Ümit Özdağ: Referandumdan “Evet” çıkarsa KKTC yıkılacak
SİYASETGaziantep bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, bir yandan referandum ile ilgili çalışmalarını sürdürürken diğer yandan da Kıbrıs’ta Akıncı ile Rum kesimi arasında devam eden müzakerelerde Akıncı ve AKP Hükümetinin izlediği tavrı eleştirdi.
Gaziantep bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, bir yandan referandum ile ilgili çalışmalarını sürdürürken diğer yandan da Kıbrıs’ta Akıncı ile Rum kesimi arasında devam eden müzakerelerde Akıncı ve AKP Hükümetinin izlediği tavrı eleştirdi.
Özdağ, 17 Şubat’ta Ankara’da Ankara Barosu tarafından düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, “Referandum ülkemizin kaderini derinden etkileyecek. Ondan dolayı bu iki ayda hayatımız boyunca gerçekleştirdiğimiz bütün maddi ve manevi birikimi ortaya koyarak, Türkiye Cumhuriyetinin birliğini, demokrasiyi, hukuk devletini savunacağız. Ancak bu mücadele devam ederken Kıbrıs’ta şehit kanları ile alınmış topraklarımızın Rumlara verilmemesi için savaşacağız" dedi.
Kıbrıs Rum kesiminin kısa bir süre önce Enosis yani Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakını okullarında anma ve okutma kararı aldığını, Kıbrıs'ta Türk varlığını yok etmeyi amaçlayan bir planı bu şekilde övmeleri Rumların zihniyetini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getiren Prof. Dr. Ümit Özdağ, " KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum liderin bir araya geldiği toplantıda Akıncı Rum liderden Enosis'i okullarda anma kararının geri almalarını istedi. Aslında Akıncı'nın yapması gereken derhal "Bu tür biz zihniyet Kıbrıs'ta Türklüğü yok etmeyi hedeflemektedir. Bunlar ile barış olmaz bir arada yaşanmaz" diyerek, görüşmeleri sonlandırmaktı. Yapmadı. Rum lider ise Akıncı'nın talebine "Siz de 20 Temmuz Barış harekatını anıyorsunuz" cevabını verdi. Oysa 20 Temmuz Barış Harekatı, Kıbrıs Türklerini soykırımdan kurtardığı gibi Rum tarafında devrilen Makarios hükümetinin geri dönmesini sağlamıştı. Üstelik, Barış Harekatı uluslararası hukuka dayanıyordu. Bir soykırım ve ilhak eylemini Barış Harekatı ile karşılaştırmak terbiyesizliktir. Rum lider sadece bu terbiyesizliği yapmakla kalmamış, bir adım terbiyesizlik daha yaparak aslında Rum zihniyetini göstermiştir. Rum lider, kapıyı çarparak salondan ayrılmıştır" diye konuştu.
Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Başbakan Binali Yıldırım’ın, "Rum lider sigara içmek için dışarıya çıkmış. Sigarasını bitirip geri dönsün. Biz bekliyoruz. Hep bir adım önce olmaya devam edeceğiz" şeklinde yaptığı açıklamayı da sert bir şekilde eleştirerek, konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Rum liderin bir daha masaya dönmesini beklemeden Türkiye'nin Akıncı'ya görüşmelerden çekil demesi gerekirken, referandunda evet çıkması durumunda Erdoğan'a başkan olarak uluslararası saygınlık kazanmak adına Kıbrıs'ta taviz vermeye hazırlanıyor. Esasen kendisi başbakan iken "başkanlık gelmez ise Türkiye bölünür"şeklinde bir başbakanın yapabileceği en onursuz açıklamayı yapan Yıldırım'ın değil bir başbakan siyasetçi olarak ciddiye alınmaması gerekir. Konunun önemi, AKP'nin Referandum sonrasında Kıbrıs'ı Rumlara teslim edeceğinin bir kez daha anlaşılmasından kaynaklanmaktadır"
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MEHMET GÖRMEZ ARTIK GÖRMELİ
Gaziantep Bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, referandum sürecinde camilerde bazı imamların vaazlarında referandumda “Evet” oyu verilmesi ve Erdoğan’ın desteklenmesi ile ilgili açıklamalar yapması üzerine, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e de çağrıda bulundu.
Türkiye'nin çok ağır bir manevi krizden geçtiğini, Türk toplumunun referandum sürecinde ağır bir yarılmanın içine itildiğini dile getiren Ümit Özdağ, " Bir yanda Erdoğan’ı adeta taparcasına sevenler, öte yandan Erdoğan’dan korkan ve nefret edenlerin çekirdeğini oluşturduğu bu bölünme önümüzdeki günlerde daha da ağırlaşacağa benzemektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başta olmak üzere AKP’li propagandistlerin “HAYIR” diyecek yurttaşları, terör örgütleri ile aynı safta nitelendirmeleri, darbe yanlısı olarak suçlamaları, toplumsal yarılmayı daha da vahim bir hale getirmektedir. Böyle büyük bir toplumsal yarılmanın olduğu ortamda en azından camiler Cuma namazlarında toplumun birleştiği yerler olmalıdır. İnsanlarımız camilerde omuz omuza namaz kılarken ayni dininin ve aynı milletin evlatları olduğunu hatırlamalıdırlar" dedi.
Ümit Özdağ, bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığı’na büyük bir görev düştüğünü, başkanlık tarafından hazırlanan cuma vaazlarında bütün yurttaşların kardeşliğe davet edilmesi gerektiğini söyledikten sonra şöyle devam etti: “Ancak ne yazık ki, 15 Temmuz sonrasında FETÖ ile manevi mücadelede üstlenmesi gereken görevi üstlenmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı şimdi de camilerin toplumsal barış, kardeşlik ve dayanışma içinde Allah’a ibadet yerleri olması için göstermesi gereken itinayı göstermiyor. Bazı imamlar camileri AKP il ve ilçe merkezleri gibi kullanmaya başlamışlardır. Cemaatin bir bölümünün sert tepki gösterdiği bu propagandist imamların ve onlardan cesaret alabileceklerin üstüne Diyanet İşleri Başkanı Kemal Görmez, derhal sert ve kararlı bir şekilde gitmelidir. Mehmet Görmez artık görmeye başlamalıdır. Allah korusun yarın camilerimizde cinayetler işlenmeye başlanabilir. Camiler bölünmeye başlanabilir. Bir ülkenin camileri bölünür ise her şeyi bölünür”
İlginizi Çekebilir