Taşdoğan’dan deprem sonrası ortaya atılan iddialara sert tepki

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili ve yeni dönemde de üçüncü sıradan milletvekili adayı olan Ali Muhittin Taşdoğan, pek çok konuda www.memohaber.com’a çok özel açıklamalar yaptı. MHP Gaziantep Milletvekili ve üçüncü sıradan milletvekili adayı olan Ali Muhittin Taşdoğan, www.memohaber.com Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı’ya yaptığı açıklamalarda seçim çalışmalarından hakkındaki iddialara ve geride bırakılan 5 yıllık vekillik dönemine ilişkin birbirinden özel açıklamalarda bulundu.

“Seçim çalışmaları iyi gidiyor, bize ve partimize karşı teveccüh son derece yüksek”
Konuşmasına seçim çalışmaları hakkında bilgi vererek başlayan MHP Gaziantep Milletvekili ve üçüncü sıradan milletvekili adayı Ali Muhittin Taşdoğan, “Seçim çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Çünkü biz 5 yıldır sahadayız. 2018 yılında seçimi kazandığımız günün, yani 24 Haziran'ın sabahına uyandığımızdan beri sahadayız. Hemşerilerimizin her derdiyle hem hal oluyoruz. Bize ulaşan her sorunu, gücümüzün yettiği ölçüde çözmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz ki ne evimizi taşıdık, ne çocuğumuzun okulunun yerini değiştirdik. Gaziantep'te yaşamaya devam ettik. Mecliste bize verilen meclis toplantı günlerinin dışında ve partimizin başka illerde görevlendirmelerinin dışında olan her gün Gaziantep’te idik ve her gün seçim varmış gibi çalıştık. Hemşerilerimizin acı gününde yanlarındaydık, iyi günlerinde de yanlarındayız. Sorunlarında da yanlarındaydık. Pandemi gibi acı bir dönem geçirdik. Pandemi döneminin tamamında yanındaydık. Bu nedenle seçimde bize karşı ve partimize karşı teveccüh son derece yüksek. Gayet iyi gidiyor” dedi. 

“MHP’nin her sırası şerefli ve onurludur”
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde partisi tarafından üçüncü sıradan aday gösterilmesine ilişkin spekülasyonlara da cevap veren MHP Gaziantep Milletvekili adayı Muhittin Taşdoğan, “Partimiz tarafından üçüncü sıradan aday gösterilmemiz motivasyonumuzu bozmaz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'nde 2015 seçimlerinde aday değildik. 2011 seçimlerinde de aday değildik. 2007 de de aday değildik, çalışıyorduk, sahadaydık. Çalışmaya devam edeceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi'nin her sırası şerefli ve onurludur. Onun için biz vazifemize bakıyoruz. Sayın genel başkanımızın takdiri. Vazifemize devam” ifadelerini kullandı. 

“AK Parti'yle beraber turda Cumhurbaşkanlığı seçimini bitirmeyi hedefliyoruz”
Yaklaşan seçimlerle ilgili de değerlendirme yapan Muhittin Taşdoğan, “Evet, bu seçim bütün siyasi partiler aktif olarak sahadalar. Seçim kampanyası yürütüyorlar, çalışıyorlar. Ancak gözüken o ki birinci turda 2 seçime gideceğiz. Bu seçimin özelliği, bu sistemin özelliği Türkiye'ye yeni bir hız ve ivme getiren bir sistemdir. Bunun ismi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Milliyetçi Hareket Partisi bu modelin öncü partilerinden birisi. Cumhur İttifakı'nın ana çatısındayız. AK Parti'yle beraber turda cumhurbaşkanlığı seçimini bitirmeyi hedefliyoruz. Ve mecliste temsil edebileceğimiz kadar yüksek bir oranda temsil edilmek istiyoruz. Dolayısıyla var gücümüzle biz de çalışıyoruz. Tabii ki diğer partiler de çalışıyor. Ancak gözüken o ki cumhur ittifakı çok önde gidiyor. Cumhur İttifakı çok önde çıkacak. Birinci turda cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bitecek ve meclis aritmetiğinde de Cumhurbaşkanı nitelikli çoğunluğu Cumhur İttifakı'nın alacağı kanaatimiz var” ifadelerine yer verdi.

“Sandığa gitmek vatandaşlık ödevidir”
Seçimde oy verecek vatandaşlara da mesaj veren Taşdoğan, “Bu yeni sistemle beraber 5 yılda bir vatandaşlık görevini tüm vatandaşlarımızın yapması, kanaatlerini ortaya koyması gerekiyor. Bu bir vatandaşlık ödevidir. Günü geldiğinde vatandaşlık görevini yapmalı ve kendisini temsil edecek, ülkeyi yönetecek kişileri seçmesi bir görevdir bu görevi Mutlaka herkesin yapması gerekir” dedi. 

“Gaziantep merkezi hükümetten en fazla hizmeti bu dönemde aldı”
Son 5 yılda Gaziantep’in en çok hizmet alan şehirler arasında yer aldığını açıklayan Taşdoğan, “Şimdi 16 büyük Türk devleti gibi 16 bakanlığımız var. Gaziantep, her bakanlıktan, merkezi hükümetten en fazla hizmeti bu dönemde aldığını düşünüyorum. Mesela sizin de ilginizi çeken, daha doğrusu sizin de ilgi alanınız olan sağlığa baktığımızda sağlık yatırımları konusunda en yüksek yatırımların bu dönemde olduğunu görüyoruz ve bu yatırımlar kendiliğinden gelmemiştir. Büyük bir hizmet vardır. Gerisinde Milliyetçi Hareket Partisi'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu hizmetlerin gelmesinde ve eski adalet bakanımızın ciddi katkıları var. Herkes bir araya geldi. Birlik ve beraberlik içerisinde 16 bakanlığın da Gaziantep'te hizmetleri oldu. Mesela Sağlık Bakanlığı'ndan bakacak olursak hepsini anlatabilirim ama zaman yetmez, buna günlerce sürer. Mesela Sağlık Bakanlığında her ilçemizde şimdi hastanelerimiz mevcut. Karkamış'ta yeni hastane yapıldı. Yavuzeli’nde yeni hastane yapıldı, Nurdağı'nda hastane yenilendi, İslahiye'de hastanenin eksik kadroları tamamlandı. 25 Aralık Devlet Hastanesi’nin bahçesine yeni bir hastane yapılması için temel atıldı. Şehir hastanesi son hız devam ediyor. Nizip Devlet Hastanesi yenileniyor ve Nizip ve Birecik’e hizmet edecek büyük bir merkezi hastane tam teşekküllü hastane haline geliyor. Gördüğünüz gibi yine Beykent’te bildiğiniz gibi bir hastane temeli atılacak projesi yapıldı. Bir Kuzeykent’te bir hastane projesi var. Oğuzeli’nin hastanesi yenilenecek 50 yataklı bir hastane Oğuzeli yeniden yapılacak. Ve o 100 yatağı tamamlanacak. O hastane yapıldığında yine Nurdağı ve Oğuzeli’ne acil durum hastaneleri yapılacak. 2 hastanesi olacak. Nurdağı ve Oğuzeli’nin bu acil durum hastanesi doğal afetlerle ilgili gelişme olduğunda hemen boşaltılıp acil hizmeti verebilecek hastaneler olacak ve birçok ağız diş sağlığı merkezi açıldı. 2 tane merkezimiz Gaziantep merkezde ağız diş sağlığı merkezi vardı. 2018’den önce bunlar hepsi modernize edildi yenilendi üçüncüsü yapıldı. İslahiye’ye yeni bir ağız diş sağlığı merkezi yapılacak. Tüm hastanelerin içine ağız diş sağlığı merkezleri kuruldu. Bütün hastanelerde ağız diş üniteleri mevcut şu anda bütün ilçelerimizde ASM’ler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Bu gördüğünüz gibi Gaziantep adeta bir sağlık yatırımlar, kenti hastaneler kenti haline geldi. Özel hastane yatırımları da devam ediyor. Özel hastanelerde yapılıyor. Üniversite hastanesi 2 tane üniversite hastanesi var. Gaziantep'te aslında bir sağlık üssü haline geldi. Bölgenin sağlık üssü haline geldi. Başka örnekler de verebiliriz. Mesela bu sanayi Bakanlığından örnek verecek olursak biliriz. Sanayi bakanlığı özellikle ilçe ilçe bazlı teşvik modellerine geçti dolayısıyla ilçe sanayi organize sanayiler kurulacak Nizip organize sanayi kuruldu ve geliştiriliyor. Şahinbey organize sanayi kurulacak İslahiye'de birinci organize sanayi kuruldu, ikinci organize sanayinin yeri tespit edildi. Nurdağı’nda yeni bir Organize Sanayi Bölgesi kurulacak. Yine çok büyük mücadele verdik. Ulaştırma Bakanlığı çok büyük Gaziantep'in isteği olan arzusu olan Gaziantep ve bölgeye geliştirecek Hassa tünelleri İskenderun Gaziantep Polat eline bağlayacak Tünellerin inşaatları temeli en kısa zamanda atılacak. Saymakla bitmez. Hangisini istiyorsan ondan konuşalım” şeklinde konuştu. 

“Şehir Hastanesi’nin bir blokunda hizmet verilmeye başlanacak”
Tamamlanma aşamasında olan Gaziantep Şehir Hastanesi ile ilgili de konuşan MHP’li Taşdoğan, “Şimdi Şehir Hastanesi'nde inşaat süreci uzun sürdü. Orada bir firma vardı. Firmayla ilgili sıkıntılar vardı. Sizler de yakın takip ettiniz. Bu sıkıntılar aşıldı. Şu anda şehir hastanesinin bir blokunda tamamen hizmete hazır hale geldi. Çevre düzenlemesi yapılıyor en kısa zamanda açılacak diğer bloklar da tamamlanacak. Evet, inşaatlar başladı ancak inşaat maliyetlerinin artmasıyla ilgili inşaatı yapacak şirketlerle Sağlık Bakanlığı arasında pürüzler var. O pürüzler de aşılmayacak pürüzler değil, zaman içerisinde hepsi aşılacak ve Gaziantep sağlık yatırımı açısından yıllardır alamadığı yatırımı bu dönemde almış olacak” dedi. 

“Gaziantep’te sağlık hizmetleri devam edecek, kimse engelleyemez” 
Kentte sağlık yatırımlarının engellenmesine faaliyetlerin olduğuna yönelik iddiaları yalanlayan Taşdoğan, “Hayır, öyle bir şey yok. Çünkü sağlık sektörü öyle bir sektör ki hepsi beraber gelişen bir sektör. Devlet özel laboratuvar, görüntüleme hepsi hep birlikte gelişir. Kimsenin kimseyi engelleme şansı da yok. Böyle bir niyeti de yok. Herkes aynı havuzun içerisinde. Dolayısıyla bunlar dedikodudan öte şeyler değil. Çok ciddi yatırımlar var. Şehrimizde inşallah sağlık ne kadar önemli olduğunu pandemi döneminde gördük. Yaşayarak öğrendik. Bu hizmetler devam edecek” ifadelerini kullandı. 

“Gaziantep’te önceliğimiz depremden sonra ortaya çıkan sorunları çözmek” 
Gaziantep’in çözülmesi gereken sorunları ile ilgili görüşlerini de açıklayan Ali Muhittin Taşdoğan, “Gaziantep ile ilgili her konuyla ilgili bir proje hazırlanmış durumda. Master planları yapılmış durumda. Şehircilikle ilgili master planları, yollarla ilgili bizim için önemli acil olan konu deprem bölgesinde olmamız. Deprem bölgesinde 2 tane ilçemiz var. Ağır hasar almış 2 ilçemiz var. Hatta Nurdağı ilçemiz Türkiye'de depremden en çok hasar alan yerleşim birimi. Dolayısıyla şu anda insanlar çadırlarda konteynerleri da bir an önce kalıcı konutları yapmak ve deprem bölgesinde ticari hayatı, sosyal hayatı normalleştirmek. Gaziantep'in en öncelikli hali ikincisi deprem bize bir şey öğretti. Binalarımızın durumunu tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Yıkılacak binaların yıkılması, güçlendirilecek binaların güçlendirilmesi, yeni yapılan binaların da azami deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılması gerektiğini öğrendik. Bu konuda çok ciddi çalışma yapmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili başarı da göz önünde bulundurulmalı. Kentsel dönüşüm Gaziantep'te iyi yapılan şehirlerden biriydi. Daha da iyi şeyler yapılmalı” diye konuştu. 

Taşdoğan, göç ve mülteci sorunları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu 
Gaziantep’teki göç ve mülteci sorunlarına ilişkin soruya cevap veren Taşdoğan, “Göç ve mülteci konusunda bakış açımız şudur, göç Türkiye için yakın bir tarihe kadar problem değildi. Ancak o kadar çok çevremizde olaylar oldu ki göç önemli problemler haline geldi. Suriye'den gelen misafirlerimiz artık misafirliğin süresi de uzadı. Bir an önce Suriye'nin yaşanılabilir bir hal aldıktan sonra ülkelerine vatanlarına dönmesi. Şimdi burada kavga varken gürültü varken ar namusları malı ve canı insanların güvence altında değilken oraya gönderelim gibi basit bir mantık, doğru bir mantık değildir. Hükümetimiz bu konuda da gerekli çalışmayı yapıyor. Karşıda beton evler yapıyor, Barış Pınarı Harekatı, Afrin Zeytin Dalı Harekatı gibi harekatlarla birlikte bölgeye Türk Silahlı Kuvvetleri, huzur, istikrar ve güven getirdi. Bu huzur ve güvenle beraber o bölgedekiler devam ediyor. Huzur ve güven arttıkça Suriye'de normalleşme başladıktan sonra bu insanların ülkelerine dönmesi gerekiyor. Başka ülkelerden gelen insanlar içinse burası bir göç çadırı değil, ülkelerine dönmesi lazım. Burası Türk vatanı. Ancak bu vatanın bir özelliği var. Mazlum milletlerin umudu burası. Dolayısıyla nerede Müslüman ve mazlum bir millet varsa hatta Müslüman olmayanlar bile geriye doğru dönüp baktığımızda Bulgaristan'dan gelen Bulgar Müslüman Türk göçü, daha geriye gittiğimizde Afganistan'dan, İran'dan gelen göçleri hatırlayabilir bizim neslimiz ve daha ileriye gittiğimizde işte Kırım göçüne kadar birçok göçü almış bir vatan toprağı burası. Mazlumların umut toprağı. Onun için ülkemize sahip çıkmalıyız ve mazlumların sorunları geçene kadar misafir edip, sorunları geçtikten sonra herkes ülkesine gitmeli” dedi. 

Taşdoğan’dan deprem sonrası ortaya atılan iddialara sert tepki 
Özellikle deprem sonrası hakkında çıkan iddialara ilişkin soruya da cevap veren MHP’li Ali Muhittin Taşdoğan, “Elinde belgesi bilgisi olan gitsin adliyeye versin. Bizim kafamız rahat. Bir metrekare arsam yok, bir tane ev almışlığım yok. Bir adam araç işi yapıyor, bir tane adamdan araç alıp verme kiralama işim bile yok yani. Ve bundan ne beni neden ilişkilendirdiyorsun. Ya iftira, kuru gürültü, siyasette taş başa atılır. Başımıza taş atıyorlar, meyveli ağacı taşlarlar. Bunlar gündemimizde yoklar” ifadelerine yer verdi. 

“Gaziantep yeşil sanayiye geçen ilk OSB bölgelerinden biri olacak”
Gaziantep’teki çevre sorunları ile ilgili ciddi bir gayret gösterdiğini de ifade eden Taşdoğan, “Çevre ile ilgili en ciddi mücadeleyi veren milletvekillerinden biriyim. Nizip çayının arıtılması ile ilgili, kirliliğiyle ilgili çok konuştuk. Biliyorsunuz mecliste de önergeler verdik. Bu konuda toplantılar yapıldı. Toplantılara katıldık. Organize Sanayi Bölgesi, Büyükşehir Belediye Başkanı, bölge milletvekilleri, bölge belediye başkanları, tarım il müdürü, sanayi il müdürü, çevre il müdürü, geniş katılımlı toplantılar yaptık. Bu çayı nasıl sanayiden salınan biyolojik hayatı koruyacak şekilde nasıl sağlanır ya da tarımsal sulamaya uygun şekilde nasıl yapılır diye bununla ilgili çok profesyonel ekipler geldi. OSB bunun bütçelerini karşıladı. Orada ciddi bir arıtma tesisleri yapıldı. Şu anda Nizip çayına ve salınan sular biyolojik olarak yaşamı engellemeyecek şekilde aynı şekilde tarımsal sulamada kullanılabilecek nitelikte arındırılmış su olarak, yani iyonlarından ve katyonlarından ayrılarak ve içindeki varsa biyolojik atıklardan ayrılarak verilecek büyük cihazlar alındı. Bilim heyeti kuruldu. O bilim heyetinin ölçüleri verdiği veriler ölçüsünde çalışma yapıldı. Yakında temeli atılacak olan Fırat'tan OSB’ye su taşıma projesi var. Fırat'tan OSB’ye su kullanım suyu taşıyacak ve su arındırılıp tekrar birkaç kez kullanılacak. Bu da Yeşil sanayi dediğimiz Avrupa'nın çok önem verdiği yeşil sanayi için Türkiye'de çok örnek bir model olacak. Gaziantep yeşil sanayiye geçen ilk OSB bölgelerinden biri olacak” dedi. 

“Gaziantep sanayisi ve sanayicisi Türkiye’ye örnek” 
Gaziantep sanayisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Taşdoğan, “Gaziantep sanayisi 10 milyar dolara varan ihracatla büyük bir atılım yaptı. Kendi imkanlarıyla Gaziantep sanayisi çok cesur sanayicilere sahip. Gaziantep sanayicisi, girişimci sanayici, Gaziantep sanayisi, Gaziantep'i seven sanayici, Gaziantep'in her sorununda, örneğin depremde bunu gördük. Tabi kaç tane örnek verebilirim ve isimlendirirsem belki ismini söyleyemediklerimize sıkıntı olabilir ama bir firmamız ismini söylemeden söyleyeyim. İskenderun'da 150 tırını hemen aynı gün bağışladı ve dedi ki mazotla şoförleri bizden oraya gelen yardımları istediğiniz bölgeye Afad'ın yardımları taşısın. Adil bey mesela Afad koordinasyonunda ne istiyorsunuz, nasıl yardımcı olabilirim? Organizasyonun direkt içerisindeydi. Mahsum bey mesela fabrikayı açtı. Önce işçilerini koydu sonra günlük 100 bin adet çorba, çay ikramları oldu. Bütün imkanı olan sanayicilerimiz deprem bölgesinde devleti ve milletiyle kaynaştı. Ya bu çok büyük bir özellik” dedi. 

“Asrın felaketini yaşadık, devletimiz tamamıyla, var gücüyle vatandaşın yanında oldu”
Türkiye’yi sarsan deprem felaketi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan ve çok sayıda yakınını kaybettiğini hatırlatan Taşdoğan, “10 büyük vilayette etkili olan bir deprem. Şöyle düşünün, Suriye sınırından Bingöl, Elazığ'a kadar güneyden kuzeye bir hat. Bu taraftan doğudan batıya doğru baktığınızda Adana'dan Diyarbakır'a kadar bir hat üzerinde İtalya'dan büyük, Yunanistan'dan büyük, Avrupa'daki birçok ülkenin toprağından daha büyük alanda bir deprem ve felaket ortaya geldi. Bu felaketle beraber iletişim ağı çöküyor. Yol çöküyor, ilk 2 gün sorunlarımız vardı. Arama kurtarma acil bir yandan kar yağıyor. Hava çok soğuk, çok zor şartlar altındaydık. Bu zor şartlar altında tabii ki insanımızın canı yanıyor. Memnuniyetsizliği olacak, yetişme yetişememe bütün imkanlarıyla devletimiz sahadaydı. Milletimiz sahadaydı. Bütün imkanıyla alanındaydı. Devlet millet kaynaşması vardı. Tabii ki insanlar memnuniyetsizlikleri olacak. Günlük konfor alanının dışına çıkmış evine gelemiyor. Şehrin içerisinde de insanlar Gaziantep en az etkilendi diyoruz ama bir ay kadar insanlar evine giremedi, çadırlarda oturdu, şehirlerde de şehrimizin merkezinde de çadırkentler kuruldu, insanlar bağ evlerine, köylerine yazlıkları olanlar yazdıklarına, şehir dışında tanıdığı olanlar şehir dışına çıktı. Resmi kanallardan 100 bin kişi il dışına çıktı. Deprem anından sonra büyük kısmı geri döndü. Böyle bir gerçeklik var, bu gerçeklik içerisinde tabii ki canı yanmış. Bir selam verdiğin adamın 5 ölüsü, 6 ölüsü, 7 ölüsü olan insanlar var. Öyle bir felaket Allah düşmanıma bile göstermesin. Memnuniyetsizlikler de olacak, sitemler de olacak. Bunları acılarına yormak lazım, hoş görmek lazım. Genel olarak devletimiz tamamıyla, var gücüyle vatandaşın yanında oldu. Dünyanın birçok devleti de yardıma geldi. Türkiye'de ne kadar dost kazandığımı, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'ye ne kadar dost kazandırdığını da gördük. Mesela Malezya ekibi Nurdağı’ndaydı. Kazakistan ekibi Şehitkamil’deydi, göçük alanındaydı. Singapur ekibi Maraş'taydı. Bunun gibi dünyanın birçok ülkesinden kurtarma  ekipleri buradaydı. Bizim dünyaya dünya beşten büyüktür dediğimizin meyvesini orada da gördük. Dolayısıyla zor günler Allah düşmanımıza bile göstermesin ama bu yaraları saracağız. Bu yaraları Cumhur İttifakı sarar” şeklinde konuştu. 

Taşdoğan, 5 yıllık icraatlarını sıraladı 
Beş yıllık vekillik döneminde Gaziantep için yaptıkları ile ilgili de bilgi veren MHP Gaziantep Milletvekili Taşdoğan, “İki dakikada bitmez işler yaptık. Bu bir görevimizdir. Görevimizi yaptık, Türkiye için mesela Sağlık Bakanlığı’na Nadir Hastalıklar Daire Başkanlığı kurulmasına sebep olduk. Enfeksiyondan sonra en sık ölüm sebebi kanser hastalığı kanser araştırma merkezinin bünyesinde Sağlık Bakanlığı bünyesinde geliştirilmesine var olan güdük olan şeyin geliştirilmesine sebep olduk. Aşı pandemi, pandemi süreci, yerli ve milli ilaç üretimi gibi birçok konuda çalıştık. Bunların bakanlıkta karşılığını gördük. Gaziantep için bu saydığım bütün sağlık yatırımlarının emeğimiz var, çabamız var, görüşmelerimiz var. Sayın valimiz, sayın Büyükşehir Belediye başkanımız, sayın bakanımızla beraber Gaziantep'in her sorununda her bakanlığa gittik. Tarım Bakanlığından tutunda Turizm Bakanlığı'na kadar her yerde çalıştık. Tek cümle ile özetleyecek olursak 5 yıl içerisinde insanüstü bir hizmet ettik. Sağlıkta şiddeti önlemekle ilgili cezaların artırılmasıyla ilgili kanun teklifinde imzamız var. Nadir hastalıklar daire Başkanlığının kurulması ve nadir hastalıkların tedavisiyle ilgili mücadelemiz var. Evlenmeden önce genetik tahlillerin yapılması bizim projemizdir, yapılmaya başlandı. Onun dışında yerli ve milli ilaç projemiz vardı. İlaçların yerlileşmesi ve millileşmesi ilaç sağlık sektörünün de sağlık sektörünün Savunma Sanayi Başkanlığı gibi Sağlık Sanayi Başkanlığı özel ve devleti bir araya getirecek alım garantili bir modele dökülmesiyle ilgili bir seslendirmemiz dillendirmemiz vardı. Cumhurbaşkanı bununla da ilgili sağlık endüstrisi başkanlığı kurdu. O da bir aşamaya girdi, o da bir yola girdi. Öyle bir yolda alınacak nadir hastalıklar eylem planı yapıldı. Önümüzdeki yıllarda nadir hastalıklar nasıl yapılacak? Yine kanserle ilgili Ankara’da bir kurultay toplandı. Kendi imkânlarımızla işin ehli olan bir grup arkadaşlarımızla kanser politikaları oluşturduk. Partimizin kanser politikalarıyla ilgili çalışma yaptık” diye konuştu.