Gelişerek büyüyen üniversite: GİBTÜ

Rektör Hatipoğlu, Taşçı’ya çarpıcı itiraflarda bulunarak, rektörlük görevi boyunca yaşadığı sıkıntıları, zorlukları bir bir anlattı. Hatipoğlu, üniversitenin ilk günlerinde personel yokluğunda kampüs içinde devriye atarak güvenlik görevi gördüğünü, 2 yıl gibi kısa bir sürede tıp fakültesini açtığını, öğrencilerin yurt sorununu nasıl çözdüğünü, hayalindeki üniversite modelini ve daha fazlasını www.memohaber.com sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı'ya anlattı.

Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu,  Öğrenciyi merkeze alan eğitim modeli ile yenilikçiliği benimseyen ve kendini sürekli geliştiren Türkiye’nin en genç ve dinamik üniversitesi olan GİBTÜ’nün Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasında olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. 

GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, GİBTÜ’nün eğitim hayatına başladığını günden bu yana neler yaptığını, üniversitenin 3 yıl gibi kısa bir sürede nasıl bir yol kat ettiğini Memo News Dergisi ve www.memohaber.com sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı'ya anlattı.

BÖLGEYE ÖNEMLİ HİZMET

Hatipoğlu, 2019'da sıfırdan kurdukları GİBTÜ'nün akademik kadrosu ve personeliyle eğitim yolunda hızla devam ettiğini söyledi. Üniversitenin hem dini hem de teknoloji boyutuyla Türkiye ve bölgeye önemli hizmet sunduğunu ifade eden Hatipoğlu,“ Gelişerek büyüyen üniversitemiz Türkiye’nin en saygın ve tercih edilen üniversiteler, arasında yerini almaya hazırlanıyor” dedi. 

KENDİNE ÖZGÜ EĞİTİM ALTYAPISI, YÖNTEMLERİ

Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) güçlü akademik kadrosu, fiziki altyapısı, sosyal ve kültürel imkânlarıyla Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasında olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hatipoğlu, “Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, öğrenmenin sadece eğitim hayatıyla sınırlı kalmadığını öğrencilerine, mezunlarına ve çalışanlarına empoze ederek, sürekli değişim ve gelişim ruhunun hem ulusal hem de evrensel boyutta sürdürülebilirlik kazanması için çabalar. Üniversitemiz kendine özgü eğitim altyapısı, yöntemleri ve içeriği ele alarak akademik faaliyetlerini planlar ve geliştirir. Bireylerin sadece kendi alanlarıyla sınırlı kalmayıp, ilgili diğer alanları da takip ederek yeni bilgi üretmesi, bilgiyi koruması, sürdürüp geliştirmesini esas alır. Tercih yaparken kendi haricinizde birçok farklı değişkenin tercihlerinizi etkilediğini göreceksiniz. Bu aşamada kendinizi mutlu edecek, kişisel olarak gelişiminizi arttıracak, size birçok alanda donanım sağlayacak tercihler yapmaya özen gösterin” dedi.

140 ÖĞRENCİDEN 3 BİN ÖĞRENCİYE 

2019 tarihinden bu yana Türk yükseköğretim sahnesinde yer alan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi hedeflerine emin adımlarla yürürken bu yürüyüşünü kurumsallaşma çalışmalarıyla da destekliyor. Hoşgörü, inovasyon, girişimcilik ve yaşam boyu öğrenme odaklı bir eğitim vermek; en yüksek uluslararası mükemmellik seviyesinde disiplinler arası araştırmalar yapmak; toplumumuza bilimin üretimi, gelişimi, uygulaması ve yayılımında hizmet etmek ve manevi değerlere sahip bireyler yetiştirmek misyonuyla eğitimini sürdüren GİBTÜ kısa bir sürede büyük başarılar elde etti.  140 öğrenci ile eğitim-öğretim hayatına “merhaba” diyen Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, öğrenci, fakülte, yüksekokul ve program sayısını her yıl arttırarak büyümesini sürdürüyor. 

FİKİRLERİN PROJEYE DÖNÜŞTÜĞÜ BİR ÜNİVERSİTE

GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu,  “Türkiye’nin en genç ve dinamik kamu üniversitesi 385 bin 761,86 m2 açık alana, 98 bin 30,16 m2 kapalı alana sahiptir. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi 8 fakülte, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu, 1 enstitü ve 2 araştırma merkezi ile eğitim, araştırma ve topluma hizmet faaliyetlerini yürütmektedir.  3 binden fazla öğrenci, 152 akademisyen, 94 idari personel, 10’larca öğrenci kulübü Yıl boyunca 10’larca etkinlik, Altyapı ve teknolojik imkânlarıyla öğrencilerine yetkinlikler kazandıran, fikirlerin projeye dönüştüğü bir üniversite. İslam’ı, bilimi ve insani değerleri merkeze alan bir üniversite. Öğrencilerini teori ve uygulamayla iş hayatıyla tanıştıran üniversite.   Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi sizi geleceğe emin adımlarla hazırlar” ifadelerini kullandı. 

GİBTÜ’DEN TÜRKİYE’DE BİR İLK  

Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Tıp Fakültesi bu yıl ilk öğrencilerini aldı. Uzun ve yorucu uğraşlar neticesinde YÖK’ten ve Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak hayata geçirilen tıp fakültesi 2022-2023 eğitim öğretim yılında 60 öğrenci ile eğitim hayatına başladı. GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, İslam, bilim ve teknolojinin beraber yürüyebileceğinin en güzel örneğini GİBTÜ olarak hayata geçirdiklerini söyledi. Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bünyesindeki bazı programlarda ilk kez öğrenci almanın heyecanını yaşadı. Rektör Hatipoğlu, 3 yıl gibi kısa bir süre zarfı içinde önemli işlere imza atarak, Gaziantep’e ve eğitim camiasına büyük katkı sağladıklarını ifade etti. 

ÖĞRENCİ SAYISI 3 BİNE YAKLAŞTI 

Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kurulduğu 2019 yılından beri akademik kadrosunu ve koşullarını başarıyla tamamlayarak kısa sürede birçok fakülte ve yüksekokul açmayı başardı. Bu yıl ilk mezunlarını veren GİBTÜ, yeni açılan bölümlere de öğrenci almayı başardı. Bin 757 öğrencisi bulunan GİBTÜ, Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bünyesindeki bazı programlarında öğrenci almasıyla beraber, bünyesindeki öğrenci sayısını yaklaşık 3 bine çıkardı. 

YENİ BÖLÜMLER AÇILDI 

Üniversite hakkında bilgiler veren Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, şöyle konuştu: “İslami İlimler Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü olmak üzere toplam öğrenci sayımız bin 757’di. Bu yılda Tıp Fakültesi’ne 62, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Programına 30,  Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programına 40,öğrenci alımı ilk defa yapıldı.”

KAMPÜSE UYGULAMA CAMİSİ  

Kampus  içinde güzel bir cami yapacaklarını ifade eden Hatipoğlu, “İslami İlimler Fakültemizden dolayı mutlaka bize bir uygulama camisi gerekiyordu. Çok büyük olmayan güzel bir camiye ihtiyacımız vardı. Hocalarımızın ve öğrencilerimizin ilahiyat ile ilgili eğitim verip ve alabileceği bir alan olması gerekiyordu. Bu bizim için çok önemliydi. Öğrencilerimizin camiye ve cemaate alışması gerekiyor. Kampüsümüzün içerisinde en kısa sürede zarif, güzel ve hoş bir camiyi inşallah yapacağız” dedi.

Rektör Nihat Hatipoğlu, Mehmet Taşcı’nın sorularına içtenlikle cevap verdi.

Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde öğrencilerin yurt sorunu var mı?

Yurtlar özel olursa öğrenciler için ciddi bir külfet oluşturuyor. Her bir öğrenci özel yurtlara 3 bin civarında ödeme yapmak zorunda kalıyor. Biz Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak bu soruna duyarsız kalamazdık. GİBTÜ’nün bünyesinde hali hazırda yapılmış iki adet yurt binası bulunuyordu. Konu hakkında hemen Gaziantep Valiliği ile görüştük. Biz bünyemizde 2 adet bin kapasiteli yurt binamız bulunuyor. Bu binaları size devredelim dedik. Devrederken tek şartımız vardı. Neydi bu? İşletmesini Kredi Yurtlar Kurumu yapacak dedik. Valilikte bu isteğimizi kabul etti. Gerekli yazışmalar ve izinler alındıktan sonra devir işlemlerini tamamladık. Şu an için öğrencilerimiz ayda 450 lira vermek suretiyle 5 yıldız otel konforundaki yurtlardan faydalanıyorlar. Kampüs içindeki binamız kız yurdu, Kızılhisar Bölgesindeki ise erkek yurdu olarak hizmet veriyor. Kampüs içindeki yurt binamızdan 650 kız öğrencimiz faydalanırken, Kızılhisar’daki yurt binamızdan 350 erkek öğrencimiz yararlanıyor. Buradakilerin yüzde 90’ı Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi öğrencileri. 

REKTÖR OLARAK ZOR SÜREÇLERDEN GEÇTİM: YERİ GELDİ NÖBET TUTTUM 

3 yıl önce Gaziantep’e rektör olarak geldiniz bu 3 yıllık süre zarfı içinde Gaziantep ile nasıl bir birlikteliğiniz oluştu?

Gaziantep benim yabancı olduğum bir şehir değildi. Gaziantep’in çok hoşgörülü bir halkı var. Yıllardır Gaziantep’e konferanslara çok gelip giderim. Bu 3 yıl içinde de çok konferans verdim. Bizim burada işimiz daha çok üniversite ile. Üniversite sıfırdan kuruldu. Ben kurucu rektörüm. Ben geldiğimde kimse yoktu. Tek başıma geldim, “Bismillah” dedim işe başladım. Ben işe başladığımda sadece binalar vardı. Binalarımızda çok hoş bir durumda değildi. Birçok bina zarar görmüştü. Binaları yeniden elden geçirdik. 

Güvenlikçi, hizmetli olmak üzere kadrolarımızı kurmaya gayret gösterdik. Gün geldi güvenlikçi olmadığı için ben ve İdari Personellerim nöbet tuttuk. Ben rektör olarak geceleri alan taraması yaptım. Güvenlik görevi yaptım. Zor süreçlerden geçtik. Bunun yanı sıra fakültelerimizi kurduk. Akademik kadrolarımızı oluşturmaya çalıştık. Şu anda 3 bine yakın öğrencimiz bulunuyor. Burada kız öğrencilerin çoğunlukta olması çok önemli. Çünkü ben üniversiteyi kurarken, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde ebelik, hemşirelik bölümlerine çok önem verdim. Bu dönemde sağlıkçıya çok ihtiyaç var diye düşünüyorum. Master programları başlattık, meslek yüksekokulları açtık. Şu an için 5 fakültemiz aktif halde eğitim öğretime devam ediyor. Geçen yıl ilk mezunlarımızı verdik. 

2 YIL İÇİNDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Buradaki en temel hedefleriniz arasında ne vardı?

En önemlisi de ben temel hedeflerimden olan Tıp Fakültesinin açılmasıydı. Bunu çok kısa sürede başardık. Bizim adımız İslam Bilim ve Teknoloji. Birileri İslam’ın bilime, Bilimin İslam’a aykırı olduğunu zannediyor. Böyle bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Hâlbuki İslam dini okumayı emreden bir din. Hz. Peygamber Bilim Çin’de de olsa gidin arayın diyen bir anlayıştaydı. Bizim bilime mesafeli olmamız mümkün değil. Teknolojinin bütün imkânlarını kullanmamız gerekiyor. Biz GİBTÜ olarak kullanıyoruz. 

Ben Tıp Fakültesini açmayı kendime hedef olarak belirledim. 2 yıl içinde YÖK’te pek örneği olmayan Tıp Fakültesini açtık. Tıp fakültesi için büyük uğraşlar verdim. YÖK ve Sağlık Bakanlığı arasında git geller yaptık. YÖK’teki kadrolarda sağ olsunlar bizlere güvendiler. Onlarında desteğiyle tıp fakültesini Gaziantep’imize kazandırdık. Bizim amacımız burada bir aile havası oluşturmaktı, bunu da başardık. Burada bir emanet var. Devlet burayı bana emanet etti. Burası benim babamın malı değil. Ben burada geçiciyim. Günüm gelince burayı devredip gideceğim. Emanet aldığınız yere hainlik yapmamanız gerek. Ben buna çok dikkat ettim. En ufak bir kalem dahi alınırken arkadaşlara vicdanınızla hareket ederek en uygun olanı alın dedim. 

Ben 5 yıl YÖK üyeliği, 3 yılda rektörlük görevimde hiçbir zaman devlet bütçesinden uçak bileti kullanmadım. Hiçbir otel rezervi yapmadım. Bu makamların imkânlarından istifade etmedim. Elimden geldiği kadarıyla öğrencilerime yardımcı olmaya gayret ettim. Devletimiz çok güçlü ama her parada da yetimin hakkı var.  Tıp, mühendislik fakülteleri için laboratuvarlarımızı kuruyoruz. Öğrencilerimizin rahat edeceği tüm hamleleri yapmaya gayret ediyoruz. Dekanlarımız, hocalarımız ve bölüm başkanlarımızla sürekli koordineli çalışıyoruz. Öğrenciyi rahatsız edecek, sıkıntı verecek sorunların çözümü için sürekli çalışıyoruz.   

GİBTÜ’de yabancı uyruklu öğrenci var mı?

Bu yıl ilk defa yurt dışından öğrenci almaya başladık. 2022-2023 eğitim öğretim yılı için 123 öğrenci kayıt yaptırdı. Bu konu hakkında çok tecrübeli hocalarımız var. Birçok üniversitesiyle iş birliği protokolü imzaladık. Sene başında en az 15-20 İslam ülkesiyle ortaklaşa çalışmak için imzaları atacağız. Biz kademeli ölçülü bir şekilde yol alıp büyüyoruz. İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımız dil konusunda çok iyiler. Bu yıl sempozyumlara da başladık. İlk sempozyumumuz “YAKIN DÖNEM ŞARK ÂLİMLERİ -I- SEMPOZYUMU” Yakın Dönem Şark Âlimleri sempozyumumuzda da 1950'li yıllardan sonra doğunun güzide illerinden öncelikle Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır medreselerinden yetişip yine buralarda dini ilimlerde eğitim vermeye gayret göstermiş âlimlerimizi işleyeceğiz.

Gaziantep’e gelirken hayalini kurduğunuz üniversite modelini burada gerçekleştire bildiniz mi?

Benim gönlümde olan bir üniversite hayali vardı. Hayalimdeki üniversitenin gücünü buraya sarf ettik. Arap ülkeleriyle işbirliği yapıyoruz. Bizim Arap ülkelerinden aldığımız hiçbir şey yok, onların bizden alacağı var. Bizim İslami yorumlamamız onlardan çok daha özgündür. Biz üniversite anlamında bir birimizden ne alabilirizi konuşuyoruz. Kimsenin metodunu taklit etmiyoruz. Biz GİBTÜ olarak çok daha güçlü bir metotla hareket ediyoruz. Bizim toplumumuzla onların toplumu bir değil. Bizim çok temiz Anadolu insanımız var. Biz onlara islamı anlatırken çok akıllıca gitmemiz gerekir. Orda verilen bir fetva ile sünnet aynı ama iştihat konusudur. Şartları bilip ona göre konuşmak mesaj vermek ve yorumlamak gerekir. Ben Mısır’da da yaşadım ve eğitim gördüm. Onların bizden alacakları ve öğrenecekleri daha fazla. Onların çok değerli alimlerine saygı duymak koşuluyla bunu söylüyorum. 

Benim hedefim kurana ve sünnete yapılan algı operasyonlarını ve saldırıları engelleyecek, akıllı cevaplar verecek, gençlerimizin aklını kurcalayan sorulara çağımızın ihtiyaçlarına göre ve İslam’a uygun şekilde cevap verecek bir mekanizma kurmak. Bu nedenle reddiyeler yazmalıyız ama edep ve adaba uygun şekilde. Toplantılar yapmalıyız, Arap ülkelerini buraya getirmeliyiz ve bizde oralara gitmeliyiz. Ben olaya “aman onlardan ne kapabiliriz” diye bakmıyorum. “Onlara ne verebiliriz” diye bakıyorum. Bazen onların bizim İslam’ı yorumlamamıza onların daha çok ihtiyacı var diye düşünüyorum. Özellikle radikal gruplar için söylüyorum. Bizim Peygamberin getirdiği o sıcaklık, insana dokunan, merhamet eden, af eden yönüne daha çok ihtiyacımız var. Bunu da işler hale getirmek lazım. Biz yurt dışı konusunda GİBTÜ olarak mesafeli hareket ediyoruz. 

Benim kafamdaki proje şuydu: İslam üniversitesi kurmak. Sadece İslam üniversitesi ama öğrenci alan akademisyenleri eğiten bir İslam üniversitesi. 2 bin civarında kadro alalım. Bu kadroları eğitelim ve tüm Türkiye’ye dağıtalım. Böylelikle çok kafadan çok ses çıkmamış olacaktır. Robot gibi olmayacak ama kırmızı çizgisi olan ilahiyatçılar çıkacak. Kimi mezhep düşmanı, kimi tasavvuf düşmanı, kimi kırmızı çizgileri belli olmayan, kimi hadisi inkâr eden yüzlerce hocamız var. Bunların İslam’a ve Türkiye’ye ne faydası var. Bunların yetiştirdiği öğrencinin durumu ne olur. Bunun önüne geçmek adına böyle bir üniversite hayalim vardı. Hayalimdeki üniversitede gerekirse lisans programları olmayacak sadece yüksek lisans ve doktora programları olacak. Tematik bir üniversite olmasını arzu ettim. Ama bize şu an ki gibi İslam, bilim ve teknolojinin bir arada olduğu bir üniversite tenzih edildi. Günün birinde benim hayalimdeki gibi bir üniversiteye ihtiyaç var. 

Görev süreniz dolduktan sonra Gaziantep’i hafızanızda nasıl canlandırırsınız? 

Gaziantep halkıyla daha çok buluşmak isterdim. Zaman zaman Gaziantep halkıyla müftülük ve belediyeler vasıtasıyla buluştum. Gaziantep halkına daha çok aktaracağımız ve vereceğimiz olabilirdi. Ama bizim için öncelikle üniversitedeki işlerdi. Sokağa çıkınca çok ilgi görüyoruz. Bundan dolayı sokağa çok çıkmadık Gaziantep’te.  Bürokraside de zaruri olan toplantılar dışında pek fazla protokolde yer almadım. Kentteki kısır çekişmelerden ve tartışmalardan uzak durma konusunda hassas davrandım.

Siyasi tartışmalara, bürokrasideki yer kapma mücadelelerine dahil olmamak adına sürekli bütün enerjimi üniversitemizin gelişmesi adına harcadım. Herkese eşit mesafede durup taraf olmadık. Protokolden gelen davetlere elimizden geldiği kadarıyla icabet ettik. Ben daha çok eşimle beraber evinde tek başına yaşayan teyzeleri, amcaları ziyaret ediyorum. Burada da bunu yapmak istedim. Ben halka dokunmayı seviyorum.