
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Çocuk Kardiyolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, çocuklardaki kalp hastalıklarının önemli, ancak erken teşhisle tedavi edilebilen hastalıklar olup çocuk kalp hastalıklarının yüzde 85'inin doğuştan ve yüzde 15'inin ise sonradan oluştuğunu söyledi.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Çocuk Kardiyolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, çocuklardaki kalp hastalıklarının önemli, ancak erken teşhisle tedavi edilebilen hastalıklar olup çocuk kalp hastalıklarının yüzde 85'inin doğuştan ve yüzde 15'inin ise sonradan oluştuğunu söyledi.
Genellikle doğum sonrasında yapılan muayene ve doğum öncesi anne karnındaki bebeğin (fetal) ekokardiyografik incelemesiyle kalp rahatsızlıklarının tespitin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Metin Kılınç, şöyle konuştu:
Çocuklarda doğuştan kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir?
Çocuklardaki kalp hastalığı emerken terleme, sık nefes alma, ağlarken morarma, çabuk yorulma, tekrarlayan akciğer enfeksiyonu, çarpıntı, bayılma, kilo almama ve gelişim geriliği gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Kalp rahatsızlığı olan bebekler, biberonu ya da annesini iyi ememez, emerken terler, sık sık nefes alma ihtiyacı duyar, ağlarken morarabilir. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonu da çocuklarda kalp hastalığının önemli belirtilerindendir. Bebeklik yaşlarından sonra aktiviteyle çabuk yorulma ve çarpıntı da çok önemli bir bulgudur. Bu çocuklarda büyüme geriliği ve kilo almama da görülebilir. Bebeğin ayına göre yeterli kilo almaması çok önemli bir bulgudur. Aileler bu belirtileri fark ettiğinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Sağlık kuruluşunda yapılacak ayrıntılı muayene ve tetkikler sonucunda çocuğun kalp hastalığı teşhis edilecektir.
Doğuştan kalp hastalığının nedenleri nelerdir?
Doğuştan kalp rahatsızlığının nedeni yüzde 80 oranında bilinmemekte ancak hamilelik döneminde geçirilen çeşitli hastalıklar ve kalıtsal etkenlerin bunda etkili olduğu tahmin edilmektedir. Çocuklarda doğuştan kalp rahatsızlığını sıklığının yaklaşık yüzde birdir. Doğum hızı ile bu çarpıldığında Türkiye’de yılda 12 bin doğuştan kalp rahatsızlığı olan bebek dünyaya geliyor. Türkiye’de coğrafi bölgeler arasında sıklık ve dağılım açısından bir fark bulunmuyor. Vakaların 40-50’sinde tanı yaşamın 1. haftasında, yüzde 50-60’ında ilk yılında konmaktadır. İlk çocukta doğuştan kalp rahatsızlığı varsa, ikincide de görülme sıklığı yüzde 2-6 arasındadır. Tanın erken konması tedavinin planlanması açısından çok önemlidir.
Doğuştan kalp hastalığının çeşitleri ve tedavileri nelerdir?
Doğuştan kalp hastalıklarının, kalbin iki kulakçık ya da iki karıncık arasında delik olması, kapaklarda darlıklar, damarda delik veya yer değişikliği gibi birçok şekli bulunmaktadır. Doğumdan sonraki ilk bir ay içerisinde fark edilen, küçük ve morarmaya yol açmayan deliklerin yaklaşık %70’i birkaç sene içinde kendiliğinden kapanabilirken, bir kısmı ise çocukla birlikte büyüme gösterebiliyor. “ASD” dediğimiz, kulakçıklar arasındaki delikler, genellikle bebeklik döneminde sorun yaratmazken, üç dört yaşına kadar, küçülüp kendiliğinden kapanmaz ise müdahale gerektirebilir. Bu tip delikler, eskiden cerrahi yolla, açık kalp ameliyatı ile kapatılırken, günümüzde bunların büyük çoğunluğu kapalı yolla, anjiyo yöntemiyle, yaklaşık 1-1,5 saatlik bir işlemle kapatılabilmekte ve hasta ertesi gün evine yürüyerek gidebilmektedir. “VSD” dediğimiz, karıncıklar arasındaki deliklerin küçük olanları genellikle sıkıntı yaratmazken, büyük olanları bebeklik döneminde önemli sorunlara yol açtığı ve yüksek basınç nedeniyle akciğer damarlarında ağır ve kalıcı hasarlara neden olabildikleri için 6 aylıktan önce ameliyat gerektirebilir. Şah damarı kapağına çok yakın olmayan bazı VSD’ler de yine günümüzde açık kalp ameliyatına gerek kalmadan anjiyo yöntemiyle kapatılabilmektedir. Kapaklardaki ve şah damarındaki darlıklar balon yöntemiyle anjioda açılmaktadır. Doğuştan tıkalı olan akciğer kapağı anjioda müdahale ile açılmakta, köprü damarına stent ve gereğinde kalp pili takılması yapılabilmektedir. Sonradan meydana gelen kalp rahatsızlıklarında en sık görülen ise akut romatizmal ateş yani eklem romatizmasıdır. Bu rahatsızlıklar evrelerine göre ilaçla tedavi edilebilir. Ancak bir bölümü hastalığın düzeyi ve erken teşhis durumuna göre ameliyat gerektirir.
Doğuştan kalp hastalıklarından korunmak için nelere dikkat etmeliyiz?
Doğuştan kalp rahatsızlıklarını önlemek için kızamıkçığa karşı aşılama yapılması (sevindirici bir durum, uzun yıldır tüm bebeklerimiz bu aşı ile aşılanmaktadır), gebelikte ilaç, sigara, alkol kullanılmaması ve röntgen filmi çektirilmemesi, yüksek risk taşıyanlarda genetik danışma olanaklarının kullanılması önemlidir. Doğuştan kalp hastalıklarının teşhisinde gebeliğin 18-20. haftasında yapılan fetal ekokardiyografi de büyük önem taşıyor.
GÜTF Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı olarak amaç ve hedefleriniz nelerdir?
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı başkanı Prof. Dr. Osman Başpınar, Prof. Dr. Mehmet Kervancıoğlu ve ben olmak üzere hastalarımıza uluslararası standartlarda imkânlar sunuyoruz. İki adet Doppler ve bir adet de 4 boyutlu ekokardiyografi cihazı, Holter cihazı, Çocuk Anjiyo Ünitemiz mevcuttur. Bunlarla her türlü kalp rahatsızlılarını değerlendiriyor tedavi sürecini hızlandırıyoruz.
Haftada 200 hastaya ekokardiyografik inceleme yapılıyor. Yılda 500’ün üzerinde hastaya anjiyo yapılmakta bunun da %80’ini girişimsel işlemleri kapsıyor. Bunun dışında yeni yapılacak olan “Çocuk Hastanemizde” olanaklarımız daha fazla olacaktır. Bu doğrultuda hastalarımıza geniş ve rahat bir ortamda daha kaliteli hizmet vermeyi “Minik Kalplere Umut Olmayı“ amaçlamaktayız.
Yorum Yazın