Erim Arıkan A.Ş. Uçak ve Gemi Yakıtı Üretecek

Genç yaşına rağmen siyaset dünyası, iş dünyası ve spor camiasında adından söz ettiren; Gaziantep ve Gaziantep’in ilçesi Nizip’te de dikkatleri üzerine çeken Avukat Erim Arıkan, babası Nejdet Arıkan’ın kurduğu şirketi Türkiye’de öncü firma haline getirirken Avrupa’nın da Ortadoğu’daki aranan tedarikçisi haline gelmesi ile tanınıyor. Kent ve ülke sorunlarının çözümüne ilişkin açıklamaları ve adımları ile de dikkatleri üzerine toplayan Av. Erim Arıkan siyasette elini taşın altına koymaktan çekinmeyeceğini dile getirirken Erim Arıkan A.Ş.’nin uçak ve gemi yakıtı üretimine adım atarak bu sektörde tek ve ilk olarak, sektörün lideri olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerine vurgu yaptı.

Memohaber'e son derece samimi ve detaylı açıklamalarda bulunan Erim Arıkan Yağ Gıda ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Erim Arıkan, firmalarının geçmişi ve geleceğine ilişkin heyecan verici bilgiler aktardı. Kent siyasetinden spora, çocuklar ve gençlerin geleceğe nasıl hazırlanması gerektiğinden iş dünyasına ve Erim Arıkan A.Ş.’nin mevcut faaliyetleri, ihracatları ve sektöründeki liderlik hikayesinden Avrupa’daki potansiyeline kadar birçok konuda detaylı açıklamalarda bulunan Av. Erim Arıkan’ın yakın gelecekteki hedefleri ise hayli dikkat çekiyor.

ERİM ARIKAN KİMDİR?

Söyleşiye kendinden bahsederek başlayan Av. Erim Arıkan, 1991 yılında Gaziantep’in Nizip ilçesinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Gaziantep’te tamamlayan Erim Arıkan, İstanbul’da Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra babası Nejdet Arıkan’ın büyük mücadeleler vererek kurduğu şirkete yeni bir vizyon kattı ve Erim Arıkan Yağ Gıda ve İnşaat A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi. Türkiye ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesine yem üretiminde kullanılan yemlik yağ üreten, aynı zamanda global marketin evrilmesiyle beraber biyodizel, biyogaz ve enerji sektörünün hammadde tedariğini yapan Erim Arıkan A.Ş., yakın gelecekte geri dönüşüm atık yağlarından uçak ve gemi yakıtı üreterek bu alanda da tek ve ilk firma olmayı hedeflerken bu alanda çalışmalarını başlatmış durumda.

BİTKİSEL VE HAYVANSAL YEMLİK YAĞ SEKTÖRÜNDE LİDER DURUŞ

“Şirketimiz, Arıkan ailesinin Yem, sabun ve kimya sanayi de 30 yılı aşkın süredir devam eden deneyiminden yola çıkarak 2015 yılında İzmir merkezli olarak faaliyete başlamıştır” diyen Av. Erim Arıkan, şirket hakkında yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: “Erim Arıkan Yağ A.Ş. şirketi kapsamında Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan yemlik yağ asidi üretim tesisi bulunmaktadır. Fabrikamız yılda 20 bin tondan fazla üretilen yemlik bitkisel asit yağı ile her yıl milyonlarca tavuğun gelişmesine fayda sağlamaktadır. Bitkisel ve hayvansal yemlik yağ sektöründe lider duruşu, yenilikçi anlayışı ve ar-ge çalışmaları ile örnek bir firma olma sorumluluğundan hareket ile sektörün ihtiyaçlarını gidermeyi ilke edinmiştir. Bu kapsamda sektördeki diğer firmalardan öne çıkmasının sebebi tüm kalite belgeleri kapsamında ve uluslararası geçerliliği olan Yem ve Yem Güvenliği alanında GMP+ standartlarına uygun hareket etmesidir.”

YÜKSEK ENERJİLİ YEMLİK YAĞ

Yem ve endüstri alanlarında ar-ge çalışmalarımıza önemli bütçeler ayırarak sektörün gelişimini hızlandırdıklarını aktaran Av. Erim Arıkan, “Ar-ge birikimimizin özellikle yemlik yağ alanında sağladığı gelişmeler ile daha yüksek kalorili yem üretimine katkı sağladık. Bu doğrultuda işletme koşullarının farklılığını da göz önünde bulundurarak gerek müşteri ihtiyacına uygun yüksek enerjili yemlik yağ üretimi yapıyor gerek daha yüksek verimli ham yağlar üreterek kimya ve biodizel sektörüne hammadde tedarik ettik. Değişen teknoloji ve mevzuatları takip ederek yeni ürün çalışmalarına devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

ÜRETİMİN YÜZDE 85’İ AVRUPA’YA İHRAÇ EDİLİYOR

Üretimlerinin yüzde 85’ini Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini belirten Av. Erim Arıkan, “2023’ten başlayarak 2024 sene sonu itibariyle sektörümüzün ihracat lideriyiz. Dolayısıyla ihracatımızın yoğunlukta Avrupa'daki enerji üreticileriyle olmasından kaynaklı hem ar-gemizi hem laboratuvarımızı hem de kalitemizi sürekli olarak yenileyebiliyor olmamız gerekmektedir. Sürekli Avrupa'daki mevzuatları, ürün kalitesinin daha da kaliteli sürece getirilebilmesi için gerekli partnerlerimizle beraber gerekli çalışmaları yapıyoruz. Laboratuvara çok önem veriyoruz. Bizim için laboratuvar olmazsa olmazdır. Bizim laboratuvarımız Türkiye’deki sektörümüzün çok ilerisinde bir laboratuvar. Burada çok yoğun arge çalışmaları yapıyoruz. Global markette kabul görmüş, Almanya ve Hollanda'daki bağımsız akredite laboratuvarlarla beraber ciddi çalışmalar yapıyoruz ki enerji sektörünün aramış olduğu doğru ham maddeyi üretebilelim ve sektörümüze ve ülkemize daha fazla katkı sunalım” diye konuştu.

AVRUPA ENERJİ SEKTÖRÜNÜN VAZGEÇİLMEZ İSMİ ERİM ARIKAN OLDU

Öncelikli hedeflerinin daha kaliteli bir ürünü yakalayarak daha büyük hacimlerle ihracat yapabilmek olduğundan bahseden Erim Arıkan, “Bildiğiniz üzere Rusya – Ukrayna savaşıyla beraber Avrupa sürdürülebilir enerji arayışına girdi ve hala alternatif enerji arayışında. Avrupalı üreticiler, özellikle geri dönüşüm atık yağlarından biyogaz ve biodizel üretimine çok ciddi bir şekilde önem vermeye başladı. Bu enerji üretiminde kullandıkları hammaddelerin Sera Gazı emisyon miktarları ise amaçladıkları günümüzdeki ve gelecekteki ‘Yeşil Avrupa’ için çok önem taşımaktadır. Şirket olarak ilk amacımız kaliteli, sürdürülebilir bir ürün üretmektir. Ancak bu ürünlerin sadece kaliteli olması yeterli olmamaktadır. Ayrıca bu hammaddenin Avrupa standartlarına uygun, Sıfır Karbon ve Emisyon miktarlarına da uyumlu olması gerekmektedir. Şirketimizin sektöründe ihracat lideri olmasının en önemli sebebi Sıfır Karbon ve Emisyon kurallarına uygun üretim yapmasıdır. Avrupa Enerji Sektörü her geçen gün ilerliyor. Evlerimize aldığımız yemeklik yağların hepsinin üretim aşamasında atık oluşmaktadır. Bu atıkları toplayan firmamız, ‘Asit Yağı’ dediğimiz geri dönüşüm ürününü elde ediyor. Bu geri dönüşüm ürünleriyle de uçak yakıtı ve gemi yakıtı yapılıyor. Uçak yakıtı ve gemi yakıtı sektörünün şu an en önemli hammaddesini üretiyoruz Türkiye'de” açıklamalarına yer verdi.

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ EN AZA İNDİREN ÜRETİM ŞEKLİ

Çevre kirliliğini en aza indirebilmek adına çalışmalarına özen gösterdiklerini aktaran Erim Arıkan bu alanda çok sayıda sertifikalarının bulunduğuna dikkat çekerek sektörde lider olmalarının en büyük etmenlerinden birinin de bu olduğuna vurgu yaparken, “Avrupa'ya ihracat aşamasında bağlı bulunduğumuz bir sertifikamız var. Bu sertifika Almanya merkezli, Hollandalı denetim firmaları tarafından veriliyor. 6 aylık süreçlerle denetleniyoruz. Ve bu süreçte bizim havaya yaymış olduğumuz emisyon miktarından, sera gazı hesaplamalarına kadar hepsi onaylanıyor. Üretim prosesimizde ve atıkların fabrikamıza ulaşımında havaya yayılan emisyon miktarının sürekli iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz.  Üretim aşamasında; atığımızdan tutun, kömürümüzden enerjimize, ulaşımdan hammaddelerimize kadar havaya ne kadar az emisyon yayarsak bizim malımız bu kadar kıymetli oluyor.

Firmamızın üretmiş olduğu ürün, Geri dönüşüm ürünü olduğundan kaynaklı bir atık taşıyoruz biz.  Yani atığın çıktığı noktadan fabrikamıza gelene kadar gelen kamyon veya tanker bile havaya bir emisyon yayıyor, sera gazı yayıyor. Bunların hepsi hava kirliliğine, çevre kirliliğine sebep oluyor. Biz mümkün olduğu kadar hem ulaşımda, hem üretimimizde, hem prosesimizde havaya ne kadar daha az emisyon yayabiliriz, bunun çalışmalarını yapıyoruz. Üretimi sürekli olarak daha da iyileştirmenin yollarını arıyoruz ki havaya daha az sera gazı yayalım. Biz buna ne kadar önem verirsek, hem ürünümüz daha katma değerli oluyor hem de daha az çevreyi kirletiyoruz.

ÇİFTE SERTİFİKA İLE STANDARTLARA TAM UYUM

Enerji ve yem sektöründe sertifikanın hayli önemli olduğuna dikkat çeken Arıkan, “Gerek enerji sektöründe gerek yem sektöründe uluslararası denetime tabi ve Almanya ve Hollanda'dan alınan iki tane sertifikamız var. Yem sektörü için GMP+ ve Enerji sektörü için ISCC.

Atıklardan elde ettiğimiz Asit Yağları, belli spekt kriterlerine göre iki sektörde de hammadde olarak kullanılmaktadır. Hem yem sektöründe, hem enerjide. Yem sektöründe bambaşka bir sertifika var. Enerjide bambaşka bir sertifika var. Zaten biz bu sertifikalarımız olmadığı sürece Avrupa Birliği'ne mal ihraç etmemiz mümkün değil. Bizim ürünümüzün yanı sıra sertifikamız aslında para ediyor. Biz sürekli olarak kendimizi geliştirmeli ve diri tutmalıyız. Çünkü biz matbaa gibi durmaksızın üreten sektörlere hammadde üretiyoruz. Biz hem yeme hem enerjiye odaklıyız” ifadelerinde bulundu.

ÖNCELİK KALİTE VE AR-GE

Erim Arıkan A.Ş.’nin başarısındaki en büyük faktörlerden birinin de kaliteye ve argeye önem vermek olduğunu söyleyen Av. Arıkan, “Bir sektörde lider olmak istiyorsanız ileriye sürekli bakacaksınız. Dönüp geriye bakmak bize hiçbir şey katmayacaktır. Biz; şirketimize, milletimize, memleketimize, ülkemize nasıl bir fayda sağlarız? Bu ancak ileriye bakarak olur. Geçmişimizden tecrübe edineceğiz, ileriye bakacağız. İlerinin vizyonuyla sürekli biz neye önem verdik? Kaliteye önem verdik. Argeye önem verdik, sertifikasyonlara önem verdik, emisyona önem verdik, sıfır karbona önem verdik. Dolayısıyla rekabet etmiş olduğumuz firmalardan bizi öne çıkaran en önemli etken; ‘ileriye odaklı   şirket stratejimizin’ yıllar önce belirlenmesiydi. Yani şirket vizyonumuzda zaten bu kriterlerin hepsini yazmıştık ve hayata geçirmiştik. Sektörün öncüsü olmak da bunu gerektiriyordu” ifadelerine yer verdi.

ERİM ARIKAN UÇAK VE GEMİ YAKITI ÜRETECEK

Önümüzdeki süreçte şirketlerinin neleri hedeflediğini anlatırken heyecan verici bir bilgiyi aktaran Erim Arıkan, uçak ve gemi yakıtı üretmeye başlayarak Türkiye’de bu alanda ilk ve tek firma olacaklarını vurgulayarak, “Biz şu anda Nizip Organize Sanayi'ne ikinci bir tesis yatırımı yapıyoruz. Orada yapılacak yatırımla şu anki mevcut kapasitemizin 4 katına çıkacağız. Aynı zamanda yine Nizip-Gaziantep arasında Sekili Organize Sanayi’de de 40 dönümlük ciddi bir yatırımımız var. 40 dönümlük yatırım, altyapısı hazırlandıktan ve organize bize tahsis ettikten sonra inşallah Avrupalı partner firmalarımızla beraber bölgemizde uçak yakıtı ve gemi yakıtı üretimi yaparak Türkiye'de bu sektörde de tek ve ilk firma olmayı hedefliyoruz. Bizimle beraber alanımızda Hollanda'da yatırım yapmak isteyen partnerlerimiz var. Ancak bizim ilk gayemiz ülkemizde ve bölgemizde bunu yapabilmek ve ülkemize ve bölgemize istihdam kazandırabilmektir. Bölgemiz iş birlikleriyle büyüyecektir. ‘’ şeklinde konuştu.

GLOBAL MARKET TAKİPÇİLİĞİ KALİTEDE GÜNCELLİĞİ GETİRİYOR

“Global pazarımız tabii ki de bize iç piyasada rekabet anlamında ciddi bir kazanç elde ettiriyor. Yani bugün ihracatçı olduğunuz zaman devletimizin, hükümetimizin desteklerinden daha fazla yararlanabiliyorsunuz” diyen Av. Erim Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncü olarak yararlanabiliyorsunuz. Piyasaya geldiğiniz zaman piyasayı global markette sürekli takip edebiliyor bir noktada oluyorsunuz. Erim Arıkan A.Ş. Hollanda'da, Belçika'da, İspanya'da, Almanya'da, Fransa'da. Avrupa'nın bu büyük ülkelerinde hep görebilirsiniz ve bu ülkelerin tamamında sektör paydaşları Erim Arıkan A.Ş.'yi biliyorlar. Dolayısıyla bu firmalarla ve bu firmalardaki arkadaşlarımızla sürekli bir iletişim halinde olmamız gerekiyor. Böyle olunca piyasayı zaten sürekli önden takip ediyorsunuz. Sürekli orada ekiplerimiz var, sürekli sahadayız. Yani sadece Türkiye'de değil, biz Hollanda'da ve Avrupa’nın birçok ülkesinde de sahadayız.”

ENERJİ SEKTÖRÜ BU YAĞLARA YÖNELECEK

Tağşiş ürün kullanan firmaların son zamanlardaki denetimler neticesinde hayli azalma gösterdiğini belirten Av. Arıkan, şu ifadelere yer verdi: “Bizim sektörümüze sadece yemlik yağ demek yanlış olur. Sadece iç piyasadaki yemlik yağdan bahsedecek olursak yemlik yağ sektörü 2 yıldır Türkiye'de pandemi sonrasından beri tavuk sektörü ve yumurta sektörü maalesef küçülüyor. Evet çiftlikler büyüyor, ama yağ tüketimleri azalıyor. Çünkü ülkemizde yağ sektöründe maalesef çok ciddi tağşişler var. Çok ciddi kalitesiz ürün tedariği var. Bu konuda gerek tavuk üreticisi firmalar gerek yumurta üreticisi firmalar kaliteli ve liyakatli bir kalite departmanı ve argeye sahip değiller. Bu büyük firmaların kalite değil de maliyet endeksli hammadde almasından kaynaklı maalesef bu tahşişli ürünler soframıza kadar geliyor. Ülkemizde, hükümetimizin talimatıyla İl Müdürlüklerimizin denetimleri sonucu bazı firmalar artık kaliteye önem vermeye başladı. Kaliteye önem verdikçe yağ kullanımını azalmaya başladı. Bu sefer iç piyasada sektör küçülmeye başladı. Devletimiz doğru olanı yapıyor ancak üreticilerimiz kendi hileli üretimleriyle sektörü küçülttüler.  Yani şöyle düşünün, şimdi bu ürün iki alanda kullanılıyor, yem ve enerji. Pandemi sonrasına kadar yem sektöründe yüzde 80-90 iken şimdi her yıl yem sektöründe bu oran düşüyor, fakat enerji sektöründe artıyor. Grafik bu şekilde.  Aşağı yukarı 2050 yıllarında yem sektörünün çok çok üstünde bir enerji sektörünün bu yağları tükettiğini göreceğiz.”

MEMLEKETİN EVLADI MEMLEKETE HİZMET VERİYOR

Kendisinden bahsederken, ailesinin ve kendisinin Gaziantepli ve Nizipli olmasına sürekli dikkat çeken Av. Erim Arıkan Nizip’e, Gaziantep’e ve Türkiye’ye gerek ekonomik gerekse de siyasi katkı sunmaktan büyük gurur duyduğunu vurgularken, “Nizip’e, Gaziantep’e, Türkiye’ye hizmetin sınırı olmaz. Biz bu memleketin çocuğuyuz. Biz, bu memleketli olduğumuz sürece Nizip'le ilgili hangi alanda, hangi kulvarda bize ihtiyaç varsa biz her zaman elimizi taşın altına, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Nizip’in tüm koşullarını göz önüne aldığımızda ciddi bir potansiyeli zaten var. Ulaşımdan altyapıya ve nüfusa kadar ve bulunduğu coğrafi noktaya kadar ciddi bir cazibesi var. Türkiye'deki birçok ilden daha büyük bir ilçeden bahsediyoruz. Dolayısıyla burada sosyal yaşamı da kaliteli hale getirmeniz gerekiyor. Sosyal yaşamı kaliteli hale getirebilmek için eğitime önem vermemiz gerekiyor. Eğitim çok önemli, ama siyaset mekanizmasının da iyi işletilmesi ve gençlerimize çeşitli sosyal olanakların tanınması gerekiyor. İşte tam da burada Nizip’in en büyük sorunlarından birinin gençlerin sosyal olanaklarının kısıtlı olması olduğunu söyleyebiliriz. Gençlerimizin daha fazla imkana ve sportif faaliyetlere ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu gibi ihtiyaçların öncelikli giderilmesi gerekiyor” açıklamalarına yer verdi.

ÇOCUKLAR VE GENÇLERİN SOSYAL YAŞAMLARINA DOKUNULMALI

Çocukların ve gençlerin geleceğimiz olduğunu belirten Av. Erim Arıkan, özellikle çocukların ve gençlerin sosyal hayatlarına dokunmanın önemine değinirken bu anlamda sosyal yaşamı güçlendirecek adımların yöneticiler tarafından atılması gerektiğini aktararak, “Siyaset ve yönetim mekanizmasının iyi işlemesi gerekiyor. En başta sosyal tesislerin arttırılması gerekiyor. Çocukların spora teşvik edilmesi gerekiyor. Çocuklarımız sosyal imkan, sosyal tesis ve spora teşvik etmediği sürece maalesef  bu çocuklar ve gençlerimiz uyuşturucuya yöneliyor.  Uyuşturucuya yönelen çocuğu daha sonra uyuşturucudan kurtarabilmek için çaba sarf ediyoruz. Halbuki biz uyuşturucuya gitmesine engel olacak projelere imza atsak zaten biz burada çocuklarımızı kötülüklerinden daha çok iyi faaliyetlere yönlendirmiş olacağız. Mesela Nizip'te bir üniversite var. Biz seçim sürecinde Nizip'teki gençlerle görüştüğümüz zaman çocukların üniversitenin çevresinde oturabilecekleri bir kafe, restoran, bir sosyal aktivite vs. hiçbir şey yoktu. Yani batıdaki insanlarımızda tenis, binicilik vesaire bir sürü sosyal ve sportif faaliyetler varken biz bunları Nizip'te neden yapmıyoruz? Nizip’te bunlar olmayınca Nizip'ten batıya sosyal bir göç imkanı vermiş oluyoruz. Nizip'ten Gaziantep'e veyahut da Nizip'ten Birecik'e akan sosyal turizm Nizip'in aslında çok ciddi bir şekilde kazanması gereken sosyal gelirini de oralara aktarmış oluyor” dedi.

NİZİP’İN BU SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

Nizip’in belli başlı sorularından bahsederken çözüm önerilerini sunmaktan da kaçınmayan Av. Arıkan, “Nizip’in başlıca diğer sorunlarından bahsedecek olursak; Nizip'in durumu ortada, yüzölçümü belli, mevcut yolları belli… Nizip'te bence en büyük sorun otopark sorunu ve ulaşım sorunudur. Nizip'te alternatif üç tane yol var. Dolayısıyla siz, dördüncü alternatif yolu nasıl açmalıyız diye düşünmelisiniz. Çift şeritli yollarımız maalesef şu an tek şerit kullanıyor. Otopark sorununu çözerseniz bu sorunu da çözmüş olursunuz. Ayrıca imarımızda düzen yok. İlçe merkezimiz birbirine girmiş durumda. İlçenin nefes alacağı 50 yıl, 100 yıl sonrasının projeleri mimari anlamda hazırlanmalı. İlçemiz ancak bu şekilde daha sağlıklı bir büyüme gösterir. İlçeye yeni imar alanları açılması gerekiyor ki ilçemiz enine genişlemede sorun yaşamamalı. Böylelikle ilçe merkezimiz de sıkışıklıktan kurtulmuş olacaktır” ifadelerine yer verdi. Nizip’in bir başka sorununun ise altyapı olduğunu ifade eden Arıkan, altyapı çözümleriyle beraber yeni şehirleşmenin derhal plana alınması gerektiğini savundu.

DAHA FAYDALI SİYASET İÇİN…

Siyasetten de ve kendisinin siyasi sürecinden de bahsederken samimi açıklamalara yer veren Av Arıkan;  şöyle konuştu: “Siyaseten Yeniden Refah Partisi'nin şemsiyesi altında bir yola çıktık. Bizim aslında yolumuz hiçbir zaman değişmemişti. Daha önce de bildiğiniz gibi ben AK Parti'den meclis üyeliğine de aday adayı olmuştum. Lakin mevcut süreç, mevcut adaylar bu şekilde tercih yaptılar. Biz de Yeniden Refah Partisi'yle bir seçim sürecine girdik. Daha sonra Gaziantep'te de grup başkanı olarak seçim süreci boyunca Nizip için doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Bunu diyerek bir şekilde memleketimize, milletimize, Nizip'imize, Gaziantep'imize faydalı olabilecek her türlü projelerde var olduğumuzu, ancak memleketimize sadece Nizip’e ve Gaziantep'e faydalı olmayacak konularda da yapıcı muhalif olma yönünde çalışma başlattık. Oysa grubumuzla da bu konuda hemfikirdik. Lakin mevcut 8-9 aylık geçiş sürecine kadar olan süreçte maalesef baktık ki; Nizip’imize fayda sağlayamıyoruz. Seçim sürecinde bahsetmiş olduğumuz, vatandaşa vermiş olduğumuz sözleri yerine getiremiyoruz.  Dolayısıyla çevremizdeki arkadaşlarımızla, yol arkadaşlarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle sürekli istişare halinde olarak süreçte tekrar AK Parti'ye geçme kararı aldık. Bu sürecin en önemli etkisi grup olarak ne yazık ki seçim zamanında vermiş olduğumuz sözleri tutamayacağımızı görmemizdir. Çünkü grup olarak bir bütün halinde hareket edememek, edemediğimiz için zaten milletimize bir faydamız olmuyordu ve olmayacaktı. Dolayısıyla madem bu süreçte 7-8 aylık süreçte memlekete faydamızın olmadığını gördüysek o zaman kalan 4 yılı aşkın süremizi daha sağlıklı geçirelim diye AK Parti’ye katılma kararı aldık.”

TAM BİR SPOR AŞIĞI

“Ben spora sevdalı biriyim, futbola sevdalı biriyim, memlekete de sevdalı biriyim” diyerek spora ve özellikle de futbola olan düşkünlüğünden söz eden Arıkan, “Geçen sezon Gaziantep Futbol Kulübü’nün küme düşme riski olduğunda Büyükşehir Belediye Meclisi’nde önerge vererek;  Sayın Fatma Şahin bakanımızdan ‘şehrin kenetlenmesini, bunların en başta Gaziantep meclisiyle, Büyükşehir Belediye Başkanı ile meclis üyelerimizle bizler kenetlenerek bir şehri kenetleriz’ diyerek önerge vermiştim. Ondan sonra 4-5 hafta boyunca Gaziantep Futbol Kulübü ve Büyükşehir ciddi anlamda kenetlendi. Gaziantep ile hemşerilerimiz maçlara akın etti. Nitekim Gaziantep Futbol Kulübü kümede kaldı, ligde kaldı. O günkü önergemiz aslında doğru bir teşvikmiş ki bu sezonda gerek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, gerek Şahinbey Belediyemiz ve gerek Şehitkamil Belediyemiz Gaziantep Futbol Kulübümüzün ana sponsoru oldular. Dolayısıyla spor ve futbol şehri bir arada tutan, vatandaşları bir arada tutan en önemli etkendir. Biz de bu kenetlenmeyi sağlayabilmek adına siyasi kimliğimizle gerekli önergeleri mecliste zaten veriyoruz.  Şu anda da görüyorum ki bu önerge aslında doğru sonuçlar vermiş. İşte ana sponsor olan üç belediyemizle beraber şu an Gaziantep Futbol Kulübü’nün gelecekteki 20-30 senesi kurtulacak seviyede projeler var’ dedi.

Aynı zamanda Gaziantep FK Yönetim Kurulu Üyesi’de olan Arıkan , ‘Süper Lig'de futbol kulüplerinin çoğu belediye ve belediyeler destek olmadığı için özel şahısların sponsorluğunda şirketler veya şahıslar sponsor olduğu sürece ayakta durabiliyor. Şirketler veya şahıslar sponsorluğunu çektiği zaman küme düşerek 3-4 sene içinde yok olup gidiyorlar. Bizim elimizde de kulübümüze destek sağlayabilecek ve şehir ile kulübü kenetleyecek kaynak ve imkan var. Ben inanıyorum ki Gaziantep Futbol Kulübü o çocukluğumuzda Avrupa'da mücadele ettiğimiz günleri çok kısa süre içerisinde tekrar görecektir” şeklinde konuştu.

“ELİMİ DEĞİL, GÖVDEMİ DE TAŞIN ALTINA KOYARIM”

Siyasetin, hayatın bir parçası olduğunu söyleyen ve kendisinin ailesinin de siyasetten uzak insanlar olmadığını aktaran Arıkan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Siyasetle ilgiliyiz ve siyasetin içindeyiz. Bizim genlerimizde siyaset var desek yanlış bir söylem olmaz. Rahmetli Dedem, Anavatan Partisi kurucularından. Benim ise önceleri siyaset düşüncem yoktu. Ama Allah bir daha yaşatmasın, bir deprem süreci yaşadı bölgemiz. Ve bu deprem sürecinde biz elimizi taşın altına maddi manevi koyduk. Dolayısıyla bir süre sonra artık gerek siyasi büyüklerimiz ,gerek çevremizdeki hemşerilerimizden artık siyasette genç insanların, vizyonlu insanların, tahsilli insanların, elini her daim taşın altına koyabilecek insanların siyasette yer alması gerektiği noktasında telkin ve tavsiyeler aldık. Hemşerilerimizin, çevremizin ve siyasi büyüklerimizin talebi doğrultusunda da biz zaten siyasetin içindeki yerimizi bulduk. Şu anda da Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesiyim. İlerisi için bir şey demek doğru olmayacaktır fakat memleketimiz ve insanlarımız için ne gerekiyorsa yapmaktan da kaçınmayız.”