Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı 4 saat sürdü.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma sayesinde vaka sayısını kontrol altına aldık.
Önümüzdeki günlerde 1 Haziran'dan itibaren alınacak kararları duyuracağız.
Eskisi kadar kapsamlı ve kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını ümit ediyoruz.
Salgının başından bu yana yaptığı fedakarlık için milletimin her birine şükranlarımı sunuyorum. İnsanların hem işini hem aşını korumanın mücadelesini verdik. Salgına rağmen büyüyen nadir ülkelerden biri olduk. Turizm sektörü için ayrıca çalıştık, çabaladık.
Her kesimden ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza çeşitli kalemlerde hibe ödemeleri yaptık. Sadece merkezi yönetim bütçesinden yaptığımız harcamalar şimdiden 79 milyar liraya ulaştı. Yıl sonunda 105 milyar lirayı bulacak. İlaç, tıbbi malzeme, sağlık personeline ek ödeme, tarım üreticilerine sübvansiyonlu kredi desteği temin ettik.
Yaklaşık 645 bin emeklimizin maaşını 1500 liraya çıkardık. Bu süreç içerisinde dezenformasyon yapmıyorlar mıydı? Konvansiyonel, görsel medyada bu tür dezenformasyon yapanları da görüyoruz. Bunlarda haya, edep sözkonusu değil. Esnafımıza verdiğimiz ciro ve kira desteğinden 1 milyon 200 bin vatandaşımız yararlandı. Vergi indirimleriyle devletin 26 milyar lira alacağından vazgeçerek pek çok sektöre destek oldu.
Hibe programıyla işlerine ara vermiş olan esnaflarımıza 2 grup halinde destek olmayı planlıyoruz.
grupta kahve kıraathane pastane, internet kafeler vb. işletmeler yer almaktadır. Sayıları 235 bine ulaşan işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemesi yapacağız.
grupta bakım onarım, tamirat, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, oyuncak, kozmetik, bakırcılar, ayakkabıcılar, konfeksiyonlar vb. yer almaktadır. Bu gruba berberler otobüsçüler, pazarcılar dahildir. Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmeyi kapsayan bu gruba bir defaya mahsus 3 bin lira hibe desteği vereceğiz. Toplamda 4 milyar 602 milyon liralık kaynağı karşılıksız olarak veriyoruz
ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Çiftçilerimize de müjdelerimiz var. Patates ve soğanı üreticilerimizden alarak ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Çeltiği de Toprak Mahsulleri Ofisi stoklarına dahil ettik. Bu yıl yaşanan kuraklık sebebiyle bazı ürünlerin rekoltelerinde azalma olacağı anlaşılmaktadır. Hububat ve bakliyatta ülkemizin kendi ihtiyacını karşılama konusunda herhangi bir sıkıntısı olmayacaktır. Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin Ziraat Bankası veya tarım kredi kooperatiflerine borçları ertelenecektir.
Belirlediğimiz 2021 yılı alım fiyatları ise Toprak Mahsulleri Ofisi'nin sert ekmekli buğday alım fiyatı 2 bin 250 lira, arpa alım fiyatı 1750 lira, kırmızı mercimekte ton başına 5 bin lira, nohutta ise 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir.
Ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlayacaktır. Açıkladığımız fiyatlar referans fiyat olacaktır. Aynı şekilde kabul edilecektir.
Çay üreticilerimiz için alım fiyatını açıklıyorum; 752 milyon tonun üzerinden çay alımı yaparak toplamda 2 milyar 760 milyon lira ödeme gerçekleştirdik. Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya destekleme ile birlikte 4 liraya yükseltilmiştir.
Çiftçilerimizden tek isteğimiz bir karış toprağı boş bırakmadan ekmeleri, biçmeleri, üretmeleridir. Yeni hasat döneminin ülkemize, milletimize ve özellikle çiftçilerimize hayırlı bereketli olmasını diliyorum.
BIDEN'A FİLİSTİN TEPKİSİ
Bugün Biden'ın İsrail'e silah onayını imzaladığını görüyoruz. 850 bin silah onayı... Lafa geldiğinde silahsızlanma konuşuyoruz. Sayın Biden sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi de ciddi manada orantısız bir güçle Gazze'ye saldıran İsrail'e yardım ederek kanlı ellerinizle tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizi mecbur bıraktınız. Bugün de hatırlatıyorum. 84 milyon olarak Kudüs nöbetini devam ettiriyoruz, devam edeceğiz.
Filistinli çocukların bombalarla ölmesi ile ilgilenmeyenler, İsrailli çocukların füze seslerinden korkması karşısında dehşete kapılabilmektedir. Halbuki çocuklar öldürülürken değil, uyutulurken sessiz kalınmalıdır.
Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya Devleti'ni telin ediyorum. Böyle bir resmi makama bir terör devletinin bayrağını çekmek terörle izdüşümü bir hayat yaşamak demektir.
Yorum Yazın