaatle namaz kılsak babamla kıldığımız o huşu içindeki namazları hatırlar ve onun bize kattığı güzellikleri hayal ederiz. Babamın yaşantısında kuran okumak ve onunla amel etmek onun hayat düsturuydu. Zira Kuran’a olan düşkünlüğü ve ondan ayrı bir lezzet alması onu tanıyanların şahit olduğu bir durumdu. Babam Kuran’ın yanı sıra kitap okumayı seven ve onsuz yapamayan biriydi. Özellikle Arapça-Farsça edebi eserleri sever onları okur, araştırır ve tercüme ederdi. Evimiz kitaplarla dolar taşardı onu çoğu zaman kitaplar içine gömülmüş ciddi bir şekilde kitap okurken görürdük bu hali bize kitapların kendine has kokusuyla zihnimize kitabın ne kadar önemli ve değerli olduğu bilincini kazımıştı

EVLENECEĞİN İNSAN DA SENİN GİBİ DİNDAR OLMALI

Babamın aile yaşantısına eşi ve çocuklarına önem verip ilgilenmesi, öğretmenlik ve hocalık dışında evde yazar olan anneme her türlü yardım ve desteği vermesi takdire şayandı. Zaten anne ve babamın evlilik hikayesi de oldukça ilginçti. Bir Adanalı olan annemi çok kişi istemesine rağmen istediği gibi dindar, bilgili biriyle karşılaşmamıştı. Babam Adana İmam Hatip Lisesi’nde Arapça-Farsça derslerinde hocalık yaptığı sıralar bir tren yolculuğunda bir karı koca babamı namaz kılarken görür ve şöyle bir konuşma geçer. ‘Evladım sen ne kadar terbiyeli ve dindar bir delikanlısın. Evleneceğin insanda senin gibi dindar olmalı ben böyle birini tanıyorum’ Böylelikle babam annemle bir tevafuk üzerine evlenmiştir. İlginç bir tarafta o çifti anne ve babamın uzun arayışlarına rağmen bulamayışıdır.

MACERA DOLU HAC SEFERİ

Babamın annemle yaşantısındaki Hac yolculuğu da ayrı bir güzel ve ilginçtir. Annem yıllarca Kâbe’ye gönül vermiş Hacca gitme aşkıyla yanıp tutuşmuştur. Bütün mücevheratını bu uğurda satar ama nasip olmaz. Evlenip üç çocuk annesiyken tekrar teşebbüs eder yine olmaz. Yıllar sonra babamın Abdullah İbn Mübarek’in yazma eseri üzerine yüksek lisansı için gittiği Bağdat’ta bir fırsat doğar fakat annem altı çocuğu olan abime hamile olduğundan tedirgindir. Bunun olup olamayacağı özellikle fıkıh açısından araştırır ve Hz.Ebubekir’in hanımının da hac sırasında doğum yaptığını öğrenince kararları kesinleşir. Beş çocuğuyla Bağdat’tan Kabe yollarına düşerler. Bütün aile ve annem haclarını tamamlamada zorluk çekmezler. Dahası Beytullahtaki duası kabul olur. Hac’dan hemen sonra sancısız bir doğum yapar. Babamın bu maceralı Hac seferinde yaşadığı aksamalar onu Hac görevinin daha doğru, huşu içinde ve daha coşkulu ifade edilmesi için bir format küçük el kitabı (Zemzemden Damlalar) ve birde tek sayfalık bir broşür yazmaya sevk eder. Her ikisi de binlerce basılıp dağıtılır. Ayrıca babamın ileriki yıllarda da yazdığı ve tercüme ettiği kitaplar basılıp dağıtılıp halkın istifadesine sunulmuştur.

HER AKŞAM 30 AYET OKURDU

Annemiz Alanur Teymur’un hayatımıza kattıkları nelerdir?

Babamızın bizim hayatımıza kattıkları güzellikler gibi annemin de kattıkları ayrı güzellikler vardı. Onun hayatı İslam’a bakışı ve doğru yoldan hiçbir zaman ayrılmayışı bizim için güzel bir örnek teşkil etmekteydi. Annemin çocukluğundan beri öğretmen olan anneannemle her akşam 30 ayeti Arapça ve mealiyle okuması onda yerleşen bir alışkanlık oluşmuştu ve bu güzel alışkanlık Kuran’ın tüm hayatına yerleşmesine bir sebep olmuştur. Annem 12 yaşındayken ailesi annemi yabancı dil eğitim veren bir kız lisesine namazlarını kılmasına müsaade ettikleri takdirde kaydettireceklerini söylemişler. Onlardan tabi ki namazına müsaade ederiz cevabı gelmiştir. Annem okula gelip derslere başladığında okuldaki egemen olan batılı yaşam tarzı onu İslam’ı yaşantısına engel teşkil etmeye başlamış. Özellikle rahip öğretmenlerin namazlarına engel olmak isteyişleri onu yıldırmamış. Aksine bu onun imanını arttırmış ve her zamankinden daha dik bir duruş sergilemiştir.

NAMAZ İÇİN OKULDAN AYRILDI

Bu duruş rahipleri rahatsız etmiş anneme gelecek yıl namaz kılamayacağını söylemişler. Böylece annem namaz için bu okuldaki eğitimine son vermiş. Annem bu durumdan asla zarar görmemiş öğretmen olan annesi babası ve dedesi ona eğitimde yardımcı olup Fransızca, İngilizce hocaları tutup lisan tahsilini yaptırmışlar. Din Kültür dersleri, Enstitü, Sanat derslerini de öğretmişler.

Aradan 20 yıl geçmiş ve namazı için okulu terk eden anneme Allah fırsat vermiş senelerce ettiği mücadele ve edindiği bilgilerin semeresini görmeye başlamış. Çünkü kendinden küçük din kardeşlerini istifade etmesi için yazdığı yazılar ve kitaplar genç kızlara hem öğüt hem teselli hem de ibret kaynağı olmuş ve olmaya devam edecektir.

BU ÖĞRENCİLER BİZLER İÇİN EN GÜZEL HAZİNE OLACAKTIR

Gaziantep’in başarılı okullarından Adil Teymur İmam Hatip Okulu hakkında düşünceleriniz nelerdir.

Adil Teymur İmam Hatip Okulunda özellikle müdür beyle görüştük. Ve bize sağ olsun Adil Teymur okulunun öğretmen ve öğrencilerini tanıttı. Böylelikle ben onların ne kadar ağırbaşlı güler yüzlü ve samimi olduklarını fark ettim. Çok değerli insanlar olduğu belliydi. Öğrencilerinizi tanımak için girdiğim sınıfta ise onların gözlerindeki ışıltı ve yüzlerindeki tebessümle karşılaştığımda onların ne kadar zeki, çalışkan ve başarılı çocuklar olduğunu hissettim. Bu okulun böyle güzel çocuklara sahip olmaları beni oldukça mutlu etti. Onların karşısına Adil Teymur’un kızı olarak çıkmak ve onu temsil ettiğimi düşünmek benim sorumluluğumu ve heyecanımı arttırmıştı. Onlarla tanıştığımda onların heyecanını hissettim demek onlarda Adil Teymur hocayı merak ediyorlar, onu bende arıyorlardı. Bu beni oldukça duygulandırdı. Onlara babamın da kendileri gibi çocuklara öğretmenlik yaptığını öğretmeyi ve öğrenmeyi çok seven Allah aşkıyla dolu biri olduğunu söyledim. Onlar sanki babamın talebeleriydi ve onlara yardımcı olmak onlarla ilgilenmek benim için bir görev ve zevk olacaktı. Bu öğrencileri ilerde güzel yerlerde görmek bizler için en güzel hazine olacaktır. Temennim tüm Adil Teymur İmam Hatip çalışanlarına ve öğrencilerine rabbim başarılar versin yollarını açık etsin…