Baklavacılar kardeş ülkeyi tatlandırdı

Bakü İdman Sarayı'nda düzenlenen festivalde Türkiye'nin AB'den ilk coğrafi işaret tescili alan dünyaca ünlü lezzeti Gaziantep baklavası ile Azerbaycan'ın önde gelen lezzetlerinden Bakü baklavası bir arada tanıtıldı.

Türkiye'de faaliyet gösteren Karaköy Gülloğlu, Hacıbozanoğlu, Hacıbekir Künç, Köşkeroğlu, Baklavacı Yolgösteren, Çavuş usta, Kara usta, Polatoğlu baklava, Öztürk tatlıcılık, Gülümoğlu baklava, Astekin baklava gibi sektörün önde gelen markalarının temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 100 kişilik heyetin katıldığı 13. Geleneksel Baklava Festivali'nde Türkiye'ye özgü olan ve aralarında fıstıklı, cevizli, midye, şöbiyet, havuç dilimi ve soğuk baklava gibi 60 çeşit tatlı sergilendi. Azerbaycan'dan ise Bakü, Gabala ve Şeki baklavaları gibi 10 çeşit tatlı yer aldı.

USTALAR HÜNERLERİNİ SERGİLEDİ

Bundan önceki son iki festivalin şampiyon ustalarının da bulunduğu festivalde katılımcı ustalar hünerlerini sergiledi. Baklavanın üretimden tüketime yolculuğunun anlatıldığı ve sergilendiği festival kapsamında ziyaretçiler gün boyunca lezzet şöleni yaşadı.
Festivalin açılışına Azerbaycan’ın çeşitli bakanlıklarından, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliğinden, Yunus Emre Enstitüsü’nün Bakü temsilciliğinden ve çok sayıda kurum ya da kuruluştan üst düzey isimler ve yetkililer katıldı.
Türkiye ve Azerbaycan vatandaşlarının da yoğun ilgi gösterdiği festival, renkli görüntülere sahne oldu. 
Festival, bundan sonraki yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Türki Cumhuriyetler ve Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde düzenlenmeye devam edecek.

"FESTİVAL BÜYÜK BİR MESAJ TAŞIYOR"
Etkinliğin açılışında konuşan BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım, 13. Geleneksel Baklava Festivali için Bakü'de bir araya gelmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Baklavanın Türk coğrafyasında yalnızca bir tatlı olmadığını dile getiren Yıldırım, "O, köklü bir kültürün, asırlardır paylaşılan bir geleneğin ve tatlı yiyip tatlı konuşan insanların hikayesini anlatır. Türk mutfağının simgesi olan baklava, aynı zamanda dostluğu, paylaşmayı ve kardeşliği temsil eder. Bugün burada, bu geleneği dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile birlikte kutlamak, işte tam da bu değerlerin bir yansımasıdır" dedi.

Bugün sadece Türk baklavasının hikayesini değil, aynı zamanda Azerbaycan'ın baklavaya verdiği değeri de kutladıklarını ifade eden Yıldırım, "Her biri ayrı bir emeğin, ayrı bir sevginin ve ayrı bir ustalığın ürünü. Bu baklavalar, kardeşlik sofralarımızı süsleyen lezzetler olmanın ötesinde, bizim ortak kültür mirasımızın tatlı birer sembolü" diye konuştu.

Bugünkü festivalin, baklavanın ötesinde çok daha büyük bir mesaj taşıdığını vurgulayan Yıldırım, "Türkiye ve Azerbaycan, sadece sınırlarla değil, aynı zamanda gönüllerle birbirine bağlı iki dost ve kardeş ülke. Bu festival, hem bu bağı daha da güçlendirmek hem de ortak kültürümüzü tüm dünyaya tanıtmak için eşsiz bir fırsat sunuyor" dedi. 

SINIRLARI AŞAN FESTİVAL

Festivalin bu yıl ilk kez Türkiye sınırları dışında, Bakü'de düzenlendiğini belirten Yıldırım, “Bu, bizim için tarihi bir adım. Çünkü artık bu festival yalnızca geleneksel değil, uluslararası bir nitelik kazanmış durumda. Bugün burada, Türkiye'den gelen 100 kişilik baklava heyeti, 70'ten fazla profesyonel usta ve 60'tan fazla çeşit Türk baklavası var. Fıstıklıdan şöbiyete, havuç diliminden soğuk baklavaya kadar her bir lezzet, kültürümüzün zenginliğini temsil ediyor. Aynı şekilde Azerbaycan’dan gelen ekip, Şeki ve Gabala gibi eşsiz baklava çeşitlerini bizimle buluşturuyor. Önümüzdeki yıllarda bu festivali diğer Türkİ Cumhuriyetlerde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu, ortak kültür mirasımızı daha geniş coğrafyalara taşımak ve dünyaya duyurmak için çok önemli bir fırsat olacak” diye konuştu. 

BAKTAD Onursal Başkanı Nadir Güllü de bugün kültürlerinin bir parçası ve nesiller boyu süren bir geleneğin simgesi olan baklavanın hem Azerbaycan’da hem de dünya çapında daha geniş kitlelere ulaşması için bir araya geldiklerini söyledi.
Baklavanın Azerbaycan’da da milli bir tatlı olduğunu ve her iki ülkenin mutfakları için eşsiz bir değeri bulunduğunu vurgulayan Güllü, “Bu etkinlik, baklavanın uluslararası alandaki tanıtımına büyük katkı sağlamak için bir fırsattır” dedi.