Gaziantep terör faaliyetlerini kaldıracak bir şehir değil

Yoğun iş temposuna rağmen www.memohaber.com’un “Kahve Molası”na konuk olan Güneydoğu Anadolu Hububat-Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi Mahsum Altunkaya, www.memohaber.com İnternet Haber Sitesi Yayın Koordinatörü Mehmet Taşçı’nın sorularını yanıtladı.       

Ekonomideki gelişmeler, ihracat rakamları, Suriyeli işçiler, üniversite-sanayi işbirliği çalışmaları, fuarlar, terör olayları ve sınırımızda yaşanan gelişmelerle ilgili sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Altunkaya, önemli değerlendirmelerde bulundu.     

DEİK GİBİ KURUMLAR HEDEFE ULAŞMAK İÇİN ÖNEMLİ

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi Mahsum Altunkaya, DEİK gibi kurum ve kuruluşların sektördeki önemine vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Meslek örgütleri ve DEİK gibi özellikle dış ticarete katkı sağlamayı amaçlamış bir kuruluş içerisinde görev almanın milli menfaatlerimize tam da uygun bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Bu gibi kurum ve kuruluşlar hem sektörde hem de sektörün ihracat tarafında ortak hedefe doğru yürümenin gerçeğe dönüştüğü yerlerdir. Ben ve bu kurumlarda görev alan saygıdeğer iş insanlarımızın aldıkları sorumluluktan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Taşın altına elini koymak ancak bu şekilde mümkün olabilir. İnşallah bu kurumlar vasıtasıyla ortak politikalarımız konusunda daha da çok çalışıp hedeflerimizi yakalayacağız. Bildiğiniz gibi İhracatçılar Birliği belirli sektörlerde ihracatın artırılması alanında çok ciddi çalışmalar yapmaktadır. Biz de hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatçıları birliği olarak birliğimiz iştigal sahasına giren ürünlerin ihracatının artırılmasına yönelik, üyelerimizin dış ticarette yaşadıkları sorunların azaltılmasına yönelik, üyelerimizin ve ihracatçıların teşviklerden daha fazla faydalanmasına, yurtdışında markalaşmalarına, ürünlerin tanıtımlarının yapılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yapıyoruz. DEİK’le bu noktada kesişiyoruz aynı zamanda DEİK’te ihracatçılar birliğine ek olarak yurtdışı yatırımlar, yatırımcı çekme, müteahhitlik hizmetleri, yurtdışı fırsatları ve ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi noktalarında hizmetler üretilmektedir. Ben de bu amaca yönelik olarak görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Ülkemiz ekonomisine tüm bu çalışmalarımızla, miktarı önemli değil, katkı sağlıyorsam rahat uyuyabilir, mutlu olabilirim.”

​

İHRACATTA REEL OLARAK POZİTİF BİR TABLOMUZ VAR

2016 yılında yapılan ihracatın geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 24 oranında arttığını belirten Altunkaya, ihracatın reel olarak pozitif bir tablo çizdiğini söyledi. Altunkaya sözlerine şöyle devam etti:

“Kamuoyu tabi ki de doğal olarak ihracat değerlerini takip ediyor ve her yorum her kritik bu bakış açısıyla yapılıyor. Bizler sadece kaç dolar ihracatın yapıldığıyla ilgilenmiyoruz, miktarı, niteliği, hangi ülkelere yapıldığı, ülke ihracatındaki payımız, dünya ticaretindeki payımız gibi kriterlere de bakıyoruz. Bu minvalde önceki yıl global piyasalardaki fiyat düzeyi dalgalanmalarının etkilerini ve kur etkisini ihracatımızda değer bazında düşüklük olarak görüyoruz ancak, ihracat miktarı olarak değerlendirdiğimizde ihracatımızda artış olduğunu görüyoruz. İlk 5 aya baktığımızda ihracatımızda değer olarak %5,9 oranında düşüş görülmekte ancak miktar olarak yapılan ihracat geçen senenin aynı döneminde 1 milyon 200 Bin tondan 1 Milyon 480 Bin tona %24 oranında artmış durumdadır. Mevcut ihracat durumumuz değer bazında negatif olarak görünse de reel olarak pozitif bir tablo olduğunu söyleyebilirim.”

HEDEF PAZARLARIMIZI ÇEŞİTLENDİRMEMİZ HAYATİ BİR ÖNEM TAŞIYOR

Güneydoğu Anadolu Hububat-Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği olarak 140 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Altunkaya, “Güneydoğu Anadolu Hububat-Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği olarak 140 ülkeye ihracatımız var. Ancak ihracatın dağılımına baktığımızda homojen bir dağılımın olmadığını görüyoruz. Toplam ihracatımızın yüzde 80’ini 5 ülkeye yaptığımızı göz önüne aldığımızda hedef pazarlarımızı çeşitlendirmemizin hayati olduğunu düşünüyorum. Yeni pazar arayışı hiç ihracat yapmadığımız ülkelerin yanı sıra mevcutta çok düşük miktarlarda ihracat yaptığımız pazarları da kapsamakta. Hatta bu gibi ülkelere ihracatımızın artırılması, hiç girilmemiş pazarlardan daha avantajlı olabilir” dedi.

FUARLAR ULUSLARARASI PAZARLARDA TUTUNMAMIZI SAĞLIYOR

Birliğimize bağlı olarak faaliyet gösteren bir tanıtım grubumuz var. Makarna Bulgur Bakliyat ve Bitkisel Yağ Tanıtım Grubu adı altında faaliyet göstermekte. Tanıtım grubumuz olarak dünya çapında her kıtada düzenlenen gıda fuarlarına katılmaktayız ve ihraç ürünlerimizi tanıtmaktayız. Bu tanıtımlar uluslararası pazarlarda tutunmamızı ve yeni ihracat kanalları edinmemizi sağlamaktadır. Fuarlar bizim ürünlerimiz için bir vitrin ve bu vitrinlerde bizler de yerimizi alıyoruz. Fuarlar konusunda Gaziantep ve bölgemizde gerçekleşen bazı yurtiçi fuarlara da katılım sağlamaktayız. Ancak şahsen fuar konusunda Gaziantep bizim hedeflediğimiz seviyede değil. Uluslararası fuarlardaki standartları ve katılımcı profilini Gaziantep fuarlarında yakalama potansiyelimiz var. Bu potansiyelin yakalanması için hep birlikte adımlar atmalı ve çalışmalıyız.

BULGUR FESTİVALİ ZAMANLAMA OLARAK YERİNDE BİR ETKİNLİK

Hepimizin bildiği gibi Gaziantep UNESCO Yaratıcı Şehirler ağı kapsamına Gastronomi kenti olarak alındı. Bu ilimiz adına çok önemli ve gurur duyulacak bir gelişme. Özellikle bu çerçevede Bulgur festivalini, nitelik ve zamanlama olarak çok doğru ve yerinde bir etkinlik olarak görüyorum. Bizzat kendimiz manevi olarak ve Tanıtım grubumuz vasıtasıyla finansal olarak bu festivale önemli bir destekte bulunduk. Önümüzdeki yıllarda bu etkinliğin daha uluslar arası şekilde devam etmesini temenni ediyorum.

KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER BÜYÜMENİN ANA ANAHTARIDIR

Gaziantep tarihiyle, kültürüyle, ticaret alışkanlıklarıyla kendisi zaten dünyada bilinirliği olan bir markadır. Ancak bizlerde kendi ürünlerimizi markalaştırmak, global piyasada tutundurmak zorundayız. Markalaşma ve kalite tutundurma, ürünlerimizin katma değerini artırmakta ve ihracat gelirlerini artırmaktadır. Bu milli bir meseledir, katma değerli ürünlerin ihracata konu olması büyümenin ana anahtarıdır.

GAZİANTEP TERÖR FAALİYETLERİNİ KALDIRACAK BİR ŞEHİR DEĞİL

Terör veya başka herhangi bir tehdit sanayiyi, üretimi etkileyen bir faktör olarak görünmüyor. Silopi, Cizre’de yaşanan sokağa çıkma yasakları geçici bir dönem ticareti sekteye uğratsa da bu durum sonraki dönemlerdeki artışla telafi edilmiştir. Gaziantep bu tarz terörizm faaliyetleri kaldıracak bir şehir değildir. Gaziantep dinamiklerinin teröre ve destekçilerine müsaade etmeyen bir yapısının olduğunun bilinmesi lazım.

YURTSUZ KALMIŞ BİR TOPLULUĞA KUCAK AÇTIK

Kanımca, yurtsuz kalmış bir topluluğa Gaziantep olarak kucak açtık. Bu insani bir görev diye düşünüyorum. Dolayısıyla böyle bir olgunun ekonomik etkilerinin ölçülmesinin doğru olmadığını ve gereksiz olduğunu vurgulamak lazım. Hatta asıl odaklanılması gereken konunun bu mültecilerin sosyal hayata sorunsuz entegrasyonunun nasıl sağlanabileceği olması gerektiğini düşünüyorum.

2023 HEDEFLERİ İÇİN AGRESİF BİR STRATEJİ İZLEMEK GEREK

2023 hedefleri ekseriyetle kalkınmayla ilgili amaçlardan oluşmakta. Ekonominin parametreleri de bu hedefin araçları diyebiliriz. Son birkaç yıllık dönemde kişi başına gelirin durakladığı ve ihracat değerinin sürüklendiği bir trend ile 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesi gerçekçi görünmüyor. Dolayısıyla mevcut durumda agresif bir strateji izlemek mantıklı olabilir. En çok görev hükümetimize düşmektedir. Önümüzdeki 7 yıllık dönemde kamu kaynakları, yüksek katma değerli ürünlerin üretimini teşvik etmek, teknolojik yatırımların finansmanında ve teşvikinde ve ihracata özel desteklerin finansmanında kullanılmalıdır. Özellikle dünya çapında markalar ortaya çıkarmak için tesis edilen Turquality destek programının kapsamı ve araçları geliştirilmelidir.

HÜKÜMETLE BİR ORTAK GİBİ ÇALIŞACAĞIZ

Bizim, ihracatçılar olarak hükümetimizden beklentilerimiz yüksek. Yeni hükümetimize öncelikle başarılar diliyoruz. Biz ihracatçıların sorunları bitmiyor çünkü dünyayla muhatabız. Özellikle sanayi altyapımızın iyileştirilmesi, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, az önce bahsettiğimiz teşviklerin güncellenmesi, DİR sisteminin daha çok ihracatın önünü açan bir yapıya kavuşturulması, ihracatta kullanılan uluslararası yolların dünya standartlarına kavuşması, Gaziantep için önemli bir Pazar olan Irak’a ikinci bir gümrük kapısının tesis edilmesi gibi beklentilerimiz var. Bu taleplerimiz zaman içinde değişebilir, bazıları gündemden düşebilir bazıları devam edebilir ancak temel olan şey şudur ki, biz hükümetle bir ortak gibi çalışacağız ve ortak hedeflere birlikte yürüyeceğiz.

TERÖRÜN ACİL OLARAK GÜNDEMDEN DÜŞMESİ GEREK

İhracatçıların gerçekten çok sayıda önemli ve bazıları kronik olan gündemleri var. Ancak acil eylem planında terörün gündemden düşmesi, ekonomi ile güvenliğimizi tehdit eden bir unsur olmaktan çıkarılması, ihracata daha fazla katkı sağlayabilecek bir DİR sisteminin tesisi ve finansal sistem içerisinde kredi ve çek konularında düzenleme yapılması konularının iyi irdelenmesi iyi çalışılması lazım.

ŞİMŞEK GAZİANTEP İÇİN BİR NİMETTİR 

Biz sayın Bakanımızın Gaziantep için bir şans olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Gaziantep gibi Türkiye ekonomisine ciddi katkı yapan bir kentin milletvekilinin, bir değerinin Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olması öncelikle Gaziantep ve ülkemiz için de bir nimettir diye düşünüyorum. Ekonomi gibi önemli, dengeleri çok hassas olan bir konunun Mehmet Şimşek gibi, alanında siyaset dilinden çok teknokrat dil kullanan aynı zamanda mensubu olduğu siyasi parti programını da uygulayan bir değer olan sayın Bakanımıza emanet edilmesi hükümet açısından stratejik, hem de gurur verici bir durumdur. Finansal sistemin işleyişini, uluslararası finansal kuruluşların çalışma prensipleini ve politikalarını yakından tanıyan birisi olarak ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar yaptığını gördük, ilerde buna devam edeceğinden de şüphemiz yoktur. Sayın bakanımızın bizlere destek olmasını bekliyoruz, özellikle ihracatçıların, sanayicilerin finansal sistemle ilişkilerinde iki taraflı güven tesis edici uygulamaların hayata geçirilmesi önem arz etmekte.

DENGELİ BÜYÜME ŞİRKETLER İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP

Ben firmalarımızın sağlam bir yapıya sahip olmasını önemsiyorum. Bu nedenle sermaye yapılarını iyileştirsinler. Yeni yatırımlar, kapasite geliştirme gibi ölçek büyütücü yatırımlar hepimizin ortak arzusudur, ancak kötü sonuçları bertaraf etmek için dengeli büyümek şirketler için hayati öneme sahiptir.