
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Memohaber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı'nın sorularını yanıtlayarak Gaziantep hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sanayiden asayiş olaylarına, yatırımlardan yeni projelere, sağlıktan ulaşıma ve son olarak sosyal olaylardan spora kadar her soruyu içtenlikle ve samimiyetle cevap verdi.
Gaziantep'e yeni yapılacak yatırımlar hakkında bir takım müjdelerde veren Vali Çeber, göreve başladığı 15 aylık süre zarfından günümüze kadar Gaziantep'in adeta tomografisini çekti.
2024 yılında Emniyet ve Jandarma tarafından 2079 uyuşturucu operasyonu düzenlendiğini bu operasyonlarda 2039 kişi tutuklandığını belirten Çeber, büyük miktarda uyuşturucu madde ele geçirilerek imha edildiğini aktardı. Kentin önemli sorunlarının başında gelen uyuşturucu ile ilgili de rakamlar paylaşan Çeber, 1592 kg esrar, 490 kg metamfetamin, 55 kg bonzai vb. büyük ölçekte uyuşturucu madde ele geçirerek, zehir tacirleri ile mücadelede kararlılık mesajı verdi. Çeber, aynı zamanda uyuşturucu ile mücadele kapsamında “En İyi Narkotik Polisi Anne” projesini de önemli bulduğunu söyledi.
Gaziantep’te diğer illere göre daha yoğun denetimlerin yapıldığını belirten Çeber, ticaret, belediye, SGK ve sağlık birimleri koordineli çalışarak halk sağlığını koruma amacıyla sıkı kontroller gerçekleştirdiğini belirtti. Gündemin önemli basıklarından olan ekonomi ve yatırımlar ile ilgili de müjdeleri peşpeşe sıralayan Kemal Çeber, 65 büyük projenin hayata geçiriliyor olduğunu ve bunlardan Amonas Tünelleri ve Dülük Tüneli ve yeni OSB bölgelerinin müjdelerini paylaştı. Herkesin merakla beklediği hızlı tren hattının da 2028’de tamamlanacağını kaydetti.
Gaziantep'in sağlık yatırımları konusunda da önemli bir ivme yakaladığını ve şehrin yatak kapasitesinin geçtiğimiz 1-2 yıl içerisinde toplamda 2.000 arttığını, önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde mevcut yatırımların da tamamlanmasıyla 2.000 daha artarak 4.000’e ulaşacağını kaydetti. Ayrıca gençleri de unutmadıklarını anlatan Vali Çeber, spor ve gençlik yatırımları ile ilgili de 2.500 kişilik yeni yurt yapımına başlanacağını, ayrıca gençlik merkezleri ve spor tesisleri inşa edildiğini vurguladı.
ÇOK KADİM BİR KENTTEYİZ
Vali Kamal Çeber, Gaziantep ile ilgili izlnim ve değerlendirmelerini paylaşarak, tarihi ve kültürü ile tüm dünyanın hayran olacağı bir şehirde olduklarını söyledi.
Çeber, Gaziantep’in tepeden görünen bir fotoğrafını anlatması istenildiğinde şöyle cevap verdi:’’Gaziantep’in çok kadim farklı bir tarihi, kültürü, etnografyası ve özellikleri olan bir kentte yaşıyoruz. Hülasa Gazianteplilerin özellikle o önüne de gazi sıfatımızı vurguluya vurguluya ben Gaziantepliyim diye gururla söyleyebileceği bir kentte yaşıyoruz. Bir kere çok derin bir tarihimiz var. Yani milattan önce işte Karkamış'la beraber sekiz binlere kadar inen ve diğer tarihi kentlerden bizi ayıran özellik olarak üzerinde insan ayağının değmediği hiçbir dönem olmayan yani hiçbir kesintisiz bugüne kadar gelen topraklarda yaşıyoruz. Bu şu demek, sürekli üzerine medeniyetler kurgulanan, sürekli üzerine kültür kurgulanan topraklardayız. Biz bugün bunu işte Yüz yedi coğrafi işaretimizde, üç Avrupa Birliği coğrafi işaretimizde, sahip olduğumuz geleneksel el sanatlarında, kendimize özgü ağzımızda, Gaziantep ağzımızda, ondan sonra mesela siz şimdi sohbet edelim veya röportaj yapalım dediniz, iki Gaziantep'li olarak oturuyoruz, o zaman da hadi iki Haneg edek diye başlıyoruz değil mi? Yani oraya kadar, ağzımıza kadar yansıyor. Bir kere böyle çok özel bir tarihimiz var. Onun dışında muhteşem bir kültürümüz var. Aslında birçoğunu da yeterince bilmediğimizi değerlendiriyorum. Bu nedenle son zamanlarda işte arkadaşlarım biliyorlar bir yerlere gittiğim zaman işte üniversitede öğrenci sohbetlerine işte ticaret odamıza, sanayi odamıza herhangi bir açılışa gittiğim zaman Gazianteplilerin bol olduğu yerlerde hemşerilerime şunu soruyorum. Birisi bana Ezogelin ile Ezogelin çorbası arasındaki ilişkiyi anlatsın diyorum.
Niye? Çünkü 30-40 yıl daha sahip çıkmazsak, Ezogelin'in bir sindirella, polyanna gibi masal kahramanına döneceğinden korkuyorum. Ezogelin. 1950'lerin sonunda vefat etmiş. İçinde hem ilahi aşkı hem de insani aşkı en derinine kadar bulabileceğimiz, memleket hasretini, memleket sevgisini en derinine kadar bulabileceğimiz, çok güzel duyguları içinde bulabileceğimiz muhteşem bir hikaye. Bizim Gaziantep olarak bunun gibi o kadar çok hikayemiz var ki. Kurtuluş mücadelemizdeki hikayeler buna dahil. Tüfekçi Yusuf buna dahil. Gidip Halep'te mavzeri olmadığı için kurtuluş mücadelesinde cepheye alınmayan kahramanımızın kızını oraya bir mavzer karşılığı bırakıp gelmesi buna dahil. Bizim çok muhteşem hikayelerimiz var. Bununla beraber muhteşem bir insanımız var. Yani ben her yerde onu söylüyorum. Sanayi kenti olmamız, tarım kenti olmamız, ticaret kenti olmamız işte Doğu ve Güneydoğu'nun ve bölgedeki ülkelerin cazibe merkezi olmamız bunları anlatıyorum. Her ilin gurur duyacağı özellikleri vardır. Bunlar da bizimkilerin birkaçı ama sonunda hep şunu söylüyorum. Ben özellikle Gazianteplilerle gazi şehirlilerle gurur duyuyorum. Niye? Bu kentte gördüğünüz diyorum her üç beş camiden biri, her üç beş okuldan biri, her üç beş sosyal ya da spor tesislerden biri benim her hafta valilikte, işte onur köşemizde, protokol köşemizde protokolünü imzaladığım bir hayırseverimiz tarafından yapılıyor. Yani Gazianteplilerin muhteşem bir Vatan, millet, devlet, bayrak hassasiyetleri, değerler hassasiyetleri var. Bu hassasiyetlerden ötürüdür ki hem yurt dışından hem yurt içinden bir sürü insanı bağrına almış, göç kabul etmiş ama o asli karakterini de hiç bozmamış. Bu Gaziantep'in muhteşem bir özelliği. Bunlar İlk aklıma gelenler şehri nasıl gördünüz sorusunun cevabı olarak ama onun dışında yirmi tane müzemizde halen kendi bünyesinde aynı anda beş antik kentte kazı devam etmesi özellikleriyle Almacı Pazarımızdan Galealtı’ndaki bölgelerimize kadar tarihi, turistik, kültürel bölgelerimize, kalemize, camimize, konaklarımıza kadar muhteşem bir kentte yaşıyoruz. Tabii bunun yanı sıra sorunlarımız da var.’’
EĞİTİMDE GAZİANTEP EN KÖTÜ ALGISI DOĞRU DEĞİL
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, eğitim ile ilgili yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler vererek, kentin Gaziantep eğitimde en kötü durumda diye bir algı olduğunu ancak bu durumun doğru olmadığını belirtti.
Çeber,’’Bir algı vardı, ben gelince de bana en çok söylenen algı, Gaziantep eğitimde Türkiye'nin en kötü ili ya da en kötülerinden birisi. Bu her ortamda söyleniyordu, ticaret, sanayi, esnaf, işte şu bu falan ama ben tabloya baktığımda aslında öyle olmadığını görüyordum. Bizim için hedef en iyi olmak ama tabloya baktığımda ortalarda olduğunu görüyor idim. Sonra dedim niye bu algı böyle? 2011 yılında galiba eğitim konusunda ülkede en çok sohbeti eden ve en çok sohbeti dinlenen bir televizyon figürünün işte Gaziantep'e idim de çok başarısız bir il demesinin üzerine biraz da o dönemde alınan yoğun göçler, o dönemde işte öğrencilerin belki sınavlara girişle ilgili hem bu göç hem diğer sosyal etkilerle çok başarılı olamaması böyle bir algı yaratmıştı. O yüzden de olsa gerek ki hep eğitim konusuna özel hassasiyet gösterilmiş. Ben de aynı hassasiyeti sanıyorum katlayarak devam ettirdim. Ve buraya gelince bir hedef koydum.
Dedim ki arkadaşlarıma Bizim hedefimiz şu, Milli Eğitim Bakanımızla da bunu görüştüm, o da aynı hedefi tekrar etti. Deprem nedeniyle, afet nedeniyle yıkılan derslik sayımız neyse, biz bir, bir buçuk yıl içerisinde bunun yüzde on beş üzerine çıkacağız dedim. şu anda Gaziantep'te biz bu hedefi yakaladık. Yüzde on beş üzerine çıktık ama onu güncelledik. Diyoruz ki şimdi yüzde yirmi beş üzerine çıkacağız. Şu anda Gaziantep'te yatırım olarak devam eden 141 okulumuz var. Yatırımı devam eden projelerimiz var, üzerine koyacaklarımız var. Eee ve biz buna özel önem göstermeye devam edeceğiz. Şöyle bir nuans bu araya eklemek istiyorum. Çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben istişareye ve her türlü toplum kesimine, o konuyla ilgili toplum kesiminin fikirlerine çok değer veren bir idareci olduğumu düşünüyorum.
Topluma şunu çok sordum. Yani bizim beklentimiz ne? Ve aslında Türkiye'nin genelinde olduğu gibi Gaziantep'te daha da fazla düzeyde meslek lisesi mezunu ve ara eleman olduğu ihtiyacını gördük. Onun için şimdi bize gelen hayırseverleri hep meslek lisesi yapmaya yönlendiriyoruz. Yani biz hem okul sayımızı okullarımızın fiziki durumunu en iyi şekle getirmeye çalışırken bir taraftan da ilin ihtiyacı olan okul türlerine hem Milli Eğitim yatırımlarını hem de hayırsever yatırımlarını kaydırmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da okullarda niteliği arttırmaya gayret ediyoruz. Buradaki ana faktörler yani bu işi nasıl astsolistleri okul idarecilerimiz ve benim her biri birbirinden kıymetli öğretmenlerim. Ha bu ne oluyor? Şu oluyor. Geçen sene biz liselere giriş sınavlarında tabii Milli Eğitim Bakanlığı il, il açıyor ama biz bunu biliyoruz. Türkiye liselere giriş sınavlarında Türkiye altıncısı, üniversiteye giriş sınavlarında da dokuzuncusu olduk. Yani Gaziantep için o algı geçen sene itibariyle kırıldı. Mesela Türkiye dördüncüsü, Türkiye kırk ikincisi. Yani ilk binde 13 öğrencimiz var bizim Gaziantep'ten. Ama biz şunu özellikle vurguluyoruz. Akademik başarı, başarılardan sadece birisi. Biz meslek liselerini artık herhangi bir okula gidemeyenlerin gittiği ya da hep sosyal dezavantajlı kesimlerin gittiği okullar olmaktan da çıkaracağız. Nitelikli öğrencilerimizin, o işlere yatkın öğrencilerimizin gittiği seçilmiş okullar haline getireceğiz. Getirmeye başladık zaten. Eğitimde politikamız budur’’dedi.
600 BİN ÇALIŞANIMIZ VAR
Kemal Çeber, Organize Sanayi Bölgesi’nin çok gelişmiş olduğunu ve 300 bin işçinin istihdam edildiğini belirtti. Bunun dışında kentte 600 bin çalışanın olduğunu ifade eden Çeber, ara eleman için her zaman bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Çeber,’’Burada çok interaktif bir sektör istihdam ve iş alemiyle ilgili rakamlar. Ama biz kabaca şunu hep biliyoruz. Bu şehirde 300 bini organize sanayi bölgesinde olmak üzere 600 bin civarında çalışanımız var. Bu rakamın 500 bin’i bizim mavi yakalı kardeşlerimiz yani işçi kardeşlerimiz. İşsizlik oranı olarak rakamlardan ziyade şunu vurgulayabiliriz; Organize sanayi bölgemizde sürekli bir eleman ihtiyacı söz konusu. Sürekli bir işçi alımı var. Onun dışında bizim biraz önceki soruda da arz ettiğim gibi temel ihtiyacımız olan istihdam alanları ara elemanlar ve meslek liselerinden istihdama hazır olarak yetişmiş, elemanlar. Bu noktada sıkıntımız var yani organize sanayiye gittiğinizde hemen her fabrikamızın aslında iş gücü ihtiyacı aradığından işte haberdar olursunuz.
Ama hala vatandaşlarımız da kıramadığımız şöyle bir algı var. işte bize de birçok insan iş diye iş ihtiyacı diye başvuruyor ama herkes şunu söylüyor. Işte belediyede veyahut da herhangi bir Kamu kurumunda işe girebilir miyim? Zaten kamu kurumunda işe girmek tamamen artık kamu personel sınavıyla bağlantılı, öyle bir şey. Belediyelerimizde de zaten her birinde fazlasıyla eleman olduğu gibi onlar da benzer nitelikte alacaklarsa bile elemana ihtiyaç duyuyorlar. Yani ara eleman ya da meslek elemanı. Vatandaşlarımızın özel sektörü de çalışma alanı olarak aynen devlet gibi kabul etmesi ve oraya da yönelmesi lazım. Bu iş tüm dünyada böyledir. 2024 yılında İŞKUR tarafından 33.147 vatandaşımız şehrimizde işe yerleştirildi. 2025 yılında şu ana kadar bu rakam 8 bin kişiye yaklaştı. Ocak ayının başından itibaren İŞKUR tarafından tespit edilen fabrikalarımızda ve diğer işletmelerde 15.852 açık iş pozisyonu var.
KENTTE 393 BİN SURİYELİ VAR
Kemal Çeber, Gaziantep’in bölgenin cazibe merkezi olduğunu ifade ederek, Irak, Suriye gibi komşu ülkelerin de cazibe merkezi olduğunu söyledi. Gaziantep'te nufüsun PİK yaptığı zamanlar 470 binleri resmi kayıtlı Suriyeli nüfus bulduğunu kentte 500 bin civarında sığınmacı olduğunu belirtti. Göreve geldiği zaman 450 bin civarında şehirde Suriyeli olduğunu şu anda tamamı kayıtlı olmak kaydıyla 393 bin Suriyeli yaşadığını söyledi. Ortadoğu’daki gelişmelere gore nufüsun değişkenlik gösterdiğini ifade eden Çeber,’’Evet Gaziantep'imizin nüfusu son sayımlara göre yani artık biliyorsunuz elektronik ortamda günlük olarak yapılıyor sayımlar ama bazen kamuoyuna da açıklanıyor. Bizim iki milyon yüz doksan bir bin nüfusumuz oldu. Hızlı nüfus artışı olan bir il Gaziantep ama bu göçlerle gelen nüfus artışı doğum oranlarında da tabii bu yıl aile yılı biliyorsunuz. Biz Türkiye ortalamasının üzerindeyiz ama eskiye göre azalan bir doğum oranımız var. Gaziantep'imiz sadece civar illerin değil, Doğu Güney Doğu'nun artık cazibe merkezi, merkez kenti aynı zamanda işte Irak, Suriye gibi komşu ülkelerin de cazibe merkezi. Tabii burada Suriyeli misafirler geçici koruma altındaki İnsanlar gündeme çok geliyor haklı olarak. Orada da şunu ifade edeyim. Gaziantep'te PİK yaptığı zamanlar 470 binleri resmi kayıtlı Suriyeli nüfus bulmuş. O sosyal olarak yönetilmesinin biraz daha zor olduğu dönemlerde kayıtsızlarla beraber muhtemelen kentte 500 bin civarında sığınmacı olmuş. Ben geldiğim zaman 450 bin civarında Suriyeli vardı şehirde. Biliyorsunuz bizim mobil göç araçlarımızla yaptığımız uygulamalar, ondan sonra tüm sığınmacıların özel bir yöntemle tek tek adres kontrollerinin yapılması süreci. Depremin üzerinden geçilen ve kontrollerin tam da yapılamadığı o dönemde başka şehirlerden gelmiş olanlar gibi bu tip uygulamaları yaptıktan sonra işte 450 bin civarında bir Suriyeli yaklaşık 10 bin civarında da kayıtsız demeyim de başka illerde kayıtlı veya işte bir kısmı kayıtsız Suriyeli manzaramız vardı.
Şu anda tamamı kayıtlı olmak kaydıyla kayıtsız hiç olmamak hadi orada küçük bir opsiyon verelim günlük geliş çok az olmak kaydıyla 393 bin Suriyeli'ye düştü ildeki sayı. Bunu zaten sokaklarda da hissediyorsunuz. Bunun bir kısmı 8 Aralık'tan sonra ülkesine dönen Suriyeliler, bir kısmı benim bahsettiğim o. Biz geldikten sonra yaptığımız uygulamalarla kendi illerine gönderilen ya da o uygulamalar neticesinde ülkesine gönüllü geri dönen Suriyelilerle beraber bu sayılardayız. Bu da şehrin nüfusunu, fiili nüfusunu, kendi nüfusu 2 milyon 191 bin olan nüfusu 2,5 milyonlara taşıyor. Ama biz özellikle okullar kapandıktan sonra Suriye'deki gelişmelere de paralel olarak Yani bu sadece bizim buradaki şeyimizle ilgili değil, oradaki gelişmelere de paralel olarak Suriyeli misafirlerimizden geri dönüşler olacağını düşünüyoruz’’ifadelerini kullandı.
7 MİLYAR DOLAR İTHALAT
Çeber, Gaziantep’in Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunduğunu anlatarak,’’Gaziantep deprem yılı dahil on dokuz milyar dolarlar civarında dış ticaret hacmi olan bir il. Yıllık veriler bazında 2024 yılında Gaziantep’in ihracatının ithalatı karşılma oranı % 142’dir. Yani yaklaşık 10 milyar dolar ihracatımız karşısında yaklaşık 7 milyar dolar ithalatımız bulunmaktadır ve şehrimiz bütçeye yıllık 3 milyar dolarlık bir katkı sunmaktadır. Bu sene Ocak ve şubat aylarında hem dünyadaki ekonomik gelişmeler hem de ülkemizdeki ve ilimizdeki ekonomik değişmeler nedeniyle ihracatta yüzde 6.6’lık bir oranda bir düşüş gerçekleşti. Ancak yılın bütününü değerlendirdiğimizde yıl sonunda yine on dokuz milyar dolarları bulacağımızı düşünüyoruz. Tabii burada ne devreye giriyor? Işte bizim ihracatçılarımızın da hep söylediği bu konularda rekabet ettiğiniz ülkeler var. Singapur var, Mısır var, İran var. Oradaki girdi maliyetlerinin azalması, iş gücü maliyetlerinin çok az olması işte bizde bir iş gücü maliyeti bin bin iki yüz dolarlardayken Işte Mısır'da bu yüz kırk yüz yetmiş dolarlarda işte İran'da seksen yüz dolarlarda gibi işte reel olarak ortaya konulan rakamlar var. Bunlar tabii her şeyi etkiliyor. Dolayısıyla oradaki ürünün ucuz olması ithalatçı ülkenin de biz yerine orayı tercih etmesi gibi nedenlere gebe oluyor ama bizim hem Ticaret Bakanlığımız hem kendi sektörlerimiz bu anda yoğun gayretler sarf ediyor. Birçok düzenleme yapıldı. Birçok düzenleme daha olacağını değerlendiriyoruz. Ve yıl sonunda yine o rakamlara ulaşacağımızı düşünüyoruz’’dedi.
SON BİR BUÇUK YILDA 80 BİN CİVARI SURİYELİ AZALDI
Suriye’deki gelişmelerin ardından geri dönüşlerinde olduğunu belirten Çeber, bu rakamı bakanlığın paylaştığını ancak oradaki sorunların düzeldiği taktirde dönüşlerin hızlanacağını düşündüklerini belirtti. Son bir buçuk yılda 80 bin civarında Suriyeli nüfusun azaldığını kaydeden Çeber,’’İçişleri Bakanlığımızın bir prensip kararı var. Burada herkesi çok doğru aydınlatmak ve spekülasyonların önüne geçmek için bakanlığımız göç başkanlığı aracılığıyla her cumartesi sabah sekizde ülkedeki rakamları yayınlıyor. Yani toplam kaç kişi ama Gaziantep özelinde size verebileceğim rakamlar olarak şunu söyleyeyim 8 Aralık sürecinden sonra 12 bin civarında, İnsanlar tabii Esad zulmünden kurtulmuş olmanın coşkusunu sonuna kadar yaşadı. Ülkelerine olan sevgilerini gösterdi ama 3-4 gün sonra şu sorular Onların kafasında da sorulmaya başlandı. Gittiğimde okul var mı? Gittiğimde sağlık hizmeti alabilecek miyim? Örneğin Halep'te günlük bir saat su ve elektrik imkanı var.
Bizim Gaziantep'imizde de yaşayan Suriyelilerin yüzde altmış beş üzerinde Halep'ten gelen kardeşlerimiz. Şimdi dolayısıyla dönüşle ilgili bizdeki değişkenler kadar oradaki gelişmeler de çok önemli ama orada bu konuda çok önemli adımlar atılacak. Benim her hafta en az iki tane yurt dışından misafirim geliyor. Büyükelçi geliyor, bakan geliyor. Ve hep Gaziantep tecrübesini öğrenmek istiyorlar. Türkiye tecrübesi onlar için önemli. Ama Gaziantep tecrübesi ondan çok daha önemli. Biz onlarla bir sürü ortak projede geliştiriyoruz. Bir sürü de büyükelçi geldi. Yapılması gerekenleri söylüyoruz. Onlar adımlar atılacak Suriye'deki güvenlik istikrarına bağlı olarak ve Bu rakamlar dediğim gibi 8 Aralık'tan sonra 12 bin ama ben burada göreve başladığım süreçten sonra dediğim uygulamalarla beraber yani bu ilde olmayanların illerine gönderilmesi, adres tespitlerinde işte kendi beyan ettiğinden farklı yerde olanlar, yol iznini usulsüz kullananlar sonra nispeten de olsa ilimizde hukuksuz olarak bulunanlar bunların bir kısmı kendilerine çoğunluğu Suriye'ye dönmek kaydıyla son bir buçuk yılda yaklaşık 70-80 bin Suriyeli azaldı ilimizdeki’’ifadelerine yer verdi.
SUÇ ORANLARI YÜZDE 36 AZALDI
Gaziantep'teki suç oranları yüzde 36 azaldığını ve bu rakamın önemli olduğunu dile geitren Vali Çeber, yakalama oranlarının da %30 civarında arttığını ifade ederek,’’ Özellikle de uyuşturucu bağımlılığı ve hırsızlıklar meselesi. Bir de toplumu direkt ilgilendirmesi hasebiyle işte parklarda, bahçelerdeki gürültüler, araç sesleri, işte yoğun halk kitleleri, parklara çıkamıyoruz filan meseleleri vardı. Şimdi burada bunun üzerine de çok özel gittik. Yani o konuya çok özel bir önem verdik. Ve Gaziantep'te daha önce uygulanmayan bir sürü teknik, bir sürü dijital ve bir sürü insan kaynaklı uygulamayı başlattık. Bunda Özellikle narkotik suçlar üzerine olanlar öne çıktı. Örneğin mahalle analizleri, sokak analizleri yaptık. Buna ilişkin özel hatlar kurdum. Birçok bunun üzerine proje geliştirdik. Yani ihbarlar bize nereden geliyor? En çok nerede insan yakalıyoruz? Yakaladığımız şüpheliler, daha sonra onlar suçluya dönüyor tabii. En çok hangi mahallelerde, hangi tür ürünleri yakalıyoruz? Bunların geliş yolları neler? Ondan sonra bağımlıların bağımlılığa bulaşması üzerine hangi yöntemler en çok etkili oluyor gibi veyahut da hırsızlıkla ilgili konularda en çok ne çalınıyor? Mesela bakır kablolar. Biz mesela bir operasyonumuzda bir kurumun şikayeti üzerine başladığımız kuruma ait işte örneğin rögar kapaklarının çalınması olayında kendi kurumun çalışan işçilerini aldığımız ya da bağımlılıkla mücadele operasyonlarında hekim aldığımız operasyonlara kadar garip olaylar ya da işte gümrük onu takip ettiniz. Tabii orada bir basın yasağı olduğu operasyonun selahiyeti açısından orada içinde kamu görevlilerinin de on bir kamu görevlisinin de olduğu yirmi küsur kişi büyük bir şebekeydi. Şebekenin başı da İstanbul'daydı. Öyle bir ekibi çökertmeye yönelik olana kadar çok ciddi operasyonlar yaptık. Ve bunu memnuniyetle ben sokakta da duyuyorum ki artık insanlar parka bahçeye rahat çıkma noktasındaki şikayetleri minimize oldu. İhbar güvenliği sağladık. İhbarlarımız arttı.
Ve sonuçta belli bir noktaya geldik. 2024 ortalama olarak tüm suç türlerinde Gaziantep'teki suç oranları yüzde 36 azaldı. Yüzde 36. Çok önemli bir rakam. Yakalama oranlarımız %30 civarında arttı. Tutuklama oranları da ciddi oranda arttı. Uyuşturucunun güzergahı bile artık değişir oldu. Gaziantep artık bu işi çok sıkıyor diye başka güzergahlara kayanlar oldu. Anne anneliğini, baba babalığını, öğretmen öğretmenliğini, sivil toplum sivil toplumluğunu, işte medya medyalığını, din insanını, din görevini hepsi komple bu anlamda sağlıklı ve iyi bir şekilde yaptığı zaman sonuç alabileceğiniz bir konu. O anlamda ben tüm toplum kesimlerine teşekkür ediyorum ama ara vermeden ve daha sert olarak bağımlılıkla mücadele konusunda devam etmemiz gerektiğini hala bu şehrin önemli bir sorunu olduğunu kabul ediyorum ve biz bu işin üzerine ısrarla gideceğiz diyorum. Ama hem bağımlılık konusunda hem asayiş olayları başta mala karşı suçlar yani hırsızlıklar olmak üzere ciddi yol kat ettiğimizi de ifade etmek istiyorum. 2024 yılında Emniyet ve Jandarmamız tarafından uyuşturucu ticaretine yönelik 2 binin üzerinde 2.079 operasyon yapıldı. 2.039 kişi adli makamlarımız tarafından tutuklandı. Bu çok ciddi bir rakam. Bununla birilkte yakalanan uyuşturucu madde miktarı oldukça yüksek. 1.592 kg Esrar, 490 kg Metamfetamin, 55 kg Bonzai, 3.7 kg Eroin, 6.752 adet Kenevir, 4.8 milyon adet Captagon, 10 bin adet Ectasy hap yakalanarak imha edildi’’ifadelerinde bulundu.
ÖNEMLİ DENETİMLER YAPIYORUZ
Kemal Çeber, kentte önemli denetimler yaptıklarını da kaydederek,’’Ben ilgili oda başkanlarını topladım valilikte, belediye başkanlarımızı da topladım. Son bir durum değerlendirmesi yaptık. Bu toplantıyı arada bir yapıyoruz. Orada ortaya çıkan veriler şu. Verilere bir baktık. Biz o kadar çok denetim yapıyoruz ki, denetim yapmazsanız ne şişi yakalarsınız ne son kullanma tarihini yakalarsınız ne de diğer unsurları yakalarsınız. Hem ticaret müdürlüğümüz aracılığıyla hem belediyelerimiz aracılığıyla o kadar çok denetim yapıyoruz ki bu konu gündem oluyor. Bizim başta komşu illerimiz yani bize yakın iller olmak üzere değerlendirdiğimizde Türkiye'deki verilerin rahatlıkla çok üzerinde denetimler yaptığımızı söyleyebilirim. Zaten dediğim gibi gündem olmasının nedeni denetimlerin çok artması. Ha orada biz ne farklılığını getirdik onu söyleyeyim. Diğer illerden farklı olarak şöyle yapıyoruz. Bazen ticaret odamız, maliyemiz, sosyal güvenlik kurumumuz, belediye zabıtalarımız, belediyenin ilgili birimlerimiz, sağlık birimlerimiz ayrı ayrı denetim yapıyor. Ama çoğunlukla da komisyonlar oluşturuyoruz. Vatandaşlarımızın o kadar çok haber görmelerinin nedeni o kadar çok denetim yapılıyor olması. Dolayısıyla istediğimiz sayıda ticaret müdürlüğü elemanımız yoksa biz onu işte zabıtayla istediğimiz sayıda zabıta elemanımız yoksa orayı Sosyal Güvenlik Kurumu ya da ticaret müdürlüğü elemanlarıyla takviye ederek kurumların kendi arasındaki o dayanışmasını sağlayarak yapıyoruz denetimleri. Bu noktada mesela bazı görevler net belediyenindir, ruhsat vermek. gibi. Bazı görevler net ilgili odalarındır. Işte bakkallar odası, kasaplar odası, baklavacılar odası gibi. Işte fiyatları belirlemek filan gibi. Ama biz orada şunu yapmıyoruz. Arkadaşlarımız da dahil bu bizim işimiz değil demiyoruz. Mesela bu yaptıklarımızın çoğu direkt valiliklere verilen görevler değil. Ama bu ilin sorunu olan her şey bizi ilgilendirir. Dolayısıyla tam bir uyum içerisinde bunu yapmaya gayret ediyoruz. Işte ve diyoruz ki Eğer üzerine gitmeseydik biz bu konuların, vatandaşlar ne yiyecekti, ne kadar yiyecekti, keşke diğer iller de bu kadar denetim yapsa diyoruz. O noktada bir hassasiyetim var benim’’diye konuştu.
AMANOS TÜNELLERİ ŞEHRİN RÜYASIYDI, GERÇEKLEŞİYOR
Ekonomi ve yatırımlar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kemal Çeber, bu konuda kente önemli yatırımlar yapılmaya devam ettiğini bunlardan en önemlisinin amanos tünelleri olduğunu belirtti.
Çeber,’’Biz Ekonomik olarak zorlukların konuşulduğu bir dönemde çok ciddi kamu yatırımları almayı başardık. Onu memnuniyetle söyleyebilirim. Gönül istiyor ki aklımızdan geçen her şeyi bir anda yapalım. Ama bazı şeylerin ilacı zaman. Mesela bu yıl 65 tane büyük proje aldık biz Gaziantep'e. Vatandaşımız için çok önemli olan birkaç tanesinden bahsedeyim. Yani bunlar artık bu şehrin rüyası olan projeler. Bir, Amonas Tünelleri. Bugün yarın temelini atıyoruz. Bu şehrin 70 yıllık rüyası. 2 dülük tüneli. Daha geçen gün temelini attık ve orada bir güzelliğimiz var. Karayolları Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi ve benim başkanı olduğum OSB. Üçümüz beraber yapacağız. Üçe paylaşacağız işi. Konvansiyonel demir yolu hattımız. Bizim Nurdağı Bahçe Arası bitti. Kümülatif olarak bitmek üzere hızlı tren yatırımımız devam ediyor. iki bin yirmi sekizde bitecek ve devletin en büyük projesi olan kalkınma yolu projesine bu endekslenecek. Dört ya da beş yanıltmayım sizi. Yeni OSB bölgemizi kuruyoruz. Islahiye OSB, Eko OSB'de. Çok özel bir OSB. Nurdağı OSB. Işte Polateli OSB'miz devam ediyor. Geçen Mobilya kentin temelini attık. Tır Dorse sanayicileri oraya önemli yatırım aldık gibi sanayiyle ilgili yatırımlarımız devam ediyor.
Arz ettiğim gibi birçok okul yatırımını aldık. Birçok sağlık yatırımı. Mesela şunu gururla söyleyebiliriz. Şehir, şehir hastanemizi de içine katarak iki bin yirmi dört yılı sonu itibariyle Gaziantep'teki yatak kapasitesi iki bin arttı. Önümüzdeki bir yıllık süreçte de iki bin daha artacak. Nasıl artacak? Kadın doğum çocuk hastanemiz bitmek üzere Ek bina, 350 yatak. Nizip hastanemiz 350 yatak bitmek üzere. Tabi O.S.B. de bitti. Yani bunlarla beraber mesela biz O.S.B. de 50 yataklı hastanemizi bitirdik, Sağlık Bakanlığı'na devrettik. Bunun gibi yatırımlarla 2000 daha artacak kapasitemiz. Aynı zamanda Şehit Kamil'de 850 yataklı yeni bir hastane yapacağız.
Bunun gibi de yeni sağlık yatırımları üzerinde yani bunlar özellikle ekonomik zorlukların konuşulduğu bu dönemde çok önemli yatırımlar örneğin geçen hafta Ulaştırma Bakanımız gelince yeni yatırımlar olarak Gaziantep'in ikinci çevre yolunu Gaziantep Lojistik Merkezi'ni bunları da konuştuk. Yakın zamanda Gaziantep metrosunun temelini atma üzerinde kurguları da konuştuk ve inşallah bunlar da yakında olacak. Bir somut örnek vereyim. İki hafta önce ben Ankara'ya gittim. Gençlik ve spor bakanımız benim Rize valiliğim döneminde beş yıl beraber çalıştığımız Rize milletvekilimizdi. Sağolsun bir de muhabbetimiz vardır. Bünyamin vekilimiz de orada biliyorsunuz uzun süre SporToto Genel müdürlüğü yaptı. On gün önceki o ziyarette protokollerini imzalayarak tam iki buçuk milyar liralık yatırım aldık geldik. Ne bu? 2 bin kişilik yurt yapıyoruz. 3-4 hafta içerisinde temeli atılacak. 7 bloktan oluşan 2 bin kişilik yurt hem de üniversitesinin içine yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Nurdağı'na gençlik merkezi yapıyoruz sıfırdan. Ne yapıyoruz? Islahiye'ye mevcut stadın zeminini yapıyoruz, tribünlerini yapıyoruz, ışıklandırmasını yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Oğuzeli’ne gençlik merkezi yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Yavuzeli’nde hasar gören şehir spor tesislerine altı milyonluk yeni yatırım yapıyoruz. Sadece o on gün önceki ziyaretin ilimize getirisi iki buçuk milyardır. Memnuniyetle söyleyebilirim bunu’’dedi.
VALİLİK BİNASI MAYIS’TA HAZIR
Yeni valilik binasının tamamlandığını ve Mayıs ayı itibari ile hizmete sunulacağını kaydeden Çeber,’’Valilik binası evet orada ilk hafta gelen valilik binası çevre düzenlemesi aşamasına geçtik. Inşallah Allah nasip ederse tabii burada bir ay bizim bir şeyimiz oldu. Havaların o çok soğuk geçtiği bir aylık dönemde bazı günler çalışılamadı. Dolayısıyla Mayıs'ın 15’i itibariyle oraya taşınmaları yapmayı planlıyoruz. Şehit Kamil ve Şahin Bey kaymakamlık binaları da hızla devam ediyor. Onun dışında da yapımı devam eden diğer kamu binalar var. Işte Tapu Kadastro bölge müdürlüğünde hemen hemen sona yaklaşıyoruz. Çevre müdürlüğümüzün zeminle ilgili problemi aşıldığında temelini atacağız. Tarım Müdürlüğümüzü yenileyeceğiz. Gaziantep'te kirada olan tüm kamu kurumlarını da kısa süre içerisinde kiralık alanlardan çıkaracağız. Örneğin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü binamız da yine geçen konuştuğumuz konulardan biriydi. İlimize bana göre bu ilin spor kapasitesine çok yakışmıyor hizmet verebilme açısından. Ona ilişkin son kararımızı henüz vermedik. Uygun bir alana taşıyarak yeni bir bina yapacağız. Inşallah vatandaşlarımıza en iyi hizmeti verecek şekilde tüm kamu binalarımızı getireceğiz’’şeklinde konuştu.
ALLAH TÜM ÜLKEMİZİ TERÖRLE ANDIRMASIN
Vali Kemal Çeber, Gaziantep’in stratejik bir konumda olduğunu ifade ederek,’’Gaziantep'imizde tabii Allah korusun terör kelimesi bizim gazi sıfatımıza, şehrimize, şehrimizin kadir şinaslığına aldığı bu kadar göç, beslediği, rızkını verdiği bu kadar insana, dışarıdan aldığımız misafirlere yetmiyor. Ama Gaziantep öyle bir kent ki herkesin kötü niyetli insanların hedef alabileceği bir kent. Biz bunu biliyoruz ve buna uygun olarak da başta istihbarat birimlerimiz, siber birimlerimiz olmak üzere özel takipler yapıyor. Allah korusun. Tabii ki terörle anılmıyoruz ama yine Ömer Bey o rakamları sizlerle paylaşıyor. Bizim birçok terör operasyonumuz da oldu ve oluyor. Çok titiz bir şekilde takip ettiğimiz konular var. Çünkü bu konu gevşemeye Nasıl söyleyeyim? Şey göstermeye, müsamaha göstermeye hiç imkan olmaması gereken bir konu. Ama bizim esas terör deyince aklımıza gelen, ben tüm yurt dışından gelen konuklarıma da onu söylüyorum. Dedim ya haftada en az iki büyükelçi, bakan birileri geliyor ve burada fotoğraflarını gördüğünüz o sohbetleri ediyoruz, Suriye'yi konuşuyoruz. Onlara hep şunu söylüyorum. Suriye'de Şu andaki esas sorun ne yeni yönetim, ne oradaki sosyal gruplar, ne olan arada olan küçük çatılar. Esas sorun, onların hepsi sorun ama esas sorun PKK, YPG terörüdür diyorum. Suriye'nin üçte biri hala bir terör örgütünün işgali altındadır diyorum. İnşallah son gelişmeler umulduğu gibi gider ve o da çözülür. Biz terör anlamında oraya ilişkin hassasiyetimizi üst seviyede devam ettiriyoruz. Çünkü biz Gaziantep olarak da Suriye'ye sınırı olan bir kentiz. Hem oraya ait hassasiyetimizi devam ettiriyoruz hem de ilimizde odak bulmak isteyen ilimizde altyapı oluşturmak isteyen hiçbir terör örgütüne de müsamaha etmeyecek şekilde tüm takiplerimizi devam ettiriyoruz. Allah bu güzel şehre, gazi şehre, kadim şehre daha önce birkaç kez bu şehri üzen o olayları yaşatmasın. Allah ülkemizin hiçbir yerini ama özellikle de gazi şehrimizin terör konusuyla böyle yan yana konuşulan Yani terörün en ufak boyutunda bir eyleminin bile olduğu bir kent gibi andırmasın inşallah’’dedi.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE HASSAS NOKTAMIZ
Kemal Çeber, uyuşturucu ile ilgili yapılan mücadelenin devam ettiğini ifade ederek, bunun toplumsal olarka bütüncül bir mücadeleye çevrilmesi gerektiğini aktardı.
Çeber,’’Ben burada uyuşturucuyla ilgili konferanslara da zaman zaman katılıyorum. Bizim bir projemiz var malum. En iyi narkotik polisi anne. Bir insan ilk uyuşturucu kullandığında geri döndürme şansınız %96. İkinciyi kullandığında %92 geri döndürme şansınız. Sonraki her kullanımda önemli oranda azalıyor. Ve 5. 6. kullanımından sonra artık ciddi tedaviler gerektiriyor. Ve bizim esas yapmamız gereken insanların uyuşturucuya başlamasını engellemek. Bu noktada, çünkü güvenlik birimleri suç oluştuktan sonra ya da oluşturmak isteyenleri takip ediyor. Bu noktada tüm toplum kesimlerine iş düşüyor. Dolayısıyla tüm toplum kesimlerinin bununla mücadele etmek, yani benim evimde bu yok demek işin kolaycılığı ne yapacak? Sivil toplum, işte 1870 tane bizim dernek vakfımız var.
Gidecek bizim en çok uyuşturucuyla ilgili mücadele etmemiz gereken sokaklarda, caddelerde, mahallelerde. Onların bütün verilerimiz de var. Projeler geliştirecek. Kurum ziyaretleri, sohbet programları, sempozyumlar bunlarla uğraşmayacak. Gidecek orada biz de destek vereceğiz, uyuşturucuyla mücadele edecek. Siz zaten çok güzel yapıyorsunuz ama medyamız bu konuda sürekli vatandaşlarımızı uyaracak. Annelerimiz, babalarımız esas, esas ana nokta orası. Son derece dikkatli olacak. Evlatlarına sahip çıkacak. Kiminle geziyor, nereye gidiyor, eve kaçta geliyor. Yani bunlara dikkat edecek. Din görevlilerimiz bunu çok güzel işleyecek vaazlarında hülasa her toplum kesimimizin üzerine düşen iş var. Biz bunu toplumsal olarak bütüncül bir mücadeleye çevirmemiz lazım’’ifadelerini kullandı.
Kaynak:Haber Merkezi
Yorum Yazın