
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yaklaşan 'Gastronomi festivali'ne 40 ülkenin katılacağını kaydeden ilişkin detaylı bilgiler veren Şahin, gastronominin öneminden bahsederek, "'Bir kadın başkan geldi; yemek, mutfak işlerine kafayı taktı' demenizi istemiyorum. Ben bir mühendisim ve şehir ekonomisinden bahsediyorum. Başka bir şeyden bahsediyorum" dedi.
Festivalin uluslararası ve 40’ın üzerinde ülkeden katılımcının olacağını belirten Şahin, yerli ve yabancı basın mensuplarının yanı sıra, Miss Türkiye güzelleri, sanatçılar, akademisyenler ve şeflerin Gaziantepe geleceğini aktardı. Birçok etkinliğin yanı sıra söyleşi, seminer ve konserler ile yarışmaların yapılacağını aktaran Şahin, festivalin amacını ulaşması için çok çalıştıklarını ifade etti.
Gaziantep’in kendine has sadece 500 çeşit yöresel yemeğinin bulunduğunu, bunu dünya ülkelerine anlatmak istediklerini belirten Şahin, gastronomi hikayesinin Çırağan Sarayı’ndaki tanıtım ile başladığını kaydetti. Gastronomi alanındaki pastayı büyütmek ve en çok hisseyi almak istediklerini belirten Fatma Şahin, dünya mutfaklarından örnekler verdi
'Düzbağ İçme Suyu Projesi'nin yüzde 75'inin tamamlandığını aktaran Şahin, "Su borusu yatırmak için tünel açan yeni bir Türkiye, yeni bir Gaziantep var. Bu da çok önemli. Özellikle kayıp kaçakta; çünkü olmayan suyu bir de yolda kaybediyoruz. Döşediğimiz borularla kayıp kaçakta yüzde 15 iyileştirme yaptık. Bu da çok önemli" diye konuştu.
'BİREBİR UĞRAŞIYORUZ'
Kentteki bütün han ve hamamların restore edileceğini vurgulayan Şahin, "Bütün hanlarımızı Vakıflar ile birlikte restore ediyoruz. Restore edilmeyen hiçbir han ve hamam kalmayacak. İpekyolu aksında bu çok önemli yoksa bunlar yok olup gidecek. Biz bugün bakmazsak tarihimiz, kültürel mirasımız yok olup gidecek. Şimdi Sabuncu, Pekmezci ve Yüzükçü hanlarını aldık. Nerede bir han varsa birebir uğraşıyoruz" dedi.
Suriye'deki gelişmelere de değinen Fatma Şahin, yeni projeler üretmek ve kenti daha çok tanıtmak için gayret sarf ettiklerini söyledi. Krizlerden doğan fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Şahin, şunları söyledi:
"İki tercihimiz var. 'Zaten dibimizde savaş var, zaten bu kadar da derdimiz var, buna da gerek yok' deyince içimize kapanacağız. Esas düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürme budur. Ama tam tersi daha çok üreterek, milli seferberlik ilan ederek, daha çok tanıtarak, daha çok çalışarak, bunu başarmamız gerekiyor. Her krizin fırsatları var. 'Risk eşittir rızık' demezsek düşmanlarımızın istediğini yapmış olacağız, düşmanlarımızı güldürmüş olacağız. Buna müsaade edemeyiz."
Yorum Yazın