PETSA üretimde Türkiye ve dünyanın en büyüğü

Geri dönüşüm yoluyla toplanan PET malzemelerin  işlenmesinin ardından polyester film ve polyester sızdırmaz plastik kaplar üretilmektedir. PETSA Tekstil Sanayi ve Ambalaj Limitet Şirketi iç ve dış piyasada tercih edilirlikte ilk sıralarda yer alıyor.

Sızdırmaz kap üretiminde Türkiye'de üçüncü büyük kapasitede faaliyet gösteren PETSA, Polyester Spunbond Nonwoven alanında üçüncü üretim bandının da devreye alınmasıyla Türkiye'nin en büyük üretim tesisi haline gelirken dünyanın da en büyük kapasiteli firmaları arasında yer alacak. PETSA Tekstil Sanayi ve Ambalaj Limitet şirketi firma sahipleri Aykut Peltek ve Hasan Sarıoğlu, örnek girişimcilik faaliyetlerini siz değerli okurlarımız için anlattı. 

2008 yılında temelleri atılan PETSA, kısa süre içinde gerçekleştirdiği üretim tesisleri ile geri dönüşüm alanında doğayı korurken geri dönüşümden elde ettiği hammaddenin mamul ürüne dönüştürülmesi ile de dünyada 36 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

PETSA çatısı altında plastik sızdırmaz kap üretiminden, polyester film ve endüstriyel kumaş alanına kadar 80 farklı endüstriyel alanda üretim faaliyetlerini sürdüren Aykut Peltek ve Hasan Sarıoğlu, Gaziantep'te örnek girişimcilik ruhuna imza atıyor. İstanbul'dan uçakla dönüş sırasında bir saatlik sohbetin ardından kurulan PETSA, sağladığı istihdam alanı ile birçok aileye destek olurken üretimi yapılan ürünlerin yurtiçi ve yurtdışında satışı ile de ülke ekonomisine katkı sunuyor. Endüstriyel kumaş alanındaki faaliyetleri ile de dikkat çeken PETSA, otomotiv sektöründe üretim yapan birçok ülkeye de ihracat gerçekleştirerek adını liderler sıralamasına yazdırmayı başarıyor. 

 AYKUT PELTEK: "PETSA ÇIKTIĞI YOLDA ÖNCE GERİ DÖNÜŞÜM ARDINDAN SIZDIRMAZ KAP VE ENDÜSTRİYEL PET NONWOVEN KUMAŞ ÜRETİMİ İLE ADINI DÜNYAYA DUYURDU"

Petsa Tekstil Sanayi ve Ambalaj Limitet Şirketi firma sahibi Aykut Peltek, kısa özgeçmişinden bahsederek Petsa Plastik ve PetsaBond'un kuruluş ve işletme faaliyetlerinden bahsetti.

Petsa'nın temellerinin 2008 yılında atıldığını ve geri dönüşüm sektöründeki atılımlarının sonrasında Polyester film , sızdırmaz kap ve akabinde endüstriyel kullanım alanlarında pet Nonwoven kumaş olan spunbond üretimlerine başladıklarını dile getiren Peltek, "Petsa tekstil ambalaj ve Plastik Sanayi limitet şirketiyiz. 2008 yılında kuruldu şirketimiz. Biz ilk olarak pet geri dönüşüm tesisi ile başladığımız imalat serüvenimiz arkasından polyester film, sonrasında polyester tek kullanımlık sızdırmaz kaplar ve devamında tekstil üretimi ile girişimlerimiz oldu. Polyester Spunbond Nonwoven kumaş üretmekteyiz. Yaklaşık yedi yıl önce başladık bu üretime de. Şu anda Başpınar Beşinci Organize Sanayi Bölgesinde 25 bin metrekare kapalı alanda faaliyet göstermekteyiz. Geri dönüşüm tesisimizde de Küsget Bölgesinde yaklaşık 4 bin 500 metrekare alan içerisinde faaliyet gösteriyoruz. Sektörlerimizin ikisi de milli ekonomiye faydası olan sektörlerdir. Bu bölgeden geri dönüşüme toplanan aylık 750-800 ton arasında çöp olarak tarif edeceğimiz plastik atıklarını işleyerek bunları ekonomiye kazandırıp  36 ülkeye ihracat yapmaktayız. Diğer taraftan tekstil tarafında polyester Spunbond Kumaş sektöründe de Türkiye'de , 2022 yılının üçüncü çeyreğinde üçüncü hattımızı da devreye alarak Türkiye'deki en büyük kapasiteye sahip olacağız" dedi. 

"SIZDIRMAZ KAPLARIMIZ YÜZDE 40 İHRACATA YÜZDE 60 TÜRKİYE'YE SUNULUYOR"

Geri dönüşümden elde edilen plastik hurdaların işlendikten sonra sızdırmaz kaplara dönüştürülerek yüzde 40 seviyesinde dış piyasaya yüzde 60 seviyesinde de iç piyasaya sunulduğunu dile getiren Peltek, "Petin tanımını pet şişeden herkes bilir. Pet şişenin geri kazandırılmasıdır. Bu pet şişeler geri dönüşüm yoluyla toplanıp sızdırmaz kaplara dönüştürülüyor. Örnek verecek olursak peynir kapları, bal, salata kapları gibi yaklaşık 50'nin üzerinde sızdırmaz kaba dönüşüyor. Bu ürünleri ekonomiye tekrar kazandırdıktan sonra yaygın bayi ağımızla tüm Türkiye'ye ulaştırıyoruz. Yüzde 40 seviyesinde 36 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yüzde 60 oranını ise iç piyasaya satıyoruz" diye konuştu. 

"ENDÜSTRİYEL KUMAŞ ÜRÜNLERİMİZ 80 FARKLI ENDÜSTRİ ALANINDA GELİŞMİŞ AVRUPA ÜLKELERİNE İHRAÇ EDİLİYOR"

Üretimin diğer önemli bir kanadının da endüstriyel kumaş üretimi olduğunu ve üretilen bu ürünlerin 80 farklı endüstriyel alanda gelişmiş Avrupa ülkelerine ve ABD ye ihracat yapıldığını aktaran Peltek, "Diğer taraftan pet kumaş da endüstriye yönelik kullanılan bir kumaş. PP nonwoven  kumaşları insanlarımız biliyor. Bizimkisi daha fazla endüstriyel sektörlere  yönelik yani Teknik Tekstil denilen  polyester hammaddeden mamül Nonwoven kumaş. Yalıtım sektöründe, filtre sektöründe, arabaların hava filtreleri, dizel partikül filtreleri, otomotivdeki airbagların döşeme içi kullanımı, bağaj için kullanımları, çatı yalıtımları, yer döşemeleri gibi yaklaşık 80 farklı endüstriyel alanda kullanımı var ürünlerimizin. Nonwoven çok eski bir sektör değil. Yaklaşık 25-30 yıllık geçmişi olan bir sektör aslında. Halen de yatırımlar yapılıyor. Dokuma kumaşların yerini artık dokumasız kumaş olarak tarif ettiğimiz bu ürünler alıyor. Birçok yerde kullanılıyor. Ürünlerimiz ileri teknoloji ürün olduğu için genelde gelişmiş ülkelere satış yapıyoruz. Bunların içinde en büyük pazarımız Amerika. Diğer Pazar alanlarımız Avrupa ülkeleri. Üçüncü dünya ülkelerinde satışımız yok. Daha çok filtre ve otomotiv sektörü gelişmiş ülkelerde olduğu için ağırlıklı gelişmiş ülkelere satış yapıyoruz. Diğer taraftan sızdırmaz kap tarafından tüm ülkelere hitap edebiliyoruz" ifadelerinde bulundu. 

"YURTİÇİ VE YURTDIŞI ÖNEMLİ FUARLARDA YER ALARAK ÜRÜNLERİMİZİ TANITIYORUZ"

Üretimi yapılan ürünlerin Türkiye içinde ve yurtdışında gerçekleştirilen fuarlarda sergilenerek tanıtımların yapıldığına dikkat çeken Peltek, "İhracat ekiplerimi var. Web üzerinden tanıtımlar yapıyoruz. Buna artı olarak gerek Türkiye'deki gerekse yurtdışındaki fuarlara katılıyoruz. Buralarda ürettiğimiz ürünlerimizin tanıtımlarını yapıyoruz. Tekstil tarafında ise üç yılda bir Amerika'da, yine üç yılda bir yapılan İsviçre'deki fuarlara katılıyoruz. Sızdırmaz kap olarak da Türkiye ve Almanya'daki fuarlara katılım sağlıyoruz" diye konuştu. 

"ÜRETİCİ OLARAK EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ ELEKTRİK FİYATLARINA VERİLECEK DESTEK"

Üretim alanlarında en yüksek maliyetlerinin elektrik tüketimi olduğunu ve yüksek elektrik fiyatlarının maliyet olarak ürünlere yansıdığını söyleyerek elektrik fiyatları konusunda üreticiye destek çıkılması gerektiğinin altını çizen Peltek, "Bu alanlarda herhangi bir devlet desteğimiz yok. Tamamen özel teşebbüs olarak hizmet veriyoruz. İhracatla ilgili bu alanda her türlü imkanlarımızı kendimiz oluşturuyoruz. Yine bu alanda ihracatçı olarak kredi kullanım desteklerimiz oluyor. Hükümetten beklentimiz özellikle ihracat yapan firmalar için elektrik indirimi uygulanabilir. Elektrik fiyatlarının yükselmesi tamamen maliyetlerimize yansıyor. Bu konuda bir destek bekliyoruz" dedi. 

"ÜRETİM FAALİYETLERİMİZ ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR"

1997 yılından beri sanayi sektörünün içerisinde yer aldığını ve geri dönüşüm sektöründe yürüttüğü faaliyet alanlarını çeşitlendirmeyi hedefleyerek gerçekleştirdikleri üretim ile ülke ekonomisine destek olmayı hedeflediklerini açıklayan Peltek, " Yaklaşık 1997 yılından beri sanayi sektörünün içerisindeyim. Daha önce de geri dönüşümden polyester elyaf üretimi ile ilgilendim. Geri dönüşüme aşinalığım 2000'li yıllardan beri devam ediyor. Bunu kullanaraktan öncelikle geri dönüşüm akabinde de film ve sızdırmaz kap işine girdik. Biz son bir yıl öncesine kadar bu alanda tektik. Bunun avantajını da yaşadık tabi. Birinci hedefimiz bölgedeki çöpten toplanan bu plastiklerin toplanıp ekonomiye kazandırılmasıdır. Ülkemiz açısından da bu bir avantaj" ifadelerinde bulundu. 

"HAMMADDEYİ KENDİMİZ İŞLEYİP ÜRÜNE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ"

Meşakkatli bir iş yürüterek ham maddeyi yurtdışından temin etmek yerine hem hammadde üretimini kendilerinin ürettiğini hem de bu hammaddeden üretim yaparak yurtiçin ve yurtdışına ürün satışı gerçekleştirdiklerini aktaran Peltek, "Klasik olarak insanlar hammaddeyi yurtdışından alıp işlemeye yönelik çalışıyor. Nispeten bu biraz daha kolay iş. Fakat bizim yaptığımız işin bir standardı yok. Doğunun çöpü ile batının çöpü arasında dahi büyük bir fark var. Kolay bir iş değil. Bunların ayrıştırılıp hammadde haline getirip sonra da yeni bir ürüne dönüştürmek. Bu iş kılı kırk yarmaya benzer. Örnek verecek olursak Almanya'ya bu ürünü satabilmek için tüm standartları gerçekleştirmeniz gerekiyor. Çünkü bunun içine gıda konuluyor. Meşakkatli bir iş. Halen de emek vermeye devam ediyoruz. Çöpten gelen bir ürünü yeniden içine gıda konulacak ürüne dönüştürmek dünyanın en zor işlerinden bir tanesi" şeklinde konuştu. 

"BİLİNÇLİ TÜKETİM İLE DOĞAYI KORUYUP ÜRETİMİ DE UCUZ HALE GETİREBİLİRİZ"

Bilinçli tüketicilerin oluşturulması ile doğanın da korunabileceği ve geri dönüşümün daha ucuz yollarla dönüştürülerek vatandaşa da maliyeti düşük olarak sunulabileceğini kaydeden Peltek, "Yurtiçindeki geri kazanılan malzemeler bir Avrupa ülkesine göre öok daha kirli. Bunun sebebi de kullanımla ilgili. Bu aslında biraz da yokluktan gelen bir kültür. Örneğin su şişesini içtiniz bunu batıda çöpe atarlar oradan da alınır geri dönüşüm tesislerine gider. Bizde  ise su içtikten sonra şişenin içine zeytinyağı koyuyor o bittikten sonra içine boya koyulur boya bitince içine başka bir şey koyuyor. Bu şişeyi yıpratıyor. Bu yıpranmayı temizlemek ve dönüştürmek  daha zor oluyor. Ne kadar temiz korunursa şişeler doğayı da o kadar koruyabiliyoruz. Şimdi bununla ilgili makineler konulmaya başlandı marketlere. Böyle olunca ekonomiye kazandırmak da daha kolay oluyor. Biraz daha bilinçli olmak gerekiyor. Yurtdışında görüyoruz çöpü ayrı poşete şişeyi ayrı poşetlere koyuyor insanlar. Tüketici daha bilinçli olursa biz de bunları daha ucuza işleriz ve satış fiyatları da o denli düşüş gösterir. Hepsi birbirini tetikliyor aslında" açıklamalarında bulundu. 

"YENİ YATIRIMLARIMIZLA ENDÜSTRİYEL KUMAŞ ALANINDA DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİ ARASINDA YER ALACAĞIZ"

Petsa olarak yeni girimlerde bulunacaklarını ve bu alanda çalışmalara başladıklarını söyleyen Peltek, "Petsa olarak plastik tarafında yeni girişimlerimiz var. Sızdırmaz kapların yanına otomat bardaklarla ilgili projemiz var ve o da faaliyete geçecek. Kumaş tarafında üçüncü makinemizi aldık ve Ağustos, Eylül ayı gibi devreye almayı planlıyoruz. Arkasından bir hattımız daha gelecek. Bununla birlikte Türkiye'de en büyük firma olmanın yanında kapasite olarak dünyada da en büyükler arasına gireceğiz. Bu bizim için de ülkemiz için de gurur verici. Kumaş tarafındaki üretimimizin yüze 98'ini de ihracata gönderiyoruz. Ülkemize döviz kazandırıyoruz" dedi. 

SARIOĞLU: "MARKA DEĞERİMİZLE DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİ ARASINDA YER ALACAĞIZ"

Pet sızdırmaz kap üretiminde Türkiye'nin üçüncü büyük firması oldukları polyester kumaş üretimi yatırımları ile de dünyanın en büyük firmaları arasına girileceğini söyleyen Petsa firma sahibi  Hasan Sarıoğlu, "Üretim kısmında ağırlıklı olarak pet, sızdırmaz kaplar ve polyester kumaşımız var. Pet kaplarda yaklaşık 12 yıllık bir deneyime sahibiz. Kumaşta da 7 yıl önce başladık ve üretime devam ediyoruz. Şu anda pet kaplarda Türkiye'de üçüncü büyük kapasiteye sahibiz. Polyester kumaşta da bu yılsonunda en büyük kapasiteye ulaşacağız" ifadelerinde bulundu. 

"GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİ KURMAK EN BÜYÜK HAYALİMDİ" 

Çevreci yönünün hep ağır bastığını ve bu yüzden en büyük hayalinin 12 yıl öncesinden bir geri dönüşüm tesisi kurmak olduğunu dile getiren Sarıoğlu, "Bu üretim tarif edilemez bir duygu. 12 yıl önce bir geri dönüşüm tesisi kurmak benim hayalimdi. Çevreci yanım hep ağır basmıştır. Aykut beyin de bu konuda deneyimi vardı. Birlikte yapalım dediğimizde o da olur deyince böyle bir yola çıktık. Zor bir süreçten geçtik. Sekiz ay kurulduğumuzda hep eksiyle gittik. Sekiz ay sonra başa baş noktasını yakalayıp sonrasında kar sürecine geçtik. Önce geri dönüşümle başladık. Daha sonra bunu biz levhaya dönüştürelim dedik. Bunu yaptık ve bardak su satanlara levhamızı satmaya başladık. Daha sonra nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve sızdırmaz kapları biz üretmeye başladık. İhracatta çok iyi yollar aldık ve şu anda da Türkiye'de üçüncü büyük kapasite olduk. Petsa olarak Türkiye'de ve Kuzey Afrika'da marka olduk" diye konuştu. 

"AYKUT BEY İLE UÇAKTA BİR SAATLİK SOHBETİMİZ PETSA'NIN TEMELLERİNİ ATTI"

İş ortağı Aykut Peltek ile uçakta geçirdiği bir saatlik sohbetin ardından Petsa'yı kurma fikirlerinin oluştuğunu ve girişimci ruh ile Petsa'nın bugünkü seviyeye ulaştırıldığını aktaran Sarıoğlu, "Aykut bey ile daha önceden bir arkadaşlığımız ve tanışıklığımız vardı. İstanbul'da uçakta karşılaştık. Uçakta gelirken Aykut beye sordum ne yapacaksın diye. O kendi işini kurmayı istiyordu. Geri dönüşümü birlikte kursak mı dediğimde olumlu baktı konuya. Birkaç görüşme sonunda işe başladık ve bugünlere geldik. Açıkçası uçaktaki bir saatlik sohbetle bugün bu noktaya geldik ve Petsa'nın temelini atmış olduk" açıklamalarında bulundu. 

"EN BÜYÜK HOBİM BUGÜN DEVASAL YATIRIMLARA DÖNÜŞTÜ"

Çevreci yönünün ağır basmasından dolayı geri dönüşüm işine aslında hobi olarak baktığını ve en büyük hobisinin bugün devasal yatırımlara dönüştüğünü kaydeden Sarıoğlu, "Geri dönüşüm aslında benim için bir hobiydi. Geldiğimiz noktaya bakınca gurur duyuyoruz. 750-800 tonluk aylık bir kapasiteye sahibiz. Bu kadar çöpü ürüne dönüştürüp Avrupa'ya Almanya'ya satabilmek ülkemiz adına da gurur verici" dedi. 

"ALDIĞIMIZ 750-800 TON GERİDÖNÜŞÜM ÜRÜNÜNÜN TAMAMINI KENDİMİZ İŞLEYİP MAMÜL ÜRÜN HALİNE GETİRİYORUZ"

Geri dönüşümde kullandıkları plastik çöplerin temin edilme sürecini değerlendirerek röportajımızı tamamlayan Sarıoğlu, şu ifadelerde bulundu: "Anlaşmış olduğumuz depolarımız mevcut. Toplayıcı depoları. Antalya'da, Ankara'da olduğu gibi. Onlarla anlaştığımız depolar var. Onlar topluyor ve çöpleri presleyip bize gönderiyorlar. Tedarik ağımız çok geniş. Tedarik konusunda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Biz istesek çok daha fazla çöpe de ulaşabiliyoruz ama ihtiyacımız olan kadarını alıp işliyoruz. Aldığımız geri dönüşümün tamamını biz işliyoruz. İlk etaplarda biz bunu işler geri satardık. Hammadde olarak satardık. Sonra bunu levhaya dönüştürüp satalım dedik onu da yaptık şimdi kaba dönüştük ve kap olarak satıyoruz. Aldığımız 750-800 tonun tamamını kendimiz işleyip mamül ürün olarak satıyoruz Bizim büyük ana bayilerimiz var. Türkiye'de toplam 25 büyük ana bayi. Biz bunlara tır bazında mal satıyoruz. Onlar da direk tali bayilerine satıyorlar. 25 bayinin sattığı tali bayilerin sayısı da 250-300 civarında. Bir marka olduğumuz için şu anda satış konusunda da bir problem yaşamıyoruz. Ağırlıklı ihracat çalışıyoruz. Kapta yüzde 40 ihracat yapıyoruz bunu hedef olarak yüzde 50'ye çıkartmayı planlıyoruz."