AlpAslan Group Üst Bant
Bosychef Sol Sabit
Bosychef Sağ Sabit
Gaziantep
BIST9833.22
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
BTC/USD57646.841
Mehmet TAŞÇI

Mehmet TAŞÇI

Mail: m.tasci@memohaber.com

Gaziantep sağlığı nereye gidiyor?

Malumunuz üzere İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği Birleşti ve İl Sağlık Müdürlüğü Teşkilat Şemasıda değişerek tek yetkili oldu.

Şehrimiz Gaziantep'te de İl Sağlık Müdürlüğüne Dr. Abdulkadir TURGUT atandı, Atamanın hemen ardından Kamu hastanelerinin tecrübeli ve yetenekli isimlerine çeşitli sebeplerle görev vermedi, ekibinin neredeyse tamamını Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğünden oluşturdu ve bunda bazı STK'larında etkili olduğu iddia edilmişti, Tabii sonrasında Eski Genel Sekreter Dr. Ömer AYKUT döneminde biten ve sadece açılışa kalan tüp bebek merkezi ve Şehitkamil Devlet Hastanesinin Genel yoğun bakımı gibi tamamlanan işlerin kurdelesini kesmek sayın Turgut'a nasip olmuş ve Dr. Ömer AYKUT'un harcama yetkilisi olduğu ve tamamladığı işlerin bir kaç açılışı dışında Sayın Turgut'un dönemine ait gözle görülür bir hizmet yaşanmadı veya yaşandıysada bu kamuoyuna yansımadı diyebiliriz. Aslında Sayın Turgut'un dönemi kısada olsa uzun uzadıya yazabileceğim birçok meseleyi barındıran bir dönem kim bilir belki bir gün o dönemi daha detaylı kaleme alırız ve o günün hataları bugünün tecrübeleri olur. Neyse fazla uzatmayacağım ardından sayın Turgut'un alehine bazı problemler cereyan etti, kısa bir süre görev yaptıktan sonrada sayın TURGUT her Ne kadar ailevi nedenlerini gerekçe göstererek istifa etsede aslında sayın Cumhurbaşkanımızın Gaziantep programında konvoyuna il sağlık müdürlüğünce tahsis edilen aracın yakıtının bitmesi, ambulanstaki cihazların arızalı olması, ilaçların son kullanma tarihlerinin geçmesi skandalının Turgut'u istifa ettirilmesi ile sonuçlandı.. 
Evet Sağlıkta Turgut dönemi bitmiş yeni bir dönem başlamıştı ve bu dönemin yeni il Sağlık Müdürüde Kamu Hastaneleri kapanınca görev alamayan Dr. Serdar SARIFAKI olmuştu. Açıkçası herkes bir şeyler değişir, özellikle de Kamu hastaneler Başkanlığı ve personel ve destek hizmetleri başkanlığında değişiklikler olur beklentisi içerisine girdi. Çünkü Sayın Turgut döneminde hizmet babında Kamu hastaneler Başkanlığı ve personel ve destek hizmetleri başkanlığında bir arpa boyu yol alınamadığı görülmekteydi. Ancak sayın Sarıfakı aynı ekip ile yola devam etmekte. Peki ben neden bu süreçleri ele aldım. Çünkü Sayın Turgut ile Sayın Sarıfakı'nın değişmesi dışında hiç bir organ değişmedi. Özellikle de aksayan Kamuhastaneleri ve personel ve destek hizmetleri başkanlığında hiç bir değişiklik olmadı.
Peki bu süreçte biz sağlık hizmetleri olarak nereye geldik, Hastanelerimiz Sağlık personellerine neredeyse döner sermaye yatıramayacak duruma geldiler, yetişmiş personel farklı illere tayin isteme yoluna girmeye başladı.. kamu hastaneleri belki de yakın dönemde personellerine döner sermaye dağıtamayacaklar. Personeli memnun edemediği gibi bazı hastaneler 8-9 aydır firmalara ödemelerini yapamamakta bu durum firmaları iflasın eşiğine getirmektedir. Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi açılmadı veya açılamadı. Peki ne oldu bu hastaneye 25 Aralık Devlet Hastanesine bağlandı, sadece poliklinik ve acil hizmeti verilecek semt polikliniği rolünde çalışacak. Bu hastanenin hızlıca tescil işlemleri yapılarak ayrı bir hastane olarak açılması gerekmekte.. 
Akıllara yine Ömer AYKUT'un dönemi geliyor. Ömer Aykut ne mi yaptı? Nizip ADSM'nin kesin kabulü Genel Sekreterliğe yapıldıktan 4 ay sonra bütçesi Nizip Devlet Hastanesinden tamamen ayrılmış bir ADSM kurdu. Mücahitler ek binası yine dönemin Genel sekreterliği ve Dr. Ersin Arslanın eski idaresi ile birlikte kordineli ve organize çalışmasıyla 3 ayda bitirildi aynı hastane idaresi ve Genel sekreterlik El Bababta hastane kurdu. Bu sefer Dr. Ömer AYKUT'unda biraz öncesine gidelim, Dr. Hayati DENİZ döneminde işler zordu, Fetö Terör örgütü darbe teşebbüsünde bulundu, TSK Suriye sınırından Cerablusu almış Cerablus hastanesi ve fetöden devrolan hastaneler gibi çözülmesi çok güç durumlarla karşı karşıyaydı. Dr. Hayati Deniz ve ekibide Cerbalus hastanesini yapımını tamamlamış ve Mücahitler ek binasınında devir alarak kısa bir sürede hizmete sunmuşlardır, Dr. Hayati DENİZ'in pek çok zorlu süreci alınlarının akıyla geçtiğide görülmektedir. Yine eski il sağlık Müdürlerinden Prof. Dr. Metin KARAKÖK'ün 25 Aralık Devlet Hastanesi ve Cengiz Gökçek Çocuk Hastanesinin bahçelerinde yapımını bakanlık nezdinde bitirdiği ve askıda kalan projelerinde olduğu ve halen hayata geçirilmediğini biliyoruz. Sayın KARAKÖK'ün projelerinden biri olan ve yapımı bitsede halen tamamlanamayan Abdulkadir Yüksel Devlet hastanesi. Kısacası bu şehir sağlık alanında bir taş üstüne bir taş koyanı unutmamıştır. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından devredilen Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi açılmadığı gibi devletin bu hastane için ayırdığı bütçe ise belkide bu yılın sonunda tenkis olacak. Bir yerin açılışını yapamıyorsan bunun bahanesi olamaz. Bu hastanenin gerek personel, gerek mali alt yapısının çoktan oluşması gerekirdi. Personel başkan yardımcılığı personel planlamasını yapmadığı gibi geçici personel görevlendirmesinşi yapmaktanda aciz.. Hastane açılmaz da 25 aralık hastanesine bağlı semt polikliniği rolünde hizmet vermeye devam ederse, Vatandaş siyasete, siyasette yöneticilere tolerans göstermez. Ben tecrübeli bir gazeteci olarak yıllardır bunu böyle gördüm, böyle bilirim.
Bir diğer önemli hususta Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesine afilasyon verilememesi ve akademik kadroların heba oluşudur. Bu hastane ne yazık ki, tabelada Eğitim ve Araştırma hastanesi durumundadır. Bu konuda da il sağlık müdürümüzün bugüne kadar bir şey yapmaması da ilginçtir. Hastanenin afile edilmemesi şehir hastanesine entegre olmasını da sancılı hale getirecektir. Çünkü Dr. Ersin Arslan Hastanesi Fiili 767 yataktır, şehir hastanesi 1850 yatak kapasiteli olacak, 65 akademisyen ile bu geçiş daha kolay olacakken, şu şartlarda bu iş çok daha zor olacaktır. Yine aynı hastanenin organ nakli birimi neden kapatıldı veya varsa bile neden fiilen etkin hizmet vermiyor. Her ne kadar sağlığı bilen vatandaş ve sahadaki sağlık personelleri Kamu hastaneler ve  personel ve destek hizmetleri başkanlığı olarak İl Sağlık Müdürlüğünün bu ekiple bu iş yürütemeyeceğini dile getirse de, ben olumlu düşünmek istiyorum ve bazı işlerin yoluna gireceğini ümit ediyorum. 
Bir başka tartışma konusu da  İl Sağlık Müdürlüğünün yaklaşık 120 kişilik Bürokrat kadrosunun çok az kısmını Gaziantep'liden meydana  gelmesi.. İl Sağlık Müdürlüğünün kritik yerlerinde üst düzey bürokratların çoğu Kahramanmaraş ve diğer illerden oluşmaktadır. Yani Gaziantep li iseniz bu ilde görev yapma anlamında dezavantajlısınız demektir. Eğer bir insan liyakat sahibiyse bu kişinin sağlık yöneticiliği noktasında bir yerlere gelmesi ve şehrimize hizmet etmesi gayet normaldir. Ben bir gazeteci olarak bunu böyle görürüm. Doğal olanda budur. Ancak bu atanan üst düzey bürokratlar bu işin ehli değilse ve bu işte ehil olan Gaziantep'liler bir kenarda bekletiliyorsa ve iddia edildiği gibi bir adı sıkça üyelerine temsilcileri aracılığıyla diş macunu, kahve, deterjan vb malzemeler satarak rant elde etmek, delege seçimlerinde sahte oy kullanmak/kullandırmak, fetö jargonuyla üyelerine SMS atmak ve bu nedenle sürekli yargılanmak gibi skandallar ile sürekli gündeme gelen STK'nın başındaki birinin hemşehricilik yaparak bu atamalarda etkili olmuşsa o zaman bir şeyler yanlış gider, bu gemi yürümez.. Eğer bugüne kadar bir arpa boyu yol alamıyorsanız, hizmet üeetemiyorsanız bu duruma Sağlık Müdürünün durumun analizini yaparak müdahale etmesi gerektiğini düşünüyorum.  Kılavuz önemli vesselam. Ancak  Sayın Turgut'un ekibinin neredeyse tamamıyla Sayın Sarıfakı'da yürümekte ve bu arkadaşlara inanmaktadır. Gördüğüm kadarıyla özellikle de Sayın Sarıfakı'nın Kamu hastaneler başkanlığı ve personel ve destek hizmetleri başkanlığı olmak üzere buradaki arkadaşlara  güveni tam gibi görünmektedir. İnşallah bu arkadaşlarda önlerinde ki tek ve basit bir problem olan Yeni hastaneyi açarlar ve bu engeli aşarlar diyorum. Ve eskileri de yâd etmişken, ayrı ayrı dönemlerde şuanki şartlardan on kat daha zor şartlar olmasına rağmen sağlık alanında  büyük hizmetlerde bulunmuş Prof.Dr. Metin KARAKÖK ve ekibine, Uzm. Dr. Ömer AYKUT ve ekibine, Doç.Dr. Hayati DENİZ ve ekibine bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum. Özelliklede bu basit dönemler de bile tıkanan yapıları görünce o günün çok zor şartlarında çok büyük işler çıkarttıklarını şimdi daha iyi anlayabiliyoruz..
Velhasılı ülkemiz sağlık alanında çağ atlarken, sağlıkta dönüşümü sağlarken Gaziantep bu değişim ve dönüşümünden alması gereken payı almadığı gibi mevcut il sağlık müdürlüğü yönetimiyle hissesine düşen payı alamayacağı da aşikar.. 
Bu yazımda Gaziantep sağlığının hastaneler ayağına değindim.. İlerleyen günlerde diğer aksayan ayaklarına da değineceğim... Herkese sağlıklı günler dilerim..
Saygılarımla...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar