
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. A. Murat Geyik: Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. A. Murat Geyik, beyin tümörlerinde yaşanan artış sebeplerini, belirtilerini ve uygulanan tedavi yöntemlerini değerlendirdi.
Beyin tümörleri tedavisinde Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’nın bölgenin tercih noktası olduğunu ve uygulanan tedavi yöntemleri ile çok sayıda insanın sağlığına kavuşturulduğunu söyleyen Doç. Dr. Murat Geyik, “ Alanında uzman hekimlerimiz ve takım arkadaşlarımızla üniversitemizin desteği ile gelişen tıbbı teknolojiyi bire bir takip edip hastalarımıza sağlık sunuyoruz. Beyin tümörleri toplumda her geçen gün artış gösteren bir hastalık türü olup, belirtilerin hissedilmesi durumunda acilen hekim desteği alınması gerekiyor” dedi.
“BEYİN VE SİNİR CERRAHİ KLİNİĞİMİZ BÖLGENİN MERKEZ ÜSSÜ KONUMUNA GELDİ”
Gaziantep Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahi Kliniğinin bölgenin tümör, hipofiz ve baloncuk cerrahisinde merkez konumuna geldiğini aktaran Doç. Dr. Murat Geyik, “Bugün Gaziantep Üniversitesi beyin ve sinir cerrahisi kliniğimiz bölgede tümör, hipofiz ve baloncuk cerrahisinde bir merkez konumuna gelmiştir. Yıllık ortalama 800 civarı tümör ameliyatı yapılmaktadır. Ayrıca bahar aylarında artış gösteren beyin kanamalarına(baloncuk) dikkat çekmek isterim. Kliniğimizde yıllık ortalama 40-50 arası baloncuk ameliyatı yapılmaktadır. Tüm bu başarı ekip çalışmasının bir ürünü olup asistanıyla, hemşiresiyle, personeliyle ve anestezi grubuyla birliktelik gösteren özverili bir çalışmanın sonucudur” ifadelerinde bulundu.
“ŞİDDETLİ BAŞAĞRILARININ ÖNEMLİ BİR NEDENİ DE BEYİN TÜMÖRLERİ VE BEYİNDE OLUŞAN BALONCUKLARDIR”
Hastalarda görülen şiddetli baş ağrılarının altına yatan önemli bir nedenin de beyin tümorleri ve beyinde oluşan baloncuklar olduğunu söyleyen Doç Dr. Murat Geyik, “Geçmeyen şiddetli baş ağrılarında altta yatan nedenlerden birisi de beyin tümörleri ve beyin kanamasına neden olan baloncuklar(anevrizma)dır. Bugün artık beyin tümörlerinin ve baloncukların tanı ve tedavisi 20 yıl önceye göre daha hızlı yapılmaktadır. Tedavi teknolojisini ilerlemesi ile birlikte birçok yenilikler ortaya çıkmıştır. Bunlar gelişmiş mikroskoplar, full hd endoskoplar, navigasyon sistemleri ve intrakranial ultrasonlar sayılabilmektedir” diye konuştu.
“BEYİN TÜMÖRLERİNİN HER ÇEŞİDİNDE HASTALARIMIZI TEDAVİ EDEBİLİYORUZ”
Doç. Dr. Murat Geyik, kendi kliniklerinde beyin tümörlerinin her çeşidinde tedavilerinin yapıldığını ve bu tedavilerde kullanılan endoskoplarla 5 santimetre büyüklüğüne ulaşan Tümerlerin de tedavi edilebildiğini söyledi.
Uygulanan tedavi yöntemlerinde en büyük faydanın hastanın kafatası açılmadan ve yatış süresi kısa olarak sunulması olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Murat Geyik, “Bugün kendi kliniğimizde bazı tümörlerin, ki bunun içerisinde 5 cm büyüklüğe kadar ulaşabilen tümörler dahil endoskopik olarak veya kaş içerisinden girilerek mikroskop ve endoskopun birlikte kullanıldığı yöntemlerle çıkarılmaktadır. Bu yöntemlerin hastaya sağladığı en büyük avantaj kafatası açılmadan ve hastaneden yatış süresinin kısa olduğu estetik yaklaşımlardır” dedi.
“HİPOFİZ BEZİNDE ORTAYA ÇIKAN TÜMÖRLER ELLERDE, AYAKLARDA VE YÜZ ÇIKINTILARINDA BÜYÜMEYE SEBEP OLABİLİR”
Doç. Dr. Murat Geyik, ayrıca kendisinin de özel bir ilgi alanının olduğu hipofiz bezinde ortaya çıkan tümörlerin ellerde, ayaklarda, yüz çıkıntılarında büyümeye sebep olabileceği ve bazı hasta gruplarında cinsel fonksiyon bozuklukları görülebileceğini ifade etti. Bu hastalıklarda kullanılan endoskopun avantajlarını sıralayan Doç. Dr. Murat Geyik açıklamalarını şu ifadelerde tamamladı: “Endoskop, çok daha geniş bir alanı gösteriyor. Özel aparatları ve açılı endoskoplar sayesinde trasenin her yanı görülebiliyor. Patolojinin bulunduğu yere ulaşma süresi daha kısa oluyor. Geçmişe oranla daha az komplikasyonla karşılaşılıyor. Doğal anatomiye daha az zarar veriliyor. Riskleri düşük olduğu için ameliyatın etkinliği artıyor. Ameliyat sonrası iyileşme süreci daha kısa, hasta konforu daha yüksek oluyor.”
“HASTALIĞIN OLUŞUM ŞEKLİ VE BELİRTİLERİ HER KİŞİDE FARKLI SEMPTOMLAR GÖSTEREBİLİR”
Hayatı tehdit eden bir hastalık grubu olan beyin kanamalarının belirtilerinin oluşum şeklini değerlendiren Doç. Dr. Murat Geyik, “Beyin kanamasının belirtileri her kişide farklı olabilir. Belirtiler kanamanın beyindeki yerine, şiddetine ve etkilenen doku miktarına bağlıdırlar.
Semptomlar aniden veya zamanla arasında şunları sıralayabiliriz; Bilinç bulanıklığı, sersemlik halinden koma haline kadar değişebilir, Çok şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, epilepsi nöbeti atağı, kanamanın etkilediği beyin bölgesine bağlı olarak beyin fonksiyonlarında bozukluklar” Beyin kanamasını her zaman önceden anlamak mümkün değildir. Beynin etkilenen bölgesine göre konuşmada bozukluk, kol ve bacakta kasılmalar, bilinç kaybı, sağ ya da sol tarafta uyuşma veya kuvvet kaybı ya da felç olabilir” dedİ.
“YÜKSEK TANSİYON BEYİN KANAMALARININ EN SIK GÖRÜLEN NEDENİDİR”
Beyin kanamasının nedenlerinden de bahseden Doç. Dr. Murat Geyik, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Yüksek tansiyon, beyin kanamasının en sık nedeni olan kronik yüksek tansiyon damar duvarlarını zayıflatarak kanamalara neden olabilir. Anevrizma damarın zayıf bir bölgesinin kan basıncı sebebiyle şişerek bir baloncuk oluşturmasıdır. Kimi baloncuklar, henüz patlamadan, komşuluklarındaki hassas bölgeler nedeniyle göz kapağında düşüklük, görme kusurları gibi belirtilere neden olabilmektedir. Anevrizmalar patladığında ise beyin kanaması meydana gelir. Beyin tümörlerinde görülen etkileri değerlendiren Doç . Dr. Murat Geyik, “Özellikle trafik kazaları ve yüksekten düşme ile kafaya alınan darbeler sonrasında görülür kafa travmaları görülür.
Kan Damarı Anomalileri (Arteriyovenöz Malformasyonlar -AVM'ler) Beynin içindeki ve çevresindeki kan damarlarındaki doğumsal olarak gelişen kimi zayıflıklar ve yanlış bağlantıları ifade eder, kanamaya neden olabilir. Amiloid Anjiyopati bazen yaşlanma ve yüksek tansiyon ile ortaya çıkan kan damarı duvarlarının anormalisidir. Büyük bir kanamadan önce çok küçük, fark edilmez kanamalara neden olabilir. Kanama bozuklukları hemofili gibi kimi pıhtılaşma bozuklukları beyinde meydana gelebilecek mikro kanamaların kendi kendine durmasına engel olarak daha büyük kanamalara neden olabilirler”
Yorum Yazın